Zerdali Ağacı * Cahit Külebi

IHavalar güzel gidiyorSen de çiçek açtın erkendenKüçük zerdali ağacım,Aklın ermeden. Bak kurt gibi kalın yapılıGörmüş geçirmiş ağaçlaraKüçük zerdali ağacım,Pişman olursun sonra. Şimdi okşar da hafif hafifBir gün yerden yere çalar rüzgârKüçük zerdali ağacım,Bakma güzel gitsin havalar. Sallansın dalların çocuklar gibiBakma güneş ısıtsın varsınKüçük zerdali ağacım,Sonra…

Yağmur * Cahit Külebi

Yağ hay mübarekŞarıl şarıl,Yıka taşları topraklarıTarlalar yeşerinceye dek. Artık geçti hüzün taşımanın modasıGetir bize yeşillik, neşe getir.Sendedir bütün nafakamızBil ki bütün ümidimiz sendedir. Yıka taşları topraklarıŞarıl şarıl,Tarlalar buğday bekler senden, çocuklar ekmek.Dünyanın da yüzü yıkanmak gerek,Yağ hay mübarek.

Sevda Bahçesi * Cahit Külebi

Bir gül mahzun durur bahçedeYaprakları yorgun.Sen pembe güllerin en pembesi!Hasta solgun. Bir gül taze durur bahçedeYaprakları diri.Sen beyaz güllerin en beyazıSabahlar kadar iri. Bir gül baygın durur bahçedeYaprakları serin.Sen sarı güllerin en sarısıYağmur gibisin. Pembe gül hülyandır açılmış,Beyaz gül yanakların,Sarı gül dağınık saçlarındır,Ve mahzun kalbim…

Sabret * Cahit Külebi

Sen petekte bir gömeç bal gibisin!Renksin yazdan kıştan, tazeliksin bahardan.Yapraklarda dolaşan serin bir rüzgarsın kiHer gün eser durursun hafızamdan. Ellerin var beyaz güller gibi küçücük,Mutlak kalbin tomurcuklardan pembe!Sanki yeşil yaylalardır gözlerinAlnımda ter ve kuvvetsin işimde. Ben kanadı kırık bir kuş değilimDöner birgün gurbet ellerde kalanSabret…

Rüzgar * Cahit Külebi

Şimdi bir rüzgâr geçti buradanKoştum ama yetişemedim.Nerelerde gezmiş tozmuşÖğrenemedim. Besbelli denizden çıkıpKıyılar boyunca gitmiştir.Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusuYüreğini allak bullak etmiştir. Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğruBulutları koyun gibi gütmüştür,Okşayıp otları yaylalardaBüyütmüştür. Köylere de uğradıysa eğerIslak, karanlık odalarda beşik sallamıştırGüneş altında çalışanlaraİmdat eylemiştir. Sonra başlayıp…

Kuşun Hikayesi * Cahit Külebi

Evin önünde hark vardı,Harkın önünde alçacık köprü,Köprünün üstündeki çocuklarHayalet gibi bir kuş gördü. Eğilip baktık tahtalar arasındanUzaklardan gelme bir garip kuş.Kuzgun gibi,balıkcıl gibi birşey,Köprünün altına yorğun düşmüş. Kutupların,denizlerin,romanların,Sihrini taşıyordu.Biz ona bakıyorduk, o bizeKorkusuyla karanlık ormanların. Kimimiz deynekle dürte dürte…Kimimizde kaynar su döktük,İşedik bir güzelce üstüne,Garip…

Kadınlar Ülkeler Denizler * Cahit Külebi

Gözlerin gözlerime değinceSu katılıyor rakıyaDenizler açılıyor önümde. Üç çeşit deniz var bildiğim:Birincisi süt liman deniz.İlkgünün özenle okşadığı,Gökyüzüyle kaynaşan deniz. İkincisi dalgalı oynak,Bir kedi gibi önce sokularakSonra tozu dumana katan deniz.Balıklara beşik sallayan deniz. Üçüncüsü volkansı dağlar…Tüfek namlusundan menevişli,Baştan başa gövdesi köpek dişli,Kendi kendine savaşan deniz.Anadolu…

İstanbul * Cahit Külebi

Kamyonlar kavun taşır ve benBoyuna onu düşünürdüm,Kamyonlar kavun taşır ve benBoyuna onu düşünürdüm,Niksar'da evimizdeykenKüçük bir serçe kadar hürdüm. Sonra âlem değişiverdiAyrı su, ayrı hava, ayrı toprak.Sonra âlem değişiverdiAyrı su, ayrı hava, ayrı toprak.Mevsimler ne çabuk geçiverdiUnutmak, unutmak, unutmak. Anladım bu şehir başkadırHerkes beni aldattı gitti,Anladım…

