İlk Türk Kadın Tiyatro Oyuncusu

Afife (Jale) adlı bir genç kızdır. 10 Kasım 1918'de, 500 kuruş aylıkla Darülbedayi'ye”deneme” oyuncu olarak girdi. Tahsin Nahifin “Rakibe” adlı oylunuyla ilk sınavını verdi. Afife Hanım, aynı zamanda Türk tiyatro tarihinin “Jan Dark”ı sayılır. Çünkü o zamanlarda Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak oluşu yüzünden Afife…

İlk Yerli Filmin Çekimi

Birinci Dünya Savaşı'na Osmanlıların girmesinden sonra oldu. İlk film de, Almanya'nın yanında Rusya'ya resmen savaş açılmasından üç gün sonra çevrildi. İlk savaş günlerinin coşkusuna kapılan bir topluluk, İstanbul yakınlarındaki Ayastefanos (Yeşilköy')'de bulunan bir Rus anıtını yaktı. Anıt yakılırken, yedek subaylığını yapmakta olan Fuat Uzkınay da…

TÜRKİYE'DE YAYIMLANAN İLK DERGİ

1850 yılında yarı Türkçe, yarı Fransızca, içinde tıp konusunda yazılar bulunan aylık bir dergi çıktı. “Vakayi-i Tıbbiye” (Tıp Olayları) adlı bu çok özel dergiyi saymazsak, Türkiye'- de ilk derginin Münif Paşa'nın 1861'de yayınladığı “Mecmua-i Fünûn” (Fenler Dergisi) olduğusöylenebilir.,

İlk Kadın Milletvekilleri

T.B.M.M. 5. Dönem seçimleri 8 Şubat 1935'te yapıldı ve 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girdi. Ara seçimlerde bu sayı 18'e ulaştı.Mebrure GönençŞebike İnselHuriye Öniz BahaDr. Fatma Şakir MemikFakihe ÖymenFerruh GüpgüpBahire Bediz MorovaMihri PektaşMeliha UlaşEsma NaymanSabiha Gökçül ErbaySeniha HızalSatı ÇırpanBenal İştar ArımanTürkan Baştuğ ÖrsNakiye ElgünSabiha…

İlk Kadın Heykeltraşımız : Sabiha Bengütaş

Heykellere şekil veren ilk kadın parmakları Sabiha Bengütaş'a ait. O Türkiye'nin ilk kadın heykeltraşı olarak tanınıyor. Atatürk İsmet İnönü Abdülhak Hamid Ahmet Haşim Bedia Muvahhit gibi tarihte iz bırakan pekçok kişi onun parmaklarında yoğurduğu çamurla abideleşti.Bakımlıyız.Com – İlk Kadın Heykeltraşımız: Sabiha BENGÜTAŞ 1940 yılında dünyaya…

İkinci Mektup * Bedri Rahmi Eyüboğlu

-Kusura bakma idare etmez.Bir avuç toprak nemize yetmet- Sen, istediğin kadar bize cenneti methet.Göklerine zümrüt döşe ve hurilerle tefriş et.Sen gel benim canımı al, sonra da cennete iletSen onu cinlere vadet, cansız neme lazım cennetSen bana canımı terket, kara toprak bin bereket. Pazarlık etmek istiyorum.Hiç…

Menemen Treni

Bir dostum gerçek diye anlattı.Tren İzmir'den Menemen istikametinde yola çıkmış…Yaşlı bir teyze kondüktörü çağırıp“Yavrum Menemen'e varınca beni bildiriver, aman unutma” demiş.Kondüktör de“Sen uyu teyzem, Menimen'i varınca ben seni bildiricem” diye garanti vermiş.Teyze güvenip uyumuş.Kondüktör ise olayı unutmuş. Tren Menemen'i geçmiş.Epey sonra kondüktör teyzenin ineceğini hatırlayıp…

Fısıltı * Asuman Susam

tanrıçalar fısıldadı kulağıma bil, dediler bil ve unutma! dünyayı karnında taşıyorsun. büyüdükçe o gecenin ılıman yurtluklarında zaman herkesten telaşlı. sağ memenden sol memene acelesiz akıt nehirlerini! işittim, inandım ve bildim benden uzayan nehir deniz olur. dünyanın ıssızlığına düşen ses içime çektiğim sus olur. çıplak dallarımda…

Beyaz Koridor * Asuman Susam

kim çıkaracak bu beyaz koridordan beni?donmuş bir bakışım zamanın avuçlarında.bakışımsız aynalarda hayatım paramparça,gittikçe uzun, beyaz; giderek bembeyazo dar kapıdan geçebilmek için eriyorum. çakıllarını ağzında saklayan gratel?im;değiştiriyor beni derinlere yaptığım yolculukkapısı sonsuza açık, kaybolduğum ormankaranlık, unutmak; ölüm, zamanda kaybolmak…iç çeken ağaçların ürpertisinden uyuyamıyor,gözü boşlukta intihara eğilimli…

Kalbi Kanamalı Tek Ben Miyim * Akif Kurtuluş

rahatda dinleyin arkadaşlar şart mıdır bir çocuğu sevmek için yetim bırakmak insan ilk kez kendi kanıyla nerde karşılaşırsa orda sordum bunu orda aşkta susup yataklarda dillenen bir şehir vardı çok uzakta kış boyu kendi kanizlerinden yürüyerek dünyadan çıkan adamlar dünyaya biraz daha sokulmak için sahile…

Kaçardık Göçerdik * Akif Kurtuluş

ne zamandı, bir suyun önüne birlikte durmuştuk bir adım atsak kaşımızdan kirpiğimizden tutuşacaktık ben miydim, rüzgardan alındı sanmıştım UYUR GÖRÜNCE kurtulanlar anlattılar BİR BARDAK SUYLA oturup yanıma BULUTLARDAN FIRLAYAN göçmen KUŞLARA söylemiş SON SÖZÜNÜ ' yıllardır bizdik BIÇAĞIN ÜZERİNDE YÜRÜYEN, bugün KESİLDİK ' BOYNUNDAN PARMAKLARINA…

Gönül Şakaksı * Akif Kurtuluş

dokunaklı bir sezondu,av mevsiminde av, avcıydım av yasağında huylandım,karmaştım ama,bu koruda gece gönüllü silahlanır sokaklar kapandır,odalar pusu,ruhunu burkar aldanış neden herkes GÖNLÜNÜ DEĞİL de, TUZAĞINI KORUR UNUTMA ki, YARASALAR DA BİLİR KÖREBE OYNAMASINI GÖNLÜNÜ BULAMAZ DA, çarpar kanatlarını duvara, kendi kanını sorar PLANLAR HAZIR, kaçış…

* Akif Kurtuluş Yaşam Öyküsü

1959 yılında Ankara'da doğdu. İlkokulu Ankara'da, ortaöğrenimini Antalya ve Seydişehir'de tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Şiir ve şiir sorunlarına ilişkin yazıları, denemeleri Edebiyat Dostları, Edebiyat ve Eleştiri, Tan, Türkiye Yazıları, Üç Çiçek, Yarın, Yazko Edebiyat, Yeni Düşün gibi çeşitli yayın organlarında yayınlandı.

Gök Siner * Akif Kurtuluş

yollara taşınırım sekerek, ürkek, böyle dökük partal dilenci unutulmuş çöplere karşı gerinir garajın kuytu köşesinden uğurlar sevdik esinti genç saçlarımı sıyırır, en diri yerini gösterir hangi otobüse atılsam… mektup bekleyen dostlar yollara taşınırım sekerek, ürkek, böyle dökük hırpalanmışlığımı düğümlerim motor seslerine farlar dalgınlığımı emer, geceye…

Denizden Kalan İzlerle * Akif Kurtuluş

sanırım geleceğim, ellerimle başa çıkabilirim yürüyüşümü değiştirdim, paçama çamur sıçratmıyorum kuşkulanıp koşsam anlarlar o kumral kızı sevdiğimi aradığım adresleri çıkarabilirler gezindiğim garlardan korkarım ele verir beni avuçlarıma sürdüğüm maviler telefona davransam, çeviremem numarayı, sesim tutuklanır gelirim, yüzümü denizden kalan izlerle seçersiniz dağların arka yüzleriyle bir…

Ay Gömülür * Akif Kurtuluş

ardından resmin asılır işlek yerlerine kentinpiyangocunun yanında tahta çitlere yakıştırırımgözlüklüsün, üç yaş büyüksün, rize'de büyümüşsünbaşka adını da bilirim, hepsi yalan, o gülmen deeski, küçük bir limandır gülmen, takalar sığınır ardından resmin asılır işlek yerlerine kentindenizle kavgalıdır kayalar, otururum, elim tuzlanırfırlatırım çakıl taşını, kaç kez sektirebilirimgömülmesin…

Anlar * Akif Kurtuluş

şimdi aramızdan geçen su var merhem olsa, yaralarım azar boğulduğum son bir su daha var vurur gövdemi kıyına atar bulduğundan fazlası bende var: sırtımdaki hançer! ordan kanar ağrı değil, sancı değil, o var sende tenim, ben de terin sızlar gözünden düştüğüm kirpiğim var çok uzaklardan…

Akik * Akif Kurtuluş

baldırların izin verse, yavru bir köpek gibi koyardım patilerimi göz koyan incidir ama, gözümü alan sedef kadardır sadakatim acıydı vefanın peşinatı, taksidi kırgınlık, ödedim bitti bakiyesi nezaket, hoyrat bir ihanetin bedeli inciyse def olurum inciden kovulmuş bir aşk bu, boynu yadırgar sedefi bu kolyenin tam…

Tokata Doğru * Cahit Külebi

Çamlıbel'den Tokad'a doğru Tozlu yolların aktığı ırmak! Ben seni çoktan unuttum; Sen de unuttun mu, dön geri bak. Atların kuyruğu düğümlü, Bir yandan yağmur yağar, ıslak; Bir yandan hamutlar şak şak eder, Bir yandan tekerler döner, dön geri bak. Orda, derenin içinde İki üç akçakavak,…

1 2 3 206