sizi seviyorum madam Ellenie
sizi nasıl olduysa seviyorum
saat kaç! sabaha karşı beş
uyanmak üzeredir köyün altı hanesi
ağzımda kocaman bir silah
öptüğümü görmesinler sizi
işte şimdi madam Ellenie
bu vakitsizliğin içinde ben
durduramadıkça gözlerimi
daha kötü gizleniyorum sizden
dörtnala koşan bir atın üzerinde
duramayacak kadar korkak
dörtnala koşan bir atı
vuracak kadar cesur yaşayarak
hiç görmediğim elinizi tutmak
biz olamadıkça, başkası olduğumuz
bu hayatı, bir sabah bırakarak
ağzımda kocaman bir silahla
yanınızda çatışmak, ölmek istiyorum
işte şimdi madam Ellenie
deli olduğuma iyice inansınlar diye
hiç görmediğim dudaklarınızı
ısırmış gibi kararlı çıkıyorum sokağa
çünkü madam,
biz inanmadığımız şeye ağlamayız
çünkü görmek
büsbütün hafıza işidir
gözün bildiğine kanmayız?
şimdi hiç dokunmadığım saçlarınızı
duyuyorum yüzümde,
bugün yağmur yağacak
hiç duymadığım çığlığınızla fırlayıp yataktan
başımın ağrısını dindirmekten başka kaygı duymadan
koşup yanınıza geleceğim.
aman! madam Ellenie
hiç görmediğim kolunuzdaki saate bir bakın
saat kaç sabaha karşı beş
uyanmak üzeredir köyün altı hanesi
ağzımda kocaman bir silah
öptüğümü görmesinler sizi