Hikaye * Cahit Külebi

Senin dudakların pembeEllerin beyaz,Al tut ellerimi bebekTut biraz! Benim doğduğum köylerdeCeviz ağaçları yoktu,Ben bu yüzden serinliğe hasretimOkşa biraz! Benim doğduğum köylerdeBuğday tarlaları yoktu,Dağıt saçlarını bebekSavur biraz! Benim doğduğum köyleriAkşamları eşkıyalar basardı.Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmemKonuş biraz! Benim doğduğum köylerdeKuzey rüzgârları eserdi,Ve bu yüzden dudaklarım…

Harp İçinde * Cahit Külebi

Babalar evlerine mahçup döndü her akşamHarp içinde.Anaların sütü kesildi,Çocuklar ağladı,Erkekler askere gitti.Kadınlar bir deri bir kemik.Harp içinde kızlar sarardı.SavaşanlardansaAncak bir hatıra kaldı.

Güneşli Çayır * Cahit Külebi

Pınarlardan içiyorum seniİnce ve mavi bileklerinden,Kısrak memelerinin gürlüğündeSabah bahçelerinin serinliğinden. Kaç yaşıma gelirsem geleyimÖlmem ben gencim uzun yıllar.Ayna gibi akan bir dereVe dibinde beyaz çakıllar. Yaşamım böyle çağlar giderCırcırböcekleri, ormanlar ötesinde,Sarı kokusuyla harmanlarınVe düğenlerin ezip geçmesinde. Ayışığı uçuşsun gözlerinden,Teninden aklığı sabahların.Karanlık gecelerden çıktıkçaGüneşli bir çayırsın…

Gizli Sevda * Cahit Külebi

Senin gözlerinden öyle acıBir ışık geçer ki bazan…Melek mi, şeytan mı belli olmazBakar pusularda uzaktan.Senin ellerin öyle nârinBulutlar gibi yüzsün varsın.Takıp pençeni yüreğimeBaştan başa yırtarsın. Masallarda iki tel birbirineSürtülürse yardıma devler koşar.Senin saçların öyle gür kiRüzgâr esse kıyamet kopar. Alıp başımı delicesineKoşmak isterim nere olursa…

Dostlara Türkü * Cahit Külebi

Dostlar bilin ki burdaBir fakir Cahit KülebiGaraja çekilmiş hurdaPaslanmış kamyonlar gibiBekler durur Ankarada. Ne kadın, ne aşk, ne kumarNe çalışmak, akşamadek;Yüz vermez oldu sokaklarBir bardak su, biraz ekmek,Yaşa yaşadığın kadar! Gel be dünyalık hevesimSokul bir parça yanıma!Toplasalar çıkmaz sesimBütün kızları başıma,Gelmez elimi süresim. Hasreti yeşerten,…

Çürüyen Otlar * Cahit Külebi

I Bilinmez hangi şehirdeYaşarsın aşktan habersiz,Küçük çakıl taşım, nasıl bulayım!Kaybolmuşsun bir kocaman nehirde. Bu kimin çocuğu, der, seni görenler.Benim çocuğum, diye, sesim gelir uzaktan.Bunca kötülüğü bağışlatır bakışınYanakların kızarır ağlamaktan. Bir gün sokakta rastlasam, elleriniAlsam avuçlarıma okşasam.Sıcaklığını tanır da mısralarımdanKız kardeşimsin sanırlar belki. Son orada, ben…

Cebeci Köprüsü * Cahit Külebi

Cebeci köprüsünün üstüKarınca yuvasına benziyor.Hamallar, körler, topallarOturmuş nasibini bekliyor. Cebeci köprüsü yüksek,Altından tren geçiyor.Ya benim aklımdan geçenler?Kimse bilmiyor. Şu dünya güzelim dünyaTıkır tıkır işliyor,İnsanlar insanlar insanlarNeden böyle çekişir durur?Aklım ermiyor. Cebeci köprüsünün korkuluklarıKara boyalı.Daha böyle köprülerden geçersin çokCahit Külebi!

Rüzgarlar Boyu * Cahit Irgat

– Karıma – Biliyorum nerelere gideceğimiEsen rüzgarlar boyuKarlı dağlar ve şehirler üstündenİnsanların güneş gibi doğduğu. Uyandım renk renk saadetler içindeSevdimse de güldümse de sendendirGüler yüzlü insanlardan çırılçıplak ağaçlaraRüzgar rüzgar giden sevgi bendendir. Hava keskin ve kurakEs rüzgar es, bucak bucakBiliyorum nerelere gideceğimi.

Şiire Tutunmak * Aziz Nesin

Yok başka hiçbir umarınEn granit kayanın en ortasındaBalta girmemiş karanlıklarında kıpırtısızYa ölmektir kurtuluşunYada şiir tutunmak O en gergin tele şöyle bir dokunSon tınıyla tel kopsunAyak sesleri duyulsun ölümünHer yanın her yönün çıkmazNereye baksan yokHiç bile herşey sayılır o bulunduğun yerdeKurtarırsa kurtarır ancakYine şiire tutunmak.

1 2 3 40