Açlık

Geçen hafta Akhisar basınında yer alan haberden, Kapaklı Köyü’nde Mahmut Ergin’e ait tavşan üretme ve yetiştirme çiftliğini aç başı boş köpeklerin bastığını öğrendik.
Kapaklı Köyünde tavşan üretme ve yetiştiriciliği yapan Mahmut Ergin;” Çevre belediyelerin başı boş diyerek topladıkları köpekleri barınaklarda değil de şehirlerden uzak yerlere götürüp arazilere salıvermeleri köylüleri zor durumda bıraktı. Ovada aç ve susuz kalan hayvanlar köylere gelerek sulama hortumlarını parçalıyor. Aç kalan köpekler köylerde tavuk, hindi ve ne bulurlarsa alıp kaçıyorlar. Önceki akşam benim çiftliğimi basan köpekler telleri parçalayarak çiftliğimde bulunan 60 anaç 17 yavru tavşanı boğup parçaladı” diyordu.
Belediyeler ; vatandaşın da artık bilinçlendiğinin farkında değil. İl olsun, ilçe olsun açın belediye başkanlarına bir telefon, başıboş köpeklerin halini hatırını soruverin. Hepsinin ortak cevabı; “doldurup doldurup kamyonlara, kamyonetlere bize bırakıyorlar” olacaktır.
Özellikle ilçe belediyelere ne yaptıklarını sorduğunuzda “ bizde aynısını yapıyoruz “ cevabını alacaksınız.
Sığamadık koskoca dünyaya, bir köpeğe,bir kediye sokağı çok gördük. Kapris ve şımarıklığın, bencilliğin temelinde olduğu duygularla evde yaşayan kedi köpeği bile attırdık. Bir karış toprak parçası bırakmayıp , kalanlara da hayvanı sokmayı yasaklayıp betonla kapladık. Apartmanda bakılmaz diye ahkam kesip “ doğal ortamları” diyerek binlerce yıl önce yaşamından kopartıp içimize soktuğumuz , insan eli olmazsa aç kalacak köpekleri ovaya, dağa saldık.
Modern hayatta ( neye göre modern ise ) ,şehirde olmaz deyip, hizmet ihalesiyle alınmış taşeron temizlikçi firmaların insafsızlığına bıraktık. Onlar kağıt üzerinde bir rakamdı. Onlar can değil yapılan hesapların bir parçasıydı.. Hesaplar tutmalı, kar bırakmalıydı. Can üzerinden ticarette bu nasıl sağlanır ? Barınak olan yerlerde İlacından, ekmeğinden, işçisinden kısarsınız , aşılama , kısırlaştırma işini ihaleye vermişseniz taşeron firma beşini gösterir onbeşini ovaya salar ya da öldürür. Barınağı olmayan belediyeler köpekleri ihaleyle toplatır. Taşeron işçi, ya da belediye çalışanı en kısa ve karlı yolu seçer. Uyuşturucu değil öldüren ilacı kullanır. Bu durumda olan köpeklerin sonu ilaçla ölmese de ovada, dağda açlıkla ölümdür. Ölümler açığa çıktığında belediyeler “ biz yapmadık “ derler. Vicdanlarını kandırmaktan öteye geçmez. İhaleyle hizmetini satın aldığı firma ya da kişilerin yaptıklarına göz yumdukları için işlerin bu noktaya gelmesinde en büyük pay belediyelerindir.
Artık ova da, dağ da terkedilen hayvanlara dar gelmeye ,düne kadar evlerde bakılan köpekler açlık karşısında mücadele vermeye başladı. Vahşileşmeye başladılar. Belediyelerin kedi ve köpekleri ovaya, dağa bırakılmaları yasaklanmıştır. Bakımevi kurmak, aşılama, kısırlaştırma yapmak için ayrılan bütçeleri başka yerlerde kullanan belediyeler görevlerini yerine getirmek zorundalar. Hatta aşılanıp, kısırlaştırılan ve yaşadığı yere bırakılan kedi, köpekler için beslenme yerleri kurmak ve yiyecek temin etmek de bu görevlerinin devamıdır. Aksi takdirde yerleşim yerlerini basmaya başlar , ormanda yaşayan canlar için ölümcül tehlike olurlar. En sade vatandaş bile artık başıboş köpeklerin, kedilerin aşılanmaları ve üretiminin denetim altına alınmaları gereğini biliyor.
Havladı , saldırdı şikayetlerini iyice araştırmadan sadece hayvanı olduğu yerden alıp olmadık yerlere terk etmenin çözüm olmadığı anlaşılmalı ve anlatılmalı. Geçtiğimiz günlerde “çocuklarımıza saldırıyor” diye sürekli şikayetleri ile görevlileri iş yapamaz hale getiren kişinin şikayet ettiği köpekler okul çıkışı kamera ile izlendi. Çocukların sataşmasına rağmen köpeklerin yerinden kımıldamadıkları, havlamadıkları görüldü.
Birlikte yaşamaya alışmalıyız. Alıştırmalıyız. İnsan olmak diğer canların, güçsüzlerin de varlığına , yaşam haklarına saygı göstermektir. İnsansak , aklımızla övünüyorsak, vicdanımızın sesine kulak veriyorsak var olanı yok ederek değil yaşatarak yaşamımızı sürdürebiliriz.
Haberde dikkatimizi çeken bir husus da aç köpeklerin neden sadece tavşanları boğduğu ya da parçaladığı oldu. Gelen köpekler bir zamanlar avcıların ava alıştırdığı köpekler olmasın ? “ İyi “ av yaptığı zaman baş tacı olan av köpekleri yaşlanınca ya da “iyi “ av yapamaz duruma geldiklerinde “doğaya” salınıveriyor. Her avcının bir köpeği var. Acaba kaçı kayıtlı? Av köpekleri özellikle kısırlaştırılmayan ,üretilen, “fazlalıkları” terk edilen ,barınaklarda , ovada, ormanda en çok rastlanan köpek cinsidir. Avcılar “ hayvan severliklerini “ iyi baktıkları av köpekleri ve sayılarıyla değerlendirirler.
Hangi canlı türü olursa olsun açlık her şeyi yaptırır. Hangi canlı türü olursa olsun açlığın, aç bırakmanın ayıbı yüce varlık olarak övünen biz insanadır.
Saygı ve sevgilerimizle,
HAKDEM