Dağda Mısın Taşta Mısın? * Bedriye Aksakal

07.05.2014 / 00:00

Hıdırellez gününden bir gün önce Manisalılar , Hacet Dede denilen yere giderek adakta bulundular. Rahmetli Keşfi Amca derdi: “Kızım orada yatır yok. Orası kale kalıntısıdır. İsteme yatırlardan istenmez.Allah'tan istenir. Bunu sen her zaman yaz.” Her hıdırellez günü de Keşfi Amca'nın dedikleri belleğime düşer.

Hıdırellez eğlencelerini folklorik açıdan ele almak gerekir. Yapılan eğlenceler bir yerde kültür zenginliğimizi yansıtır.

Manisa'da etkinlikler 5 Mayıs günü başlar. 5 Mayıs gecesi kızlar kısmetlerinin çabuk açılması için gül ağacına isteklerini yazıp asarlar. Kırlara ve Hacet Dede denilen yere gidilerek: “Talihim talihim! Dağda mısın, taşta mısın, ulu ağaçta mısın? Gel beni bul!” diye bağırıp talihlerini çağırırlar.

Bu uygulamadan sonra kızlar ilk görecekleri bekar erkeğin kısmetleri olacağına inanırlar. Ayrıca hıdırrellez günü gençler dileklerini bir kağıda yazıp akarsuya bırakırlar. 5 Mayıs gecesi genellikle bir gül fidanı dibine konan niyet çömleğinin kilidinin evlenmemiş bir kızın başı üzerinde açılması uygulanmasına yurdumuzun her tarafında rastlamak mümkün. Niyet çömleğine kızlar yüzük, düğme ufak eşyalar atarlar. 6 Mayıs sabahı bir genç kızın başında niyet çömleği açılır. İçinden objeler çıkarılırken maniler söylenir. Manisa'da söylenilen maniler şöyle:

Entarisi karaca
Bedenine görece
Sanma seni unuttum
Düşümdesin her gece.

Sepet sepet narım var
Bu gün çok efkarım var
Niçin efkar etmeyeyim
Gurbet elde yarim var.

Ağlarım ben gülemem
Gözyaşımı silemem
Sen benim ol sevdiğim
Başka bir şey diyemem.

Mani söyleme bittikten yenilir içiler eğlenceye geçilirdi. Çocukluğumda hıdırellez günü evimizin arkasında bulunan fidanlığa giderdik. . . Annem o gün için sarmalar, börekler hazırlardı. Komşularımızla kutlardık hıdırellezi. Ne komşularımız kaldı, ne o eski hıdırellez günlerin tadı.
Sevgili okurlar yarından itibaren bir süre yazılarıma ara vermek durumundayım. Buluşuncaya değin hoşçakalın.