Okumak * Bedriye Aksakal

07.11.2012 / 00:00
Benim yaşantım hiçbir zaman toz pembe olmadı? Onu hep ben boyadım mantık ve yürek fırçamla, bu yüzdendir sağlam duruşum ve sürekli yenilenen gücüm.? Kim söylemiş bu sözü bilmiyorum. Defterimin bir köşesine yazmışım. Sözü birkaç kez okuyorum. Düşünüyorum ve sonra elime kalemimi alıp kendimle baş başa kalıyorum. Yazma eylemine geçmeden önce, yenilenen gücümle, düşüncelerimi peş peşe sıralıyorum. Yürek fırçamda ilk sıra ?Başarının anahtarı? diyor.
Bir düşünür de: ?Başarının anahtarı , kitap okumakta? der. Çocuklarımızın başarıdan başarıya koşmasını istiyorsak, öncelikle çocuklarımıza mutlaka kitap okuma alışkanlığı kazandırılması gerekir. Kitap okuyan bilgi üretir. Özgür düşünür ve özgüven kazanır. Bilgiyi yaratacak olan, aile ortamıdır. Bu konuda Erdal Atabek şöyle söylemektedir:
?Eleştirel düşünceyle üretilmiş bilgiyi yaratacak aile ortamına sahip değiliz. Eğitim kurumlarımızdaki egemen ideoloji; ana okullarından, üniversiteye kadar terbiye etmeye, yön vermeye, adam etmeye, meslek sahibi etmeye dayanır.?
Aslında okulların yaşam için eğitim vermesi gerekir. Bireyi de bir bütün olarak ele alarak her yönüyle geliştirmek gerekir.
İnsanı birbirine dost eden, düşünceleri paylaştıran kitaptır. Düzenli okuyan bir kişi, kör inançları da yok eder.
Valimiz de 251 bin dev öğrenci projesini geçen yıl başlatarak, il bazında öğrencilerin ellerine nice kitaplar doldu. Bu kitaplarla çocuklar pupa yelken güzelliğe yelken açtı.
Goethe der ki:
?Okumayı öğrenmek sanatların en gücüdür. Hayatımın seksen yılını bu işe verdim, yine de kendimden memnun olduğumu söyleyemem.?
Carleyle?de: Bizim ne olacağımız, öğretmenlerimizden ayrıldıktan sonra neler okuduğumuza bağlıdır.? der.
Düşünüyorum da ben okumayı babam sayesinde çok sevdim. Etrafımı tanımaya, sorgulamaya başladığım anda babamın, dedemin? elinde hep kitap vardı. Onlar durmadan okurdu. Okumak onlar için yaşamaktı. Dedemde, babamda not defterlerine bir şeyler yazarlardı.
Okumaya başladığım günü hiç unutamam. O günden sonra evde hepimizin elinde kitap olur, okuduklarımızı da birbirlerimize anlatarak, bir paylaşım içersinde olurduk. Hala ağabeyim ve benim okumak hobiyse, en büyük hobimiz kitap okumak. Bizi kitap okumayı sevdiren babama binlerce teşekkürler. O olmasaydı en büyük mutluluğu tatmayacaktık.
Bir kitabı okuyup bitirdikten sonra o kitap beni başka kitaplara götürüyor. Bir düşünürün şu sözü çok hoşuma gider:
?Ben okumayandan korkarım.?
Şu son yıllarda ?paranın dayanılmaz cazibesi? karşısında nice değerler yok oldu. Gerçek başarı, İ. Kasatura?nın dediği gibi:
?En büyük başarı insanın mutlu olmayı başarabilmesidir. Bu da insanın insanlığını her türlü çıkar kaygısından uzak yaşamasıyla olur.?
Jabes?in dediği gibi:
Kitabı kapatmamalıyız. Umut belki gelecek sayfadadır.?
Yukarıda dile getirdiğim gibi: ?başarının anahtarı okumaktır.? Bu nedenle öğretmenlerimiz, okuyan, okuduğunu anlayan, iyi düşünen bir nesil yetiştirmek mecburiyetindedir.
Bir öğrenci öğretmenine:
Öğretmenim, bize sadece dünyanın döndüğünü öğretiyorsunuz; ama biz artık dünyada dönenleri de öğrenmek istiyoruz.
Bu yazıyı bana yazdıran bir kitap oldu. Kitabı ikinci kez okudum. Kitabın adı:
?TÜRKİYE?DE OKUMA ALIŞKANLIĞI?