Koltuk Hırsı

YGS?de şifre iddialarıyla başlayan, 24 Nisan 2011 tarihinde yapılan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı?nda (ALES) yaşanan hatalı ve yetersiz soru kitapçığı skandalı, bu kadarda olmaz dedirtiyor insana.
Prof. Dr. Ali Demir hırsının önüne geçip, istifa etmiş olsaydı; kendini bu denli yıpratmış olmazdı.
Basın geçmişini araştırarak, yaptığı yanlışlıkları gözler önüne serdi.
İddiaya göre; doktorasını İngiltere Loughborough Teknoloji Üniversitesi?nde yaparken, 1990 yılında Teknik ve Tekstil dergisi?nde 9 bölümlük bir yazı dizisi, Doc. Dr. Ali Demir imzasıyla yayımlar.
Yazı aslında Alman Peter Latzke?ye aittir ve 1978 – 1979 yıllarında Melliand Textillericte?de yayımlanmıştır.
Doc. Dr. Ali Demir sadece yazı dizisinin ilk sayısında bu makale dizisinin hazırlanmasında P. M. Latzke?nin makaleleri esas alınmıştır notuna yer vermiştir.
Diğer bölümlerde, ilk sayıdaki not yazılı olmadığından ve yazı kelimesi kelimesine çeviri olduğundan; Leeds Üniversitesi?nden Prof. Mike Denton intihali fark eder.
Bir bilim insanı için hoş görülemez olan bu durum, Ali Demir?in doktorasını yaptığı Tekstil Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gordon Wray?e iletilir.
Bölüm başkanı soruşturma başlatır. Akademik kariyerini kaybetmesine neden olacak durum, bazı dostlarının araya girmesiyle, özürle geçiştirilir.
Ali Demir yazı dizisinin sonunda suçunu itiraf eder ve dergide bir özür yazısı yayımlar. Konu bu şekilde kapatılır.
Abbas Güçlü?nün köşesinde yayımlanan habere göre Ali Demir, ÖSYM başkanı olmadan önce 2010 yılında İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü olarak görev yapıyordu.
İşte o dönemde üniversite araştırma görevlisi olarak görevlendirilmek amacıyla doktora öğrencisi seçmek için başvurular alındı, sınav yapıldı.
ALES ve diploma notu yüksek öğrenciler düşük not, başarısız öğrencilerse yüksek not aldı.
Sınava itiraz edilmesi üzerine, kurulan komisyon sınavı iptal etti. Yapılan yeni sınavda, ilk sınavda başarılı olan öğrencilerin hiç biri sınavı kazanamadı.
Basında yer alan bu iki haber, nasıl bir ÖSYM başkanına sahip olduğumuzu gözler önüne seriyor.
Eşinin diş doktoru olduğu ve erkek hastalara bakmadığı söylentileri, şimdiden yayılmaya başladı.
Adı bu gibi olaylarda geçen ÖSYM başkanı, sizce Türkiye?ye yakışıyor mu?
Ailelerinin dar bütçeleriyle dershanelere gönderdiği, iyi bir gelecek kurmak için gecesini gündüzüne katarak ders çalışan, gençliğini yaşayamayan çocuklarımıza daha ne kadar azap çektireceğiz?
En kötü karar karasızlıktan kötü olamaz. Kendi yıpranması yanında kurumu da yıpratır duruma getiren Ali Demir?in istifa etmesini beklemeyin.
Kendisine, ülkemize ve gençliğe iyilik yapmak istiyorsanız, daha fazla gecikmeden görevden alın.
Sınav iptal edilse bile, onun başında olacağı bir kurumun yapacağı sınavın güvenilirliği olmaz.
Geçen yıl olduğu gibi tek sınav yaparak, gençlerimizi daha fazla mağdur etmeyelim.
Gençlerin gençliklerini yaşayacakları, kültür ve sanat faaliyetlerine katılmalarına fırsat bulacakları, dershane eksenli eğitim sistemi derhal terk edilmelidir.
Sınav eksenli eğitim sistemi, çocuklarımız ve gençlerimizin ruh sağlığını bozmaktadır. Yaşamlarını dershane, okul, ev üçgeni içerisine sıkıştırmaktadır.
Gazetemizin baskısı, tüm ülkelerin emekçilerinin, birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs öncesi olacağından, bayramlarını kutlarım.
Emekçilerin, insanca, özgürce yaşamasının önünde engel olan emperyalizmin, yok edildiği bir dünya, insanlığın özlemidir.