Kubilay Olayı * Bedriye Aksakal

AKSAKAL'CA
25.12.2012 / 00:00
Adı: Mustafa Fehmi Kubilay,
Baba adı: Hüseyin,
Ana adı: Zeynep.
Devrim şehidi, yedek subay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay… Ümmetçi, irticacı yılanın şehit ettiği devrim kahramanı Kubilay inandı, döğüştü, öldü ama unutulmadı.
Tarihi belgelere göre; 23 Aralık 1930. Tam 82 yıl önce, Menemen?de gözü dönmüş kişiler sabahın erken saatlerinde belediye meydanına tekbir getirerek silahla gezinmeye başladı. Hepsi çember sakallı. Başlarında sarık, sırtlarında cübbe var. Bu kişiler:?Biz şeriat ordusuyuz? diyerek Müftü Camisine giriyor. Ele başları Derviş Mehmet cemaate ; Ankara hükümetini düşürüp, İkinci Abdülhamit?in oğlu Selim?i halifeliğe getireceğini, söylüyor. Kendisini de mehdi olarak tanıtıyor ve dini korumaya geldiklerini söylüyor. Arkalarında 70 bin kişilik ordu olduğunu, öğlene dek şeriat bayrağı altında toplanmayanları da kılıçtan geçireceklerini ünlüyorlar. Derviş Mehmet ve arkadaşları, camide ki yeşil bayrağı alıp, Hükümet Konağına doğru yürüyüşe geçerken bir taraftan da tekbir getirerek bağırıyorlar:
?Şapka giyen kafirdir. Din elden gidiyor. Saltanatı geri getireceğiz.Yakında yine şeriata dönülecektir… Bize kurşun işlemez…?
Olaylar ilçedeki askeri birliğe bildirilir. Alay komutanı, yedeksubay Kubilay?ı bir manga askerle birlikte olay yerine gönderiyor. Kubilay ve askerlerin silahlarında mermi yok. Ama silahında o devrin tasarruf uygulaması nedeniyle gerçek değil, manevra fişekleri vardır. Elbette, manevra fişeklerinin hiçbir etkisi olmaz. Alay Komutanı yedek subay öğretmen Kubilay, askerlerini olay yerine götürmez. Tek başına isyancıların karşısına dikilir. Türkiye Cumhuriyeti adına durmalarını ve dağılmalarını emreder. İşte o an kalabalıktan birisi Kübilay?a ateş eder. Kübilay yaralanıp, düşer. Askerler olay yerine gelerek, hemen isyancılara ateş açar. Yukarıda dile getirdiğim gibi, tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişeklerinden dolayı, isyancılara tesir etmez. İsyan edenler: ? mukaddes cihadımızda bize kurşun işlemez yürüyün? diye nara atmalarını sürdürür.
Bu arada Derviş Mehmet ve arkadaşları yaralanan Kubilay?ın başına gelir. Gözü dönmiş kişiler testere ağızlı bağ bıçağını çıkarıp, Kubilay?ın boğazını keser, kin ve nefretten zalimleşen bu acımasız kişiler , iddialara göre, kesik baştan akan kanı da içerler. Daha sonra kesik başı yeşil bayraklı sopaya takarak, sokaklarda dolaşırlar. Kalabalık yürüyüşü sürdürerek:
?Ya eheyyül müslimin, halife hudutta bekliyor, kalkınız, Müslümanlığı kurtaralım.? diye bağırır.
Silah seslerini duyan Bekçi Hasan olay yerine koşar o da orada şehit olur. Ardından yardıma koşan bekçi Şevki de açılan ateş sonucu şehit düşer.
Birkaç saat içinde üç şehit verilmiş, bir baş kesilmiştir. İsyancılar çok mutludur. Kesik baş sopada sallanmaktadır. İşte bu sırada, Askeri birlik gelerek kalabalığa ateş açar. İsyancılar, ateş edilmeden önce bir kez daha: ?Bize kurşun işlemez? diye bağırır. Makineli tüfekle ateş edilirken, bazıları yere serilirken, bazıları kaçar. Daha sonra tüm isyancılar yakalanır.
Menemen olayı, genç Cumhuriyetin Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci bir gerici olayıdır.
Sanıklardan 28 kişi, 3 Şubat 1931 günü Menemen?de idam edildi.
Kubilay devrimleri korumak uğruna şehit olduğunda 24 yaşındaydı. Cumhuriyet tarihimize kara bir leke olarak geçen bu olay ulusumuzu yasa boğdu.
Atatürk, bu olayı duyunca çok kızdı. Yapılan bu çirkin saldırıyı halktan bazılarının tepki göstermemesi onu çileden çıkardı.
O dönemlerde ortada çok ama çok kararlı bir devlet vardı. Çünkü ülkeyi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir devlet adamı onun devrimci kadroları ülkeyi yönetiyordu.
Bakanlar Kurulu,30 Aralık?ta Menemen, Manisa ve Balıkesir?de sıkıyönetim ilan etti.
Orgeneral Mustafa Muğlalı başkanlığında Divan?ı Harp Mahkemesi kuruldu. 18 gün süren yargılama sonucunda28 kişi idam edildi.
Atatürk 27 Aralık 1930 tarihinde genelkurmay başkanı Fevzi Çakmak Paşa?ya baş sağlığı mesajı gönderdi.
Mesaj şöyledir:
?… Cumhuriyetin değerli uzvu Kubilay Bey, temiz kanıyla, Cumhuriyetin hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal.?
Atatürk bu olaydan sonra 26 Ocak 1931 günü Ankara?dan özel trenle İzmir?e doğru yola çıktı.
Başbakan İsmet Paşa da TBMM?nin 1 Ocak 1931 tarihli oturumunda:
? Yüzlerce yıldan bu yana dini siyasete alet eden bütün hareketlerin bu bir tekrarı. Bu zavallılar laikliğe karşı gelerek şeriat istemektediydiler,? der.
Bu acı olayın ardından sonra, Devrim Şehitleri anıtı Menemen?de yapıldı. Anıtın üzerinde şunlar yazılıdır:
?İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.?
Kubilay, Atatürk İlkeleri uğruna canını verdiğinde çok gençti. Adı Cumhuriyet tarihine altın harflerle yazıldı.
Menemen olaylarının izleri toplumsal bellekten hiç silinmedi. Kubilay ?devrim şehidi? olarak simgeleşti.
* * *
23 Aralık 2012 Pazar günü,Kubilay şehit düştüğü toprakta on binler Kubilay?ı andı. Gençler ünledi: Hepimiz Kubilay?ız diye. Bir genç kürsüde konuşurken gözleri çakmak çakmaktı. Tıpkı Mustafa Kemal gibiydi. Ne diyor Kubilay olan genç:
Kubilay?ın şehit düştüğü yerdeyiz.
Kafasını kopararak göz dağı vermek istediler. Onlar Sevr?in hainleriydi. Hepimiz Kubilay?ız. Hepimiz Atatürk?üz. Bundan sonra da Cumhuriyet düşmanları ayağını denk alsın. Genç konuştukça, soğuğa rağmen onbinler Türk bayrağımla birlikte dalda dalga bayrak oldu.

Kubilay Olayı * Bedriye Aksakal

Adı: Mustafa Fehmi Kubilay,
Baba adı: Hüseyin,
Ana adı: Zeynep.
Devrim şehidi, yedek subay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay… Ümmetçi, irticacı yılanın şehit ettiği devrim kahramanı Kubilay inandı, döğüştü, öldü ama unutulmadı.
Tarihi belgelere göre; 23 Aralık 1930. Tam 81 yıl önce, Menemen?de gözü dönmüş kişiler sabahın erken saatlerinde belediye meydanına tekbir getirerek silahla gezinmeye başladı. Hepsi çember sakallı. Başlarında sarık, sırtlarında cübbe var. Bu kişiler:?Biz şeriat ordusuyuz? diyerek Müftü Camisine giriyor. Ele başları Derviş Mehmet cemaate ; Ankara hükümetini düşürüp, İkinci Abdülhamit?in oğlu Selim?i halifeliğe getireceğini, söylüyor. Kendisini de mehdi olarak tanıtıyor ve dini korumaya geldiklerini söylüyor. Arkalarında 70 bin kişilik ordu olduğunu, öğlene dek şeriat bayrağı altında toplanmayanları da kılıçtan geçireceklerini ünlüyorlar. Derviş Mehmet ve arkadaşları, camide ki yeşil bayrağı alıp, Hükümet Konağına doğru yürüyüşe geçerken bir taraftan da tekbir getirerek bağırıyorlar:
?Şapka giyen kafirdir. Din elden gidiyor. Saltanatı geri getireceğiz.Yakında yine şeriata dönülecektir… Bize kurşun işlemez…?
Olaylar ilçedeki askeri birliğe bildirilir. Alay komutanı, yedeksubay Kubilay?ı bir manga askerle birlikte olay yerine gönderiyor. Kubilay ve askerlerin silahlarında mermi yok. Ama silahında o devrin tasarruf uygulaması nedeniyle gerçek değil, manevra fişekleri vardır. Elbette, manevra fişeklerinin hiçbir etkisi olmaz. Alay Komutanı yedek subay öğretmen Kubilay, askerlerini olay yerine götürmez. Tek başına isyancıların karşısına dikilir. Türkiye Cumhuriyeti adına durmalarını ve dağılmalarını emreder. İşte o an kalabalıktan birisi Kübilay?a ateş eder. Kübilay yaralanıp, düşer. Askerler olay yerine gelerek, hemen isyancılara ateş açar. Yukarıda dile getirdiğim gibi, tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişeklerinden dolayı, isyancılara tesir etmez. İsyan edenler: ? mukaddes cihadımızda bize kurşun işlemez yürüyün? diye nara atmalarını sürdürür.
Bu arada Derviş Mehmet ve arkadaşları yaralanan Kubilay?ın başına gelir. Gözü dönmiş kişiler testere ağızlı bağ bıçağını çıkarıp, Kubilay?ın boğazını keser, kin ve nefretten zalimleşen bu acımasız kişiler , iddialara göre, kesik baştan akan kanı da içerler. Daha sonra kesik başı yeşil bayraklı sopaya takarak, sokaklarda dolaşırlar. Kalabalık yürüyüşü sürdürerek:
?Ya eheyyül müslimin, halife hudutta bekliyor, kalkınız, Müslümanlığı kurtaralım.? diye bağırır.
Silah seslerini duyan Bekçi Hasan olay yerine koşar o da orada şehit olur. Ardından yardıma koşan bekçi Şevki?de açılan ateş sonucu şehit düşer.
Birkaç saat içinde üç şehit verilmiş, bir baş kesilmiştir. İsyancılar çok mutludur. Kesik baş sopada sallanmaktadır. İşte bu sırada, Askeri birlik gelerek kalabalığa ateş açar. İsyancılar, ateş edilmeden önce bir kez daha: ?Bize kurşun işlemez? diye bağırır. Makineli tüfekle ateş edilirken, bazıları yere serilirken, bazıları kaçar. Daha sonra tüm isyancılar yakalanır.
Menemen olayı, genç Cumhuriyetin Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci bir gerici olayıdır.
Sanıklardan 28 kişi, 3 Şubat 1931 günü Menemen?de idam edildi.
Kubilay devrimleri korumak uğruna şehit olduğunda 24 yaşındaydı. Cumhuriyet tarihimize kara bir leke olarak geçen bu olay ulusumuzu yasa boğdu.
Atatürk, bu olayı duyunca çok kızdı. Yapılan bu çirkin saldırıyı halktan bazılarının tepki göstermemesi onu çileden çıkardı.
O dönemlerde ortada çok ama çok kararlı bir devlet vardı. Çünkü ülkeyi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir devlet adamı onun devrimci kadroları ülkeyi yönetiyordu.
Bakanlar Kurulu,30 Aralık?ta Menemen, Manisa ve Balıkesir?de sıkıyönetim ilan etti.
Orgeneral Mustafa Muğlalı başkanlığında Divan?ı Harp Mahkemesi kuruldu. 18 gün süren yargılama sonucunda28 kişi idam edildi.
Atatürk 27 Aralık 1930 tarihinde genelkurmay başkanı Fevzi Çakmak Paşa?ya baş sağlığı mesajı gönderdi.
Mesaj şöyledir:
?… Cumhuriyetin değerli uzvu Kubilay Bey, temiz kanıyla, Cumhuriyetin hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal.?
Atatürk bu olaydan sonra 26 Ocak 1931 günü Ankara?dan özel trenle İzmir?e doğru yola çıktı.
Başbakan İsmet Paşa?da TBMM?nin 1 Ocak 1931 tarihli oturumunda:
? Yüzlerce yıldan bu yana dini siyasete alet eden bütün hareketlerin bu bir tekrarı. Bu zavallılar laikliğe karşı gelerek şeriat istemektediydiler,? der.
Bu acı olayın ardından sonra, Devrim Şehitleri anıtı Menemen?de yapıldı. Anıtın üzerinde şunlar yazılıdır:
?İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.?
Kubilay, Atatürk İlkeleri uğruna canını verdiğinde çok gençti. Adı Cumhuriyet tarihine altın harflerle yazıldı.
Menemen olaylarının izleri toplumsal bellekten hiç silinmedi. Kubilay ?devrim şehidi? olarak simgeleşti.