İmgelenmişim * Zehra Serra Hacer Baş

Dönerek uçurumu
eğimi yokettim
gök seninle ki az biraz yeğni
ağaçta takılı kalmış yıldız boynu eğri
çimmişim
ağıtan türkülerle bu ahrazın ırmağında
rengimi miras alan ağıt
balmumu ipi susuz mani
bilenmişim
sisleri koyağına gizleyen doğuş sebebim
gözünde kuytu devrim
ömür denen
damarı yırtmaçlı
yarım kalmış aşısını tazelemeye çalışan sardunya
ayaklarım top top korku
kuma belenmişim
büyütülmüş tohum taşıyan gölgemi arşivliyorum
bilinci akan insan
uluya uluya sus/mak
ağlamak su devrimidir
döl bırakan acıdan
dal toprak kökü unutmuş
bölünmüş benliğimiz
yutkumuz
yoluna yüzsürdüğüm ararken geçtiğimiz
hatta kaybolduğumuz
o geniş yolları
daracık patikaları
sarp tırmanışları
yokuş aşağı yuvarlanışları
uzun süredir aklımda olan şimdilik türüne rastlayamadığım sevgisizlik
güvensizlik duyguları içinde biçimlenmiş metin
gözüme yapışan karla
bensiz olmak dünya olmak adına
tornistan olan dünya
kaçımız kaçak sana
büyük maharetle imgelenmişim
bir acı suskunluğa sattın gözlerini
kucağında sayısız köleleri
eli bağlı gözü bağlı göz
uzak bir köşede eller yukarı
yorgunluğum
çınarın gölgesiydi sol böğrümden esişinde
adını unuttu rüzgar
parkın içi çapraz adımlarla ördüm imgeye nişi
ay gözkapaklarımda çıkar parlaklığını
hemen tutuştur aynanı çıkar taslağından
özlemden çekme fiilleri bu yarı gece
camı tıklat
sır tutma artık
çalıntı anlar yüzümüzde
önceydim
içimi sözle yıkadığın yerde
ah bu anlam çoğullaması
dalıp giderdik hiç konuşmadan
geride kalmış bir geceyi bulup çıkarırdık belleğimizin karışıklığından
dışarı çıkıp içimi çekeceğim
turnalar dolaşırken bizim illerde
sılaya karanfil koklayan şiir
kırmızı ışıkta geçtim
tanımıyorum yeşil ışığı
yolların kirpiklerini rimelliyorum
erik ağacının üstündeki biz
hangimiz üst dala yetişecektik
ve gözlerimi kapattığım karanlığın seçimindeki yabancı
ışığın görüntünden çok daha ötesi miydi