Onanizm * Özgür Zeybek

sizi seviyorum madam Elleniesizi nasıl olduysa seviyorum saat kaç! sabaha karşı beşuyanmak üzeredir köyün altı hanesiağzımda kocaman bir silahöptüğümü görmesinler sizi işte şimdi madam Elleniebu vakitsizliğin içinde bendurduramadıkça gözlerimidaha kötü gizleniyorum sizden dörtnala koşan bir atın üzerindeduramayacak kadar korkakdörtnala koşan bir atıvuracak kadar cesur yaşayarakhiç…

Bozkırın Oğlu * Özgür Zeybek

seni şimdi daha çok seviyorum zaman!ilk gençliğinde koynuna uzandığın nehirsakalları şehrine uzayan bir eşkıya olacaköyle ki; avuçlarına esnerken geçmişaçılan eski kapı, renksiz gül, dikensizsaçlarına takılacak tarihin kuruyan rüzgârıylaelem bir savaşta, erkeksiz kimse inanmasa da ben aldanırdımgemilerini suyun bittiği yere yüzdüren komutanınyıllar önce boğulmuş bir aşık…

Saatler Tenime İşgal

kalemi oynattıkça içime yürüyor kurşunuzun, rütbesizkelimeler kalır mıydı aklında çocuğunhırçınlanmış yüzüyle daha derinakrep koynuna kusarsasuya, üzeri jiletlenmiş bir kalp düşersekuzeye, hep kuzeye uçan aşklardansuya, parmak buz tutarsaaşkta endişe sağır gardiyansauykusuzluğuna konacak er erkek kuş-iki kanadı, iki mektupçıkıpkurşun yaralarından bedeniminyaralar: sefil savaşta onurlu kahramanaşk: miğferin, miğferim…

Su(ç)lanırken Gözlerim

ve bu kentten giderkensağ yanımda küflü bir kılıç gibi sallanan sırlauzun yolculuklarda kirlenen bedenimiölü bulacaklar bir sabahyüzüm keşfedilmemiş bir buzulda patlarkenfonda Leonard Cohen çalacakbırakılan elveda öpücükler sızlatacak yanağımıuzun raylardan geçeceğimuzun aşklarda kirlenir gibi, yorgungiderken bir gece yarısı bu kentten…o metal vadinin, hırçın düdüğü, çala çalaçatlayacak,…

Sanki

gece yarısı pencere önü şairliğibiçimsiz ellerimin biçimden lal'iavuçlarımda seni saklıyorumhani açsam ellerimipatlayacak sanki gökyüzü gece yarısı pencere önü şairliğidilimde yaşlanan akrepdudaklarımda seni saklıyorumhani başlasam konuşmayayanıma geleceksin sanki gece yarısı pencere önü şairliğisen muhtemelen uyuyorsundur şimdi

Kir ve Nem

kir, nemdibuz gibi kahırdı yüzüniçimde ters asılmış bir afişlearanırken gözlerin, anlatamadıklarımdanarttırdığım bir mektupla aynaya sardığımsonsuz monolog, ıslanarak unuttuğumağrılarıma çöken arsız bir ikindiylehava kararmadan eve döndü -nihayet- yırtık kalbine çengelli iğne diyetutturduğum çocukluğum.buz gibi intihardı iştegözlerinin gümüş kurşunuyla vurulduusulca açılan ağzından içime inen kurtyalnızca gözlerinin…ki yalnızca…

Yatak * Özgür Zeybek

yatağımda sen varken;unuturdu her şey adını, kayıp, esiradı konmamış kırların ortasındasevişirdik, her yanımız nem ve kir yatağımda sen varken;elleri suya inen ağaç olurdumortasına uzanırdın, duru ve yorgunbembeyaz, upuzun yatağımda sen varken;ağlamak ne çok yakışırdı banane güzel kıvrılırdın, ne tuhafcevabını bilmediğim bilmece! yatağımda sen varkenne büyük…

Matruşka

gece yarılarısokaklara asılır orospuların gözyaşlarıçocukları ucuz çikolatalarla kandıranmelekler uyumaktadırneonlar kaldırıma patlarkaldırımlar suratına şehrinkadının rengi şarabaşarabın rengi kadına karışır geceleribir örümcek avucumu yoklarnefesinle dokunurken anlıma,boynunda aşk kolyesi ellerimdilimdeki zamkı sürdükçe dudaklarınayüzün bir mektup zarfı gecelerihafif meşrep bir konuşmanınson sözleri arasındaaçtıkça teninin kıvrımlarınıhep azalarak artarsın bana,hep azalarakazalarakhepmatruşka

İhtimal

birinin arkanızdan geliyor olmasının en tuhaf yanı; sizin öyle sanmanızdır çelik teller, dikenler, askerler, kar postallarboşlukta ip atlayan dünyada duruyorsunkim bilir, kaç gemi cesediyle kirliyüzümü yıkadığın nehri, suyunçirkin ellerimin çocuk yanıyla taşıdığımbuzdan heykeller gibi ağır bedeninihtimal gidiyorsun… yaralarımı sınıyor örümcek ağlarısayısız küçük telaş ve ünlem…

Bir Deniz Islanır Kucağımda

Isuçluyum!gövdemde yakılan binlerce esmer mumdanherhangi biri gibi…gözlerini kaybettiğim Monalissatakıl saçlarıma doğudan gelen rüzgârlabağışla beni!eşleniği olmayan kutsal bir aşklaIIbir gemi yanaşır usulca aşkınunuttuğumuz, ertelendiğimiz sularınaeğil, geçtiğim köprülerin altındançekil, dur şimdiçekimsiz bir fiil, kal!korktuğum cümlelerin ardındabir gemi,bordasında ıslak yaralı gözleri anneminellerindeki eğri dalgalarısakın çekme suları ardınabu gel-git,…