“Dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kâğıttır” James HAWEL

Hepimiz, kitap okumanın önemimi tartışmasız kabul ederiz. Ancak kitap okumanın önemini bilme ile kitap okuma arasında dağlar kadar uçurum vardır. Dünyada okuma üzerine yapılan tüm araştırma ve istatistikler, gelişmişlik, demokratikleşme, bağımsız düşünme, üretme ile kitap okuma ve kitap tüketme arasında bir ilişkinin olduğunu göstermiştir.
Toplumda en çok okuması gereken yaş grubu çocuklar ve gençler olmalıdır. Çünkü önlerinde uzun bir yaşam kendilerini beklemektedir. Düşünerek üretebilen, demokrat bir kişiliğe sahip birey olmanın yolu bol kitap okumaktan geçer. Ne yazık ki son zamanlarda yapılan araştırmalar kitap okuma konusunda özellikle üniversite gençliğinin durumunun pek iç açıcı görünmemektedir. Türkiye’deki 16 üniversitede öğrenim gören öğrenciler arasında yapılan araştırma, her 100 üniversiteliden 40’ının son bir yıl içinde hiç kitap okumadığını ortaya çıkardı. Objektive Research Center; İstanbul, Ortadoğu Teknik, Karadeniz Teknik, Selçuk, Ege, Dokuz Eylül, Dicle, Boğaziçi, Cumhuriyet, Ankara, Trakya, Uludağ, Yüzüncü Yıl, Kafkas, İstanbul Teknik ve Anadolu Üniversitesi’nde 3380 öğrenci ile yüz yüze görüşme tekniğiyle araştırma yaptı. “Son bir yıl içinde kaç kitap okudunuz?” diye sorulan öğrencilerden; % 40,5’i hiç kitap okumadığını,
% 25,2’si 1 kitap,
% 13,6’sı 2 ya da 3 kitap,
% 10,2’si 4 ya da 5 kitap,
% 3,4’ü 7-8 kitap,
% 2,1’i 8 ve daha fazla kitap okuduğunu belirtti.
Her 100 öğrenciden 31 ‘inin sürekli gazete okuduğunun belirlendiği araştırmada,”Evet bazen gazete okuyorum” diyenlerin oranı % 38,6 günlük gazete okumadığını söyleyenlerin oranı ise %30,4 olarak saptandı. Kitap ve günlük gazete okumayan yaşamdan kopuk üniversite mezunları branşlarında başarılı olmaları mümkün müdür?
Okuma konusunda duyarsız olan yalnızca gençliğimiz değil elbette, toplumun diğer kesimleri de olabildiğince kitap ve okumadan uzak bir yaşam tarzını benimsemiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, hasta özür ve yaşlılık sebebiyle yatağa bağlı yaşayan vatandaşların ayağına kadar götürdüğü ücretsiz kitap projesinde büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. 20 ilde başlatılan “ Eve Teslim kitap Proje’sinden” 3,5 yılda sadece 80 kişi faydalanmış. Oysa kitaba ulaşmanın çok kolay hale getirildiği projeden daha fazla ilgi beklenmeliydi. Sanırım Bakanlık kitap yerine pembe Brezilya dizileri dağıtsaydı rekor kırardı. Sanırım eve değil, beyne bile teslim etsek okumama konusunda inadımızı sürdüreceğiz.
Eğitimde, eğitimhanelerde kitap okumayı en temel eğitim anlayışı olarak görmeli ve okuyan toplum olmalıyız. Ama önce GENÇLİK mutlaka okumalıdır.