Ödeşme * Hülya Deniz Ünal

“Bütün tepelerin üstü sessizdir” Goethe O şehir, kabuk tutmayan yaraSerumlar yetmedi damardan sokaklaraGidemem oraya artık gidememİlkin veresiye ardından peşinÖnce azar azar sonra yüklüceİlçe aldım il ödedim Herkes gitti dağına ben gitmedimDuydum ama görmedim yüksekliğiniSularıyla meşhurmuş, ben boğulurkenDuyumsadım buzlu olduğunuTepe aldım dağ ödedim Şehir ve kin…

Nezaket Kuralı * Hülya Deniz Ünal

Gitmediğin hiçbir uzak kalmasınYakınlarda kaybolma ihtimalin yüksekSilerek ayak izlerini kendi içimdeAyaklarım üzerinde doğrulmam gerek Doldurarak delik ceplerine kederiYoksanmış umutların yolculuk vaktiHatmi karşı kıyıda, kokusuna küs nergisOysa dün yaprakları şeker pembeydi Bir kenara yazılıp formüle dönüşse deİlle de unutulur bir kaç önemli ayrıntıİçindeki dipnotlar yalnızlığa teğelliBaştan…

Karşılaşma * Hülya Deniz Ünal

Birbirine açılan sokaklarda rastlardımKapılardan benden önce girerdi yalnızlığım Bir etkinlik afişinde konuklar listesindeSesini hiç duymadan yıllarca konuştuğum Henüz karşılaşmadık resimdeki gözlerleSürprizler hayata dahil deneyimlerse ekte Yılan kopan parçasını kolay unutmazTarih kimden utanarak atılır puslu güne Eldiven ellerden önce kendisini ısıtırKayık atarak üstünden bizi açılırdı denize…

Göbek Bağı * Hülya Deniz Ünal

Kim itecek bakalımBeni hangi bahaneHayata benzemeyenUğultular cebimde Zemine kilimPestil öncesi çarşafaKayısı serer gibi Yüreğimin askısında demirdenBir çift eldivenArttıkça uzaklaşıp yitti biri Öteki dirençle asılmakta Aydınlığa doğru gözleri Mahzun gömleği burada unutulmuş Dostun asılı durduğu koltukta Uçan halı uzak ihtimalDüşeceğim yakın boşlukta Süzülürken her kattan Balkonda…

Çamur * Hülya Deniz Ünal

“Herkesin dünyada bir kimsesi vardır, çamurun kimsesi yoktur” İlhan Berk Gözleriniz tehlikeli, ellerinizkızamık dökerken ortanca korkarım ki bulaşıcıkorkarım yayılacakcanıma hapsolan ağrınızterkedilmiş ve çıkmazsokaklara saplanacak ateşle uzar, buzla bilenirgecenin sakallarısabah hızla keseriçine kapanık caddelereuzayan sokakları toprağı sizden bir parçakaldırım kovuklarındauyur ve uyanır; çamur! G/izi sizde kalan…

Bulut * Hülya Deniz Ünal

Zamandır bizi büyüten gölgeVe yağmur, su baskınlarıTaşıran ovamızı Bir beden büyük sorularIslak mendil daha büyükGök yüzünden Yüzler ağustos kırığıCırcır böceği asfalt'ınÇevrildiği bütün diller PeşimizdeHep yenileceğimiz bir ordu Kara kaplamaktan usandı denizYırtıldı sularHüzündür bastığı her yer Bulut, as mendilimi de maviliğineDarağacına, rüzgârlı dizelereHüznü kurut!

Bırakacak Kadar * Hülya Deniz Ünal

Bu kadar sevilebildimBırakacak kadar sevebildim hepPeki neydi buna sebep? Dalda asılı duran kışkırtıcı elma mıIsırınca elmayla birlikte kızaran yüzüm mü yoksaYaprağından peçe taksam ne olurHayat beni tanıyan bahçıvansa? Ona gitmeyen otobüsün tek yolcusuyumMola yeri yalnızlıktaGüzün üzerindeki elbise sarıKamyon yüklerinde siyahSevinç yüklü sanduka Senelerce yol gidip…

Ateş Böceği * Hülya Deniz Ünal

Parçalandı kalkanım artık gökyüzüAlçalarak damlıyor ikindi artığıDün vardı bu gün yok yazılmış kaldırımlara Çocuk O! Adı Yağmur! Bilinse deKanamalı sokakları ustalıkla yıkayanBiri var, onu böyle sulu sepken çağıran Ben değil miyim geceye ateş böceği gibi acıkanKorkak çerçevede cesur resim kılığında oturanYağmur adlı sulu sepken çocuğu…

Ada Küstü * Hülya Deniz Ünal

Aşkın uzunuymuş ihanetBoynuma dolanan gecikmiş takvimAkrep aşksa, ihanettir yelkovanZembereği bozar bu uzun mevsim Akrebin oturduğu saatti adaGül kokan vakitlere inanılır oradaDizeler yelkovana demet demet tutunurTik-tak'ların arkasında kırkıncı oda Gelirdi kırmızı iplikleri sökme zamanıVe kırmızı noktalı boşluklara sormanınİhaneti kaç geçiyor? Yanıltıcı yanıtlar aramıyorumTüm bildiğim; kuyuya inmişliğimMiş'li…

Bana Benzer * Oktay Rıfat

Bana benzer bacalar aşkla tüten,Kaçırırlar Gece'den düşlerini.Üstümdeki çardak ve bu dal benden,Gökyüzü bahçem, bulutum kan rengi. Şarabım bir sabra erişmiş küpte,Bir elim ay, bir elim körpe güneş,Bir göl gibiyim akşamlara dönmüş,Yıldızları kendinden daha dipte.

Bağımsız * Oktay Rıfat

Bütün karanlığı versem size giden geceyi durduramazsınızIşır odamızın havası kaçar çeşmelerinizden durduramazsınızBen denize bakarım sandalca uzaktanSiz yüzersiniz bir kuş uçar bir gemi geçer durduramazsınız

Anış * Oktay Rıfat

Her dakikasını ayrı hatırlarımErenköy'de geçen zamanımınRüyama girer bir aradaİstanbul bahar ve Türkân'ım Bir odamız vardı etrafı sarmaşıkBostanlara bakan penceremizO güller kadar tazeBen ona deli gibi âşık Bir yastıkta dinlenir başlarımızSaçlarım saçlarına karışırdıO güzel bir kızdı ince alımlıNe giyse yaraşırdı Yeter ki gönüller şen olsunŞarkılar söylerdik…

Benim YÂrim * Oktay Rıfat

Benim yârim iki dirhem bir çekirdekHoppa mı hoppaRakı içerKadeh kırarBenim yârim sırasında benden hovardaKavuniçi mendilMarkalı çantaBenim yârim çıtkırıldımBenim yârim alafranga

Ağzındı * Gonca Özmen

Ağzındı Çıplak duvar, mahrem kapı Ağzındı Doğmamış dizeler getirip bıraktı Düşen iki sözcük bir mezar kazdı İklim değiştirdi otlar kendiliğinden Gördüm ağzın yaprak kırgınlığı Ağzındı Yıkılan ceviz ağaçları gibi Kolları bacakları düzeltilmiş bir ölü Tüm sesleri toplayıp gitti Ağzındı Sokak çocuğum eksik göğüm Ağzındı Ve…

Aşkbatımı * Gonca Özmen

Usulca geçtim yüzünü Ardında dağlar vardı rüzgârlar Kurt izlerinde uluyan zemheriler vardı Çık git yüzünün inkarı olmaya. Zaman can çekişiyor şimdi Göçüğü altında eski aşkların Yüzün derin bir kılıç izi aklımda Daralır kör akrebin parantezi kadar Sürgit yanılsamadır dönüp geldiğim Kimin kıyısında dursam artık Bir…

Bakraç * Gonca Özmen

Herkeslerin uzağı vardı ben çok çağırdım Benden önce bir kadını vardı herkeslerin İnattım, hoyrattım, sallanan bir bakraçtım Herkeslerin neşesinde ben hep sakardım Bendeki rüzgârla açılanlar Göğün aklından sarkanlar Sizden ne alacaktım, bıraktım Deyin ki ağaç kovuklarında dolandım Her çalılıkta yazgımı biraz kararttım İnandığınız o hayrete…

Bölünmeler * Gonca Özmen

I Kusura vardım Benimdir dedim bu eski söz Kime açıldıysa kapılar Kapananı benim dedim Beni bir avuntudan oldurmuşlar De ki bir sıkıntının içini oymuşlar Böyle böyle sezdim dilin de sabrı var Akşamdan hızla geçen sesin de II Biter şimdi gecenin susmayan ağzı Eğer beni söze…

Böyle Rüzgarlar * Gonca Özmen

Böyle şeyler oluyor işte böyle rüzgarlar Bu güz balkonu beni çağırıyor Neyi dağıtıyor elin akşamda Ben saçlarımı topluyorum ırmakları da Sonra gidip bir şiirin önünde soyunuyorum Bir çocuğu öpüyorum adı sevişmek oluyor Her şey bizden ayrı Her şey biz varken yan yana oluyor Bu oluşa…

Bulantı * Gonca Özmen

Yağmurla aktı yüzün camın iğreti teninde Dönüp dolaşıp kaybolmalar gibiydin Nasıl da direngen bir denizdin ellerimde Gelinciğin boynu eskiden ince, kırılgan Şimdi bir çınarla değiştir gövdeni Kimin krallığına kar yağmadı ki çingenelerden sonra? İmlasız yazılıyor artık büzün sözcükler Ve unutuşun o dağınık nostaljisi Ne tuhaf…

1 2 3 32