Dilim Dilim Güzel Dilim

Seslirem
Ey güzel hemşerim, canım ciğerim
Arhadaşım, emim, dayım,yegenim
Sene candan selam, gönülden hörmet
Sen içimdeki gurbet, üreğimdeki hasret

Sene kurban olim,ögünde ölim
Seslirem ya gah gel, ya gahim gelim

İster herif ol, ister esgetek
İster ehtiyar ol, istersen bebek
Sen anam, sen bacım, sen gardaşım
Sen nenem, sen dedem, sen dadaşım

Sene kurban olim,ögünde ölim
Seslirem ya gah gel,ya gahim gelim

Eller bene beğ demiş,e nedim
Senin “ola” deyişin istirem
Sen bir yanda, ben bir yanda ey değil
Bir arada olağ diye seslirem

Sene gurban olim,ögünde ölim
Seslirem ya gah gel, ya gahim gelim

Sen bensen, ben de senem, biz el olamazıh
Eğer uzak kalırsak, bize çok yazıh
Seni ne gettin sevdiğimi bilirsen
Çünkü sen erzürüm’sen erzürümlüsen

Sene gurban olim,ögünde ölim
Seslirem ya gah gel,ya gahim gelim
(Erzurum Şiirleri Antolojisinden)

27 Eylül Türk Dil Bayramı,1-7 Kasım’da “Türk Harf Devrimi haftası” En hassas olmamız gereken konuların başında, “Türkçemiz” yani dilimiz gelmelidir.
Dilbilimciler, 100 yıl içinde, bugün dünyada konuşulan 6000 dilin yarısından azının konuşulacağını tahmin ediyorlar. Bu tahmin daha huzurlu, kolay iletişim kurabilen bir dünya mı demek, yoksa insanlığı çorak bir dilbilimsel çöl mü bekliyor?

Dilimiz dünyanın en zengin çeşitliliğine sahip ender ülkelerden biridir, yeter ki sahip çıkalım, koruyalım. Dilimizin içine düşürülmeye çalışıldığı kirlilik ve yozlaşmadan kurtaralım. Geniş coğrafyada yöresel şiveler de dilimizin zenginliğidir. İstedim ki iki güzel örnek vereyim.

Havaalanı
Doğu Anadolu Havaalanında THY uçağı kalkmak üzere.
Bir görevli yolcuları uçağa davet ediyor.
“sayın yolcilar…Uçak on dakika sonra kahacaktir.Polis kontorulundan gectiiiz,gectiiiz.Geçmediniz,,uçak gitti. Siz kaldız.Tikkatinizi