İmgelenmişim * Zehra Serra Hacer Baş

Dönerek uçurumueğimi yokettimgök seninle ki az biraz yeğniağaçta takılı kalmış yıldız boynu eğriçimmişimağıtan türkülerle bu ahrazın ırmağındarengimi miras alan ağıtbalmumu ipi susuz manibilenmişimsisleri koyağına gizleyen doğuş sebebimgözünde kuytu devrimömür denendamarı yırtmaçlıyarım kalmış aşısını tazelemeye çalışan sardunyaayaklarım top top korkukuma belenmişimbüyütülmüş tohum taşıyan gölgemi arşivliyorumbilinci akan…

Paramedik * Zehra Serra Hacer Baş

Sevginin ırmağı üzerinde buhurlaşan köpükyokuz varlıktavarlık zehiriçime sığınır bunar bir yoksunlukgüneşim nerededokusunda büyüyen tohumsürgünler bağdaş kurmuşoradan oraya atlıyor bakışo bakış ki nemlenmeyüreği iğnelenmiş kör kuyusunda kuruttuğum tütsüateş sönmedenyüzümü gün eylehedeflenmiş ne ay ne yıldız buhurdankeskin bıçak köşesine not düşen gözharitada kıvrılmış uzaklaristeklerimin tutunduğu cılız notadankısa…

Anımsı * Zehra Serra Hacer Baş

Buz beyazı hatıratkum rengi ham ipekten sunguysamumun üzerinden örtüye dökülen günıtırlı göğün renginde akşamüstüydüher şey kırıldığındakırıldığımdaderdine koştum kalbiminiçeride pat pat ayak sesigözyaşıdalıp çıkmaktan pınarlarına çarpıp parçalandım-evet ağladım-belki zeytin ağacısesten yalıtılmış naranabzıma sayılmış katıksız hırıltıydımpeşimde dört kat ölümeskimiş su borularının tıslamasına eşanarşist bir ruhun görünmeyen kör…

Burgata * Zehra Serra Hacer Baş

Sürüp gidiyor üç boyutlu tarazlanmış bağdaşık ayrılıkalnının ortasında karsaz deprem sayacıki yaşıyorken hissedeceksin gönüllü ölümünesnenin özüne sokulmuşdizi dizi öğüdün basıncından kurtulmuşsuç defterini kapamış insanın sevinci gibibir kaçınılmazlığı var bu izlenimlerin-çoktan dilinize dolandığım türkünün öte yamacında kalmışım-dilimiz soyulmuş üstü açık acıüzerinde düşündüğüm gergef bir gafkaç kez…

Epilepsi * Zehra Serra Hacer Baş

Boyuma ulaştı kumÇeneme dayandı suDurdumBana bırakmışlar deniziKüreselleşen dünya özendiriciÇoğalt soyuPostu kurtarAyUykuda karanlıkGümüş içimdeSayrılaşanSimetride insan hüzünVe kabalaşan şu yeryüzüOlgunlaşmamış cümleAnaforda dolaşan beş ufak parmakKuşların dalgasıDağın yalnızlığıİlk yağan karın yüz yüzeliğiPamuk tarlasında zamanın durmasıKadavraGidiyoruz kadavraBu iflasBu İçgüdü sağanağıİnsanGürleyen çığBebeğin agusuIşığın hükmüİçinden çekildiğimiz evrenKulenin üstünde üşüyor tuğlaSen ki…

Evir/en * Zehra Serra Hacer Baş

Birikimlerinin kalbine tuval üzerinde yedi fırça darbesi indirve aydınlat eğrilen sözlerle sıyrılan yalnızlığıma antik geçmişimiyaşamı dönme dolabın gıcırdayan demirleri gibi döndürdünrotasyona uğratıldıkbir şehirden diğerinefelsefeden mitolojiyeaşktan tutkuyamemurluktan emekliyeher ailenin yatağında uyudumbütün eylemlerin öldü/m/ün ortasında bu gündüzcevabı gecikmiş soruşu atlıdudaklarında bir tutam zambakla sokaklar arasında koşturuyorsonsuzluk bir…

Üsttel * Zehra Serra Hacer Baş

İki uzak bir yakın gözden gelirimkaçmak elbette uzak yolculuköyle derin bir kirlilik kiruhumuzun ikizini taşıyangölge'm öteki yüzüzihnimin karanlık kardeşifİgürlerle dolu ilk adımmutsuzdur ki o şehiryürekli sevgililer isterDante'yi cehenneme çeviren VirgiliusGılgamış'ın dostu Enkidukusurum yok benimeşikte beklekaldırılamaz bir ağırlığaelimizden tutup götüreyim senitut kendiniyıldızların üstünde alev alevvurulurumbugününe bir…