Hayvanın Yaşlısı

Elindeki koliyi uzatırken gözleri dolu dolu idi. Anlatırken ağlamaya başladı. Yaşlıca bir bey, yolda giderken çok kötü durumda gördüğü kediyi bir koliye koyup getirmişti. Kolinin içinde perişanlığın, acizliğin, açlığın çarpıcı görüntüsü vardı. Günlerdir bir şey yemediği belliydi. Bir deri bir kemik kalmış, arka ayaklarını toparlayamayan, muhtemelen eskiden almış olduğu darbe sonucu çıkmış kalçasıyla, gözleri kapanmış,vücudunda yer yer yaralar açılmış,tüyleri dökülmüş yaşlı bir kediydi. Buz gibiydi. Miyavlıyordu ama sesi çıkmıyordu. İlk önce sıcak bir yer hazırladık. Yaşına dayanarak Dede dedik. Dede’nin tedavisine başladık. Veteriner hekim durumunun kritik olduğunu söyledi. Kedilerin tipik bir hareketi vardır. Okşarken ön patilerini açıp kapatırlar. Her okşayışımızda bunu yapıyor, ellerimizi tutuyordu. Bir ara ümitlendik bir parça da olsa mama da yemişti. Üç gün yaşatabildik. Bizim için üç gün olan ama onların yılıyla onlara göre birkaç hafta yumuşak ve sıcak yerde yatmış, su içmiş, boğazından yiyecek geçmiş olarak İNSANLARIN dünyasından göçüp gitti.
Başından beri şanssızdı. Çünkü ; sahiplendiğimiz ve “benim değil mi, istediğimi yaparım” düşüncesiyle hoyratça kullandığımız bu dünyaya hayvan olarak gelmişti. Sokaklarda yaşayan kediler, köpekler yaşlanmaya fırsat bulamazlar. Bulanların da sonu genelde , insan olana utanç veren Dede’nin durumunda olur. Sadece sahipsizler mi ? Tonla para verilip alınan “ cins” meraklılarının sahibi olduğu köpeklerin, kedilerin çoğu yaşlanınca yalan yanlış gerekçelerle ya barınağa terkedilir ya da Allah’ın verdiği canı vakti gelmeden alınıverir.Uyutulur.(Öldürülür). Acıdan kurtardık diye kendi kendilerini teselli eden bu hayvan sahipleri aslında gerçek anlamda sorumluluk duygusundan yoksundurlar. Sevgi sorumluluktur. Emektir. Özveridir. Ne olursa , hangi tür olursa olsun bir yaşlının bir canın nefesine destek olmak yaşama destek olmaktır. Üstündeki her tür canlıyı yaşatmak Dünyayı yaşanabilir tutmak demektir.
Hayvanın dirisinin huzur bulmadığı bu dünya da yaşlı hayvan olmak çok daha zor olup Dede bunun bir örneğiydi. Hemen insan yaşlısı ile mukayese etme kolaylığına kaçanlar kendi türlerinin İNSAN olduğunu unutmasınlar. Bir insan benzer durumu yaşıyorsa sebebinin kaynağı kendi türündendir.
Yaşlı, yaralı, çaresiz bir canlının yanından kim bilir kaç kişi sadece bakıp geçti. Çoğu insan da hastalık bulaşır diyerek yolunu değiştirmiştir. Belki birileri bazı yerleri aradı. Onlar da sadece aramış olmanın huzuruyla yoluna devam etti. Ama bir kişi gördüğünü başkasından beklemedi. Üç günde olsa acısı dinmiş, huzur içinde bir çaresizin yaşamasını sağladı. İşte bu bir kişiler onlarca , yüzlerce, binlerce olduğu zaman doğanın bir parçası olan biz insanoğlu yaşamaya devam edeceğiz. Olabilecek miyiz ? Sadece insan odaklı düşünür ve hizmet verirsek olabilir miyiz ?
Sevgi ve saygılarımızla,
HAKDEM