Başarının Ölçüsü Nedir?

2010-2011 Eğitim Öğretim dönemi bitti. Ortaöğretim ve yükseköğretim sınavları da tüm tartışmalarıyla tamamlandı. Üniversite adaylarının katıldığı Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) geçen hafta yapılan son sınavlarla tamamlandı. Geçen hafta öğrencilerimiz tatile girdiler, yarın da öğretmenlerimiz? Şimdiden onlara iyi dinlenmeler diliyorum. Eğitim sistemimize şöyle bir değerlendirdiğimizde son…

Kara Şarkı * Ahmed Şamlu

Kurşunî bir şafakta Atlı duruyor, sessizAtının uzun yelesi uçuşuyor rüzgârlaTanrım, TanrımAtlılar durmamalıÇalarken, tehlike çanlarıYanmış çitin yanındaKız duruyor, sessizİnce eteği oynaşıyor rüzgârlaTanrım, TanrımKızlar sessiz kalmamalıYaşlanırken, umutsuz ve yorgun adamlarıAhmed ŞAMLU Çeviri: Ayşegül SÜTÇÜ – Hamit TOPRAK

Gecenin Ortasında * Adélia Prado

Gördüğüm düşü anlatmak için uyandırdım onu:masa yok, hiçbir şey destek olmuyor onlara –ak bungalovlar, karanlıktan kopmuş.Işıma yok, koku yok ya da arılık yok,yalnızca ak dallar, bol ak akış.Karanlık odada, bir canlanış: alışılmamış devinimingörünüşü.Yol bir koku anımsatıyor sana, ne dedikleriniduyumsuyorum –“Bir yeniden diriliş hazırlığı örülmekte, çanları…

Filistin / Abu Salma * Gene Geleceğiz

Gene geleceğizkarşılaşmanın yollarında.Bir bülbül kulağıma fısıldadı:Gene geleceğiz.Bülbüller oralardayaşarlar henüz.Şakırlar yazılarımızda.Gene geleceğizgölgeleri arasında özlemin,yadırgamanın mezarlarındabizim yerimiz de var,bu kesin.Yorulma gönül,dönüşün yollarındaçökme sakın.Gene geleceğiz,gene.Abu SALMA Çevirenler: A. KADİR – Süleyman Salom Filistinli şair Abu Salma, 1907 yılında İngiliz işgali altındaki Hayfa'da doğdu, 1980'de yaşamını yitirdi. Hukuk öğrenimi…

Uyku * Georg Trakl

Lanet olsun size karanlık zehirler,Beyaz uyku!Alacakaranlık ağaçlarınBu çok tuhaf bahçesiYılan, gece kelebeği,Örümcek ve yarasalarla dolu.Yabancı! Akşam kızıllığındaSenin yitik gölgen,Karanlık bir korsanAcının tuzlu denizinde.Beyaz kuşlar uçuşur kıyısında geceninYıkılan çelikKentler üzerinde. Çeviri: Ahmet Necdet – Gertrude DURUSOY

Öğlesonrasına Fısıldanmış * Georg Trakl

Güneş güz inceliğinde ve çekingenVe ağaçlardan düşer meyve.Sessizlik mavi uzamlara yerleşmişUzun bir öğle sonrası. Metalik ölüm sesleri;Ve yıkılıyor doru bir hayvan.Yaprak dökümüyle kısık şarkılarıEsip gider kavruk kızların. Alnı Tanrı'nın renkler düşler,Çılgınlığın uysal kanatlarını sezer.Gölgeler dolanır tepedeYokoluşça kuşatılmış kapkara. Tan duruluk ve şarapla dolu;Üzgün gitarlar sızar.Ve…

Grodek * Georg Trakl

Akşam oldu mu hazan ormanlarıKan kusan silahların sesiyle sarsılır,Altından yaylalarla mavi göller üzerinde güneşDurmadan artan kederiyle yıkılır gider;Gece kucaklar ölüme yazılmış savaşçıları,Ve parçalanmış ağızların keskin çığlığını.Şafağın kızıl bulutlarına oturan öfkeli TanrıÇayırların üzerinde sessizce toplar,Akıtılan kanı; ayın ürpertici esintisindeBütün sokaklar kara çürümüşlüğe bulanır.Gecenin ve yıldızların altından…

Geceye Şarkı * Georg Trakl

1 Bir nefesin gölgesinden doğma bizler Dolanıp durmaktayız terk edilmişliklerde Bizler, yani sonrasızlıkta yitirilenler, Kurbanlarız, adandıklarımızı bilmezcesine. Dilenciyiz sanki, yok benim diyebileceğimiz, Kapalı kapılar önünde birikmiş delileriz. Körler gibi kulak kabartmışız, içinde Fısıltılarımızın yitip gittiği sessizliğe. Hedefi olmayan yolcularız bizler, Bulutlarız, rüzgârlarda dağılan, Ya da…

Gece * Georg Trakl

Seni çığırıyorum vahşi uçurum,Gece fırtınasındaBurçlaşarak katmanlaşan dağlar;Gri burçlarınTaşarak cehennemi maskara sıfatlardan,Ateşli muzur hayvanlar,Haşin eğreltiotları, çamlarKristal çiçekler.Sonsuz işkence,Ki sen Tanrıyı avlamıştınYumuşak tin,İç çekerek çağlayanda.Dalgalanan çamlar. Halkların çevresindeki ateşAltınca alevleniyor.Siyah kayaların üstündenDevriliyor ölücesine esrikAteşli rüzgâr gelini,BuzulunMavi dalgasıVe titreyerek, güçlü tınlıyorÇan vadide:Alevler, lanetlerVe şehvetinKaranlık oyunları,Azıtıyor gökyüzünüBir taşlaşmış kafa….

Bir Kış Akşamı * Georg Trakl

Pencereye kar düşünceÇalar akşam çanı uzun,Evi düzen içindeHazır sofrası çoğunun. Gezgin-göçebe kimi deGelir karanlık yollardan kapıyaToprağın serin özsuyuAçar altın, kerem ağacında. Yolcu girer içeri sessiz,Eşiği taş yapar acı.Duru aydınlıkta, sofradaEkmek, şarap parıltısı. Çeviri: Behçet NECATİGİL

Akşamları Kalbim * Georg Trakl

Akşam oldu mu duyulur yarasaların sesi.Çayırda oynaşır karayağız iki at.Hışırdar kızıl akçaağaç.Gezgin ise görür o küçük meyhaneyi yol kenarında.Şahanedir lezzeti taze şarabın ve cevizlerin.Şahanedir: çakırkeyif dolaşmak karanlık çöken ormanda.Ses verir kederli çanlar dalların arasından.Yüzüne çiğ damlar insanların. Çeviri: Ahmet Necdet – Gertrude DURUSOY

Sezilmemiş Aşka Gazel * Garcia Lorca

Karnındaki karanlık manolyanınKimseler anlamadı kokusunu.Acıttığını kimseler bilemediDişlerinle sıktığın o aşk kurşunu. Binlerce Acem tayı uykuya yattıAlnının ay vurmuş alanında,O senin kar düşmanı göğsünüKucaklarken dört gece kollarımla. Bakışın, tohumların solgun dalıydıAlçılar,yaseminler arasından,Aradım vermek için yüreğimdeO fildişi mektupları her zaman diyen, Her zaman: acımın bahçesi benimGövden her…

Üç Nehir Üstüne Küçük Balad * Garcia Lorca

Akar GuadalkuivirPortakal ve zeytin bahçelerinin gölgesindeSenin iki nehrin GranadaDüşer karlardan, vadilere Ah sevdaGeri gelmez bir daha Guadalkuivir kıvrımlarındaYanar tutuşur nar çiçekleriAkar nehirlerin GranadaBir kanla, gözyaşıyla öteki Ah sevdaKarıştı rüzgâra Sevilla'da zarifYollar açılmıştır yelkenlilereSenin nehirlerinde Granadaİniltilerdir yüzen sade Ah sevdaGeri gelmez bir daha Guadalkuivir? Çan kulesiVe…

Sevilla Ninnisi * Garcia Lorca

Deniz nedir bilmiyorbu küçük kaplumbağa;onu çingene doğurmuş,atıvermiş sokağa.Ya! denizi yok,yo! denizi yok; denizi yok,salıvermişler sokağa. Bu minnacık oğlanınbeşiği yok;babacığı marangoz,yapıverir bir tane. Çeviri: Sait MADEN

Ölü Çocuğa Gazel * Garcia Lorca

Her akşam üzeri bir çocuk ölür,her akşam üzeri Granada'da.Her akşamüzeri yerleşir de sudostlarıyla konuşur baş başa. Yosundan kanatları var ölülerin.Bulutlu yel ve duru yel yan yanasüzülen iki sülündür kuleler üstünde,gündüzse yaralı bir oğlan. Havada kalmazdı tek kırlangıç gölgesişarap mağarasında rastlayınca ben sana,tek bulut kırıntısı kalmazdı…

La Sole * Garcia Lorca

Kızlar karalar giyinmiş,düşünüyor, dünya ne kadar küçükve yürek ne kadar geniş. Karalar giyinmiş. Düşünüyor iç-çekişler, çığlıklarnasıl da yitiyor rüzgârda. Karalar giyinmiş. Açık kalmış balkonundanşafak vakti,gökle dolmuş içeri. Ay! Ah!Giyinmiş, ya, karalar giyinmiş ! Çeviri: Sabri ALTINEL

Kaçışa Gazel * Garcia Lorca

Birçok kere yitirdim denizde kendimiYeni kesilmiş çiçeklerle dolu kulaklarımDilim sevgiyle, acıyla dolu.Birçok kere yitirdim denizde kendimiBazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi. Kimse yoktur duymasın öpüşürkenYüzü olmayan insanların gülümseyişiniKimse yoktur dokunurken bir bebeğe unutsunDurgun kafataslarını atların. Çünkü aranır alında güllerO katı görünüşünü kemiklerin.Başka işe yaramaz erkeğin elleriToprağın…

Göğün Yeşilinde * Garcia Lorca

Göğün yeşilindeyeşil bir yıldızne yapabilir, sevdiğim,yitmekten başka? Soğuk sistegömülen kulelernasıl seçiyorbizi pencerelerimizden? Göğün yeşilindeyüz yeşil yıldızgörmüyor yüz kuleyikarın içinde bembeyaz. Canlansın diyeacımı, söylemek istiyorumkırmızı gülümsemelerle. Çeviri: O. Serhat ERKEKLİ

Dövülen Çingenenin Şarkısı * Garcia Lorca

Yirmi dört şamar!Yirmi beş şamar!Anacığım sarar benigece gümüş kâğıtlara. Ah, yol muhafızı,ah, yol muhafızı,ne olur bir yudum su!Balıklardan, kayıklardan,ne olursun, bir yudumcuk! Ah, muhafız komutanı,ah, muhafız komutanı,yan gelmişsin odanda!Hani ipek mendiller,kurulayım yüzümü! Çeviri: A. KADİR – Afşar TİMUÇİN

Ayağı Karıncalı * Garcia Lorca

Yalnız bir kadın sanmıştım önceOysa kocasını aldatan biriIrmağın orda buluştukGece, Santiago gecesi,Işıklar sönüp birer birerYanmaya durunca ateşböcekleri.Son birikintisinde şehrinDokundum uykulu memelerineTürkülü çiçeklerin dalları gibiGöğsü gözlerime açılıverdi.Ve on iki hançerin bir keredeYırttığı ipek gibi sinirliHışırtısı kulaklarımdaKolalanmış eteklerinin.Işıksız tepeleri ağaçlarınYollar boyunca kocaman kocamanVe ufuk köpeklerin ufkuIrmaktan ötelere…

1 2 3 21