Çaresiz * Ümit Yaşar Oğuzcan

Seni görmediğim günler bir çakır diken büyüyor gözbebeklerimdeBir çocuk ağlaması başlıyor, kulaklarımda uzun uzunEllerim bir yerlere yapışıyor, kurtaramıyorumYa ayaklarım, o benim zavallı ayaklarımÖyle şaşkın, öyle kararsız, öyle çaresiz kiSeni görmediğim günlerKaranlıktayım, katran gecelerdeyimCehennem misali bir yerdeyimBir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürseİşte öyleyim…

Galata Kulesi * Ümit Yaşar Oğuzcan

6 Haziran 1973Pırıl pırıl bir yaz günüydüAydınlıktı, güzeldi dünyaBir adam düştü o gün Galata Kulesi?ndenKendini bir anda bıraktı boşluğaÖmrünün baharındaBütün umutlarıyla birlikteParamparça olduBir adam benim oğlumdu… Gencecikti VedatIşıl ışıldı gözleriİçiBütün insanlar için sevgiyle doluyduÇıktı apansız o dönülmez yolculuğaKendini bir anda bıraktı boşluğaSöndü güneş, karardı yeryüzü…

Karanlıklar Üstüne * Ümit Yaşar Oğuzcan

Artık hiç sabah olmayacak yavrum Çok uzun sürecek bu siyah gece Ta zaman durunca, ömür bitince Alış karanlığa, gözlerini yum Artık hiç sabah olmayacak yavrum Bilirim bu mor sükutu bilirim Beyaz olmalı geceler, bembeyaz Karanlıklar üstünedir şiirim Bilirim, bu mor sükutu bilirim Dağlar gibi deryalar…

Oğul Koşması * Ümit Yaşar Oğuzcan

Zirve seni bekliyor Dağın kıymetini bil Sanma ki yükselmek zor Çağın kıymetini bil Üşenme emek için Mutluyum demek için Üzümü yemek için Bağın kıymetini bil Yokluk göründüğü an Çabuk yıkılır insan Azı beğenmiyorsan Çoğun kıymetini bil Elin, ayağın, başın Annenin,arkadaşın, Suyun,toprağın,taşın Göğün kıymetini bil Oğlum…

Seninle Ölmek İstiyorum * Ümit Yaşar Oğuzcan

Dağ başında bir avcı kulübesiYerle diz boyu karOcakta ateşDışarda rüzgarHadi gelÖnce sevişmeliyiz uzun uzunYerdeki ayı postunun üzerine uzanmalıyızBütün vücudunu santimetrekarelere ayırıpBirer birer öpmeliyimVe sonra sımsıkı sarılmalıyım sanaBöylece ölmeliyizAradan yıllar geçipBizi buldukları zamanEtlerimiz çürümüş olsa daKemiklerimiz ayrılmamalı birbirindenHadi gelNefes almak hüner değilSeninle ölmek istiyorum.

Sevi Şiiri * Ümit Yaşar Oğuzcan

Ben senin en çok sesini sevdimBuğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibiÖnce aşka çağıran,sonra dinlendirenBana her zaman dost, her zaman sevgili Ben senin en çok ellerini sevdimBir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pakNice güzellikler gördüm yeryüzündeEn güzeli bir sabah ellerinle uyanmak Ben senin en çok…

Unutulmayanlar * Ümit Yaşar Oğuzcan

Biliyorum, unutamayacaksın!Ağır ağır geçecek mevsimler,Bir bir ağıracak saçının telleriSolacak albümde eski resimler. Beni hatırladıkça için ürperecek,Boşanan gözyaşlarını tutamıyacaksın.Boşuna zorlama kendini, sevdiğim;Biliyorum, unutamayacaksın. Ve biliyorsun, ben de unutamayacağım,Eskimeyecek içimde sana ait ne varsaŞöhretmiş, servetmiş herşey geçiyor, inanDostluklar ve sevgiler kalıyor, kalırsa. Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,Şimdi…

Anılarda Şimdi * Zerrin Taşpınar

Her şey ve herkes kayarak duruyordu sankibana yaz diyordu bir kadınerkek çoktan unutmuş ne kadar sevildiğini– belki sevmeyi biliyordu bir zamanlarkaranfiller bile taşımıştı kucağında –çocuk: ah… oyuncak bir trenim olsa… Ben miydim ıslak taşların serinliğindeunutup mendilleriiki yanına ürkek ve kuşkuyla bakan? Nasıl bir ezgi bulsam…

Kızın Elinde Oya * Zerrin Taşpınar

Kızın elinde oya gelin olacak yakınkızın gözünde uykudüşünde çiçekbiraz bıyık biraz kaşkızın alnında perçem sevdalara uçacak. Kızın yüzünde ışık sokağa yansıyacakkızın yüreği serçe ürkütürsen ölecekkızın susuşu pınarkızın bir bakışı var demiri eritecekkızın gönlü bir tarlabire beşbin verecek. Kızın elinde oya gelin olacak yakındoğduğu yerde çocukgittiği…

Nefes Almak * Ziya Osman Saba

Nefes almak, içten içe, derin derin,Taze, ılık, serin,Duymak havayı bağrında. Nefes almak, her sabah uyanık.Ağaran güne penceren açık.Bir ağaç gölgesinde, bir su kenarında. Üstünde gökyüzü, ufuklara karşı.Senin her yer: Caddeler, meydan, çarşı…Kardeşim, nefes alıyorsun ya! Koklar gibi maviliği, rüzgârı öper gibi,Ananın südünü emer gibi,Kana kana,…

Koltuk Hırsı

YGS?de şifre iddialarıyla başlayan, 24 Nisan 2011 tarihinde yapılan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı?nda (ALES) yaşanan hatalı ve yetersiz soru kitapçığı skandalı, bu kadarda olmaz dedirtiyor insana. Prof. Dr. Ali Demir hırsının önüne geçip, istifa etmiş olsaydı; kendini bu denli yıpratmış olmazdı. Basın…

Demokrasi – Hızlı Tren İlişkisi

?Hızlı tren?le arasındaki ilişkiyi anlamak için ?demokrasi?ye bakalım öncelikle? Demokrasilerde iki önemli fren mekanizması var: Hukuk ve basın?İktidar partisi daha hızlı yol almak istediğinde bu iki mekanizma devreye girer ve der ki ?İktidar da olsan yetkilerin sonsuz değildir, hukukun tanıdığı hız sınırlarına uymak zorundasın. Bu…

Velayetle İlgili Sık Sorulan Sorular

Hepinize iyi haftalar sevgili okurlarımız. Bu hafta meslek hayatımızda sıkça karşılaştığımız boşanma davaları devam ederken ya da boşanma davasının neticesinde verilen velayet kararları ile ilgili sorulara ve bunların cevaplarını ele alacağım.Öncelikle bilmekte fayda var ki, velayet hususunda önemli olan somut olaylardır. Her davada olaylar birbirinden…

Süperiletkenlik 100 Yaşında

İnsanlık tarihi; özgürlüğü, demokrasiyi, hukuk devletini ve emeğin karşılığını arama tarihidir. Bilim tarihi ise doğanın ve maddenin sırlarını, davranışını deneyle, gözlemle, kuramla keşfetmenin, doğaya egemen olmanın tarihidir. Neden? Niçin, Nasıl? diye sormanın tarihidir. İnsanlık tarihi ve bilim tarihinin bu anlamda diyalektik bir paralelliği, bütünselliği toplumsal…

Bir Eğitim Devrimcisi: İsmail Hakkı Tonguç

“Köylüye bir şey öğretebilmek için, ondan birçok şey öğrenmeli.”der İsmail Hakkı Tonguç, Mustafa Kemal Atatürk ?ün ?Köylü ülkenin efendisidir.?özdeyişindeki aynı duygu ve düşünceyle örtüşerek. Kimdir İsmail Hakkı Tonguç? 1893?te Bulgaristan?da doğmuştur.24 Haziran 1960?da yitirdik köy enstitülerinin mimarı ve dönemin İlköğretim Genel Müdürünü. Kendinden küçük bir…

İmkansız Aşk * Ümit Yaşar Oğuzcan

Falcı kadın yalan söylüyor yalanBizi birbirimiz için yaratmış TanrımızNasıl mümkün değilseYıldızları toplamak gökyüzündenÖylesine imkansız bir şey aşkımız Kurudu gölgesinde oturduğumuz ağaçlarBahçelerde sevdiğin çiçekler kalmadıSadece hatıralarda ebedi olanVazgeçemediğimiz, unutamadığımızOnlar bile bize yar olmadı Unut benden kalan ne varsaUnutmak tesellidir yalnızlığınGüneşi bir kadeh şarap gibi içipDelicesine sarhoş…

Pusuda Yalnızlık * Yılmaz Odabaşı

karacadağ yamaçlarında kardelen çiçekleri her bahar umuda rengini verir ve her bahar dicle?de ak köpüklere üşüşür papatyalar siverek düzü hayata vurgun yürekli yiğitleri ve sabahın eteklerinde ter taneleriyle ?memleketimdir benim? orada tüfekler yağlanır kerpiç damlarda türkü kaçak tütün kaçak kaçak çay buğulanır şavkı vurur mağlara…

Var Git Artık * Yılmaz Odabaşı

buralarda gece uzun gün ışığı yakındır var git artık bakma ardına ölüme fazla sokulma ama düşün ki mevsim rüzgarlarının savurduğu bir orman insan sev onu, sokul, konuştur doludur fazla üstüne varma hep susmak susmak… yetmiyor bazen işte bu yüzden bütün ışıkları yanmalı yeryüzünün ozanlar herşeyi…