Çağın Vebası * Nur Kartal

08.01.2014 / 00:00

Bir zamanlar insanları ölüme götüren bir hastalıkmış veba. Çağımızın kanseri gibi. Ne çok duyar olduk değil mi, birilerinin herhangi bir organında kanserli bulguların tespit edildiğini.

Nedir bu kanser?

Vikipedi'ye göre kanser, hücrelerde DNA'nın hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz veya anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalması olarak geçiyor. Birçok bilginin yanında bir de şöyle bir ibare var; vücudumuzda kontrolsüz olarak büyüyen kötü huylu tümörlere kanser denir. Kanserler iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere iki kısma ayrılır. Kötü huylu tümörler başka dokulara ve organlara yayılma (Metastaz) özelliği gösterirler.

Kanser teoride yukarıdakine benzer birçok tanıma sahip. Kanser, Latincede “yengeç” anlamına gelen “cancer” sözcüğünden türetilmiş. Hipokrat, hastalığın metastaz evresini göz önünde bulundurarak böyle bir tanım yapmıştır.

Kanserli hücre vücutta bir kez oluşmaya görsün adeta bir yengeç gibi insanı kavrıyor. Dahası bırakmamak için elinden geleni yapıyor ve özünde insanın sağlıklı bir hücresiyken çeşitli dış etkenler sebebiyle bir anda vücudun düşmanı oluyor.

Elbette tıp çok ilerledi ve kanser için uygulanan tedaviler var. Bunlardan en önemlisi ve en yaygını “kemoterapi” adlı tedavi yöntemi. Kemoterapinin akabinde onu izleyen “ışın tedavisi” de var.

Kemoterapi, hücre öldürücü bir tedavi yöntemi. Yani kanserli hücreleri zehirleyerek yok edilmesi amacıyla bildiğin vücuda enjekte edilen bir tür zehir. Tedavi edici yönünü nötrleyebilecