Köyler..

Sahipsiz , sokakta yaşayan köpeklerin toplanıp başka sınırlar içine, dağa, ovaya terk edildiği bilinen bir gerçektir.
Pek çok genelge ve yasa hükmündeki sözleşmelerde de belirtildiği gibi hayvanların toplanarak şehir dışına bırakılmaları; hayvanların yiyecek bulmaları ve yaşama alışkanlıklarının devamını sağlaması yönünden son derece yanlış olup böyle bir uygulama ile yiyecek bulamayan hayvanlar ya açlık nedeniyle ölecek veya diğer vahşi hayvanlarca telef edilecektir. Hayvanlar denetimden de uzaklaşacağı için gerek insan gerekse hayvan sağlığı için daha riskli hale gelecektir.
Köpekleri toplayıp başka yerlere bırakmakla kendi alanında geçici bir rahatlık sağlayan yönetimler başka yerlerdeki yaşam hayatı için çok büyük tehlikelere sebep olmaktadır.
Olası bir ısırık vakasında ortaya çıkacak kuduz şüphesi bile o bölgenin karantina altına alınmasına neden olacak, ekonomisini alt üst edeceği gibi sorunlar daha çoğalmış olarak ileri dönemlere taşınacaktır.
Dağlara, ovaya bırakılan köpekler yiyecek bulmak için yerleşim yerlerine inmekte, köylerden : köpeklerin çokluğu , verdikleri zararlar ile ilgili haberler gelmektedir.
Hayvanları ? doğal yaşam? deyip terk etmenin ortaya çıkardığı sonuç budur.
Köylerdeki vatandaşlar da terk etmenin, yok etmenin çoğalmayı önlemediğini görmüş olmalı ki vicdanlarının sesine de kulak vererek çevrelerinde çoğalan köpeklerin öldürülmeden sorunun çözülmesini ister olmuşlardır.
Bütün ilçe belediyelerinde tedavi bakım merkezi olmalıdır. Israrla yapmamakta direnen belediyeler insan sağlığını, çevre sağlığını ?göstermelik? düşünen belediyelerdir.
Binlerce sahipsiz köpeği toplayıp bir yere kapatıp beslemenin nasıl bir şey olacağını bilmeyen , tahmin bile edemeyip ? alın, toplayın ? diyenler bakım evi olan belediyelere yaptıkları baskıyı , zavallı hayvanları toplayıp başka yerlere bırakan belediyelere , sahibi olduğu köpeği üretip başı boş bırakanlara, köpeklerini terk edenlere gösterseler farkına varmadan çözümün parçası olacaklardır. Genele bakmak gerekir. Bir iki köpeğin peşinde koşup, ısrarla ben mahallemde köpek istemiyorum demekle sorun ortadan kalkmıyor. Belediyeler, vatandaşlar bu olaya kedi-köpek gözü ile bakmaktan vazgeçip her kurum, kişi üstüne düşen görevi yerine getirmedikçe isteseniz de istemeseniz de sokaklarınızdan köpek eksik olmayacaktır.
Söylemleriyle, yazdıklarıyla toplumu yönlendirme gücü olanlar,tedavi bakım merkezi olmayan Ahmetli, Alaşehir, Sarıgöl, Selendi, Köprübaşı, Gölmarmara, Kırkağaç belediyelerine sahipli-sahipsiz sokaklarında dolaşan köpeklere ne yaptıklarını sorup., sorgulasınlar.
Bakım merkezi olup kısırlaştırılan, işaretlenen sakin hayvanları da başka yerlere bırakan belediyeler yarattıkları boşlukları çevreden gelen yabancı, aç, daha doğurgan köpeklerin doldurduğunu, bırakılan yerde beslenme odakları olmadıkça sakin olsa bile aç hayvanın neye dönüşebileceğini artık anlamış olmalılar.
Sokaklarda sakat, yaralı, hasta , aç dolaşan hayvan görüntüleri yasalarda belirtilmiş görevlerin ne derecede yerine getirildiğinin ve vicdanların, insanlığımızın aynasıdır.
Çevremize karşı görevlerimizi yok etmeden, yaşatarak ne kadar yerine getirebiliyorsak o kadar var olma hakkımız olacaktır.
Sevgi ve saygılarımızla,