Çevre Duyarlılığı

Ayrıca Anayasanın 56. maddesinde “herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir…” denilmesine rağmen son yıllarda özellikle Batı Anadolu’da çevre katliamları hepimizi çok üzmüş, hem de toplumun tepkisine yol açmış zaman zaman sivil itaatsizlik gündeme gelmiştir.
Bergama İlçesi Çamköy-Ovacık mevkiinde, proje, inşaat ve işletimi uzun yıllardır tartışma konusu olan "Altın Madeni",Çanakkale ve Balıkesir sınırları içersinde bulunan Kazdağları ve Madra Dağında çıkarılan altına karşı savaş mücadelesi bilim ve hukuk çevrelerinin gündeminde uzun süre yer almıştır. Asteriks önderliğindeki köylüler bazen çıplak bazen ellerinde süpürgelerle eylemden eyleme koşmuşlardır.
Şu günlerde de yeni bir çevre sorunu Turgutlu’da tartışmaya açılmıştır. Turgutlu Çaldağı bölgesinde çıkarılmak istenen “nikel” madenine karşı toplanan 7 bin imza ile yöre halkının tepkisi günden güne yoğunlaşmaktadır. Turgutlu sivil toplum örgütlerinin Egeçep şemsiyesi adı altında yaptıkları açıklamada “ yılda 480 bin ton kireç taşı kırılacağı, 6 adet asit barajı inşa edileceği, haftada 25 ton patlayıcı kullanılacağı” bütün bunların sonucu Turgutlu, Manisa, Salihli, Akhisar, Gölmarmara, İzmir gibi şehirler ile Gediz ve Menderes nehirlerini tehdit altına alacağı iddiaları hepimizi korkutmaktadır.
Sivil toplum örgütleri haklı olarak nikelin kanserojen bir metal olduğunu ve çocuklarının kanser olmasını istemediklerini bildiri ile açıklamıştır. Bildirinin en ürkütücü yanı, maden işletmesine yılda 4 milyon 500 bin metreküp su kullanılacağı ve tarım arazilerine su bırakılmayacağı, İngiliz şirketinin 284 bin ağaç keseceği bölümü olmuştur. Çevre bilinci ve müfredatımızdaki çevre dersi yerdeki iki çöpü kaldırmaktan ibaret olmamalıdır. Yaşanılır bir çevre herkesin hakkı olmalı, çocuklarımıza ve geleceğimize bırakacağımız tek miras olduğu unutulmamalıdır. Zehir solumamak için özellikle bölge halkında ciddi bir çevre bilinci oluşmalıdır. Önce sağlığımız sonra ekonomimiz için Turgutlu’nun oksijen deposu çam ormanları ve doğa feda edilmemelidir. Lütfen “Temel” gibi şamar oğlanı olmayalım yasalar ölçüsünde tepkimizi gösterelim.

Eşek Kaçardı
Birgün Temel eşeğiyle köyüne dönerken yolda gördüğü elma bahçesindeki elmalardan tatmak ister. Bahçeye girer ve eşeğinin üstünde kolayca eriştiği elmalarla bir güzel karnını doyurur. Tam ayrılacağı sırada bahçe sahibi ikisini de görür ve yakalar. Önce bir güzel eşeği döver, ardından da köşede bekleyen Temel'i pataklar. Dayaktan sonra dayanamayan Temel sorar : – Tamam tövdün, anladik ta sana pirşey sormak isteyrum! – Sor bakalım. – Neden önce beni değul de eşeği dövdün? – Seni önce dövseydim eşek kaçardı da ondan!