Kültür Milleti * Bedriye Aksakal

AKSAKAL'CA
16.01.2013 / 00:00
Bazen düşünüyorum da kültür kültür diyoruz da , kültürün ne olduğunu biliyor muyuz acaba? Kültürde ülke olarak ne durumdayız? Kültür miraslarımızı koruyabiliyor muyuz? Onca soru belleğimde yanıt bekliyor. Dilim döndüğünce bu gün bu konuya değinmek istiyorum:
?Biz kültürümüzdeki gökkuşağının yeni yeni anlamaya çalışan bir toplumuz. Bu gün bile, o gök kuşağını tek renge indirgemeye çalışanlar var.
Kültür açısından, hem Asya?yız, hem Avrupa, hem Ortadoğu, hem batı; hem Türk, hem Müslüman, hem Balkanlı, hem Kuzey Afrikalı? Sümer?den, Asur?dan, Hititler?den de nasibimizi almışız?? Talat Halman?ın bir yazısından bu alıntıyı not defterime yazmışım.
Şöyle bir türkülerimizle yolculuk yapsak. Orta Asya?dan, Bizans?tan, Araplar?dan da ezgilerimiz var. Türk kültürünün ne değin görkemli bir sentezi olduğunu görüyoruz. Topraklarımızda nice uluslar yaşayarak bizlere kültür mirası bırakmıştır. Dünyada apayrı bir yerimiz var. Ne acı ki bizler gerçeği hala göremiyoruz.
Türkiye dünya üzerinde eşsiz bir konumdadır. Avrupa ile Asya arasında bir köprü vazifesi görmektedir. Doğuyla batı kültürü topraklarımızda tümleşmiştir. Üç büyük dinin sentezi de topraklarımızda görüyoruz. Dünya üzerinde bizim ülke gibi her yönüyle zengin kültüre sahip bir ülke göremeyiz.
Ne acı ki partilerin birbirini kuyularını kazmalarında Halman?ın dediği gibi: ?Kültür milleti?, Kültür devleti? imajı yok. Dünya bizi hala ?savaşçı ulus? olarak tanıyor. Kültürümüzü dünyaya çok az tanıtabildik.
Büyük Ata?mız Türkiye Cumhuriyeti?ni bir kültür Cumhuriyeti olarak düşünmüştür.
Bu gün buram buram kültür kokan topraklarımızda nice miraslarımız yağma edilmiş ve yurt dışına kaçırılmıştır.
Bergama?dan kaçırılanlarla Berlin müzesi oluşmuştur. Lidya Hazinesi Amerika?ya, Artemis tapınağı İngiltere?ye kaçırıldı. Bunları ben söylemiyorum. Basında okuduklarımla ve yurt dışı gezilerimde müzelerde gördüklerimi söylüyorum. Geçen sene İngiltere?de Artemis tapınağını gördüğümde içim yanmıştı.. Yine Talat Halman?ın yazısına dönmek istiyorum:
? İstanbul?un kültür tarihine karşı nice cinayetler işleniyor. Askerlikte ?divan-ı harb? gibi, kültür için bir ?divan-ı hars? kurulsa ve suçlular bulunabilse, kimbilir, ne mahkumiyet kararları alınır? Deccal gibi otellerle, zebella gibi gökdelenler, kentin tarihi hüviyetinin üstüne çöktü??
Yağmadan, yıkımdan kurtarmak için önce tüm birimlerin çok hızlı çalışması gerekir. Uzağa gitmek istemiyorum Hala yıllardır Bedesten bitirilmedi. Tantalos?un tahtının etrafındaki mekanların tahrip edildiği , Kibele?nin kolunu kırdıkları gibi, neler nler kırıldı.
Tarihi tekel binamız restore edildi; ama hala gökdelenin gölgesi altında bıraktık. Son sözü ben yine Talat Halman?a bırakıyorum:
?İstanbul?un (ben burada ilave etmek istiyorum. Bu sadece İstanbul için değil. Tarihini, mimarisini, kültürünü, benliğini yağmadan ve yıkıntıdan kurtarmak için harekete geçmek şart. Gözümüzün önünde yer alan katliamı durdurmak, hem kendi toplumumuza, hem dünya uygarlığına görevimizdir. Bu görevi yerine getirmezsek, tarih önünde suçlu olacağız, öteden beri bize ?barbar? diye dil uzatanları haklı çıkaracağız.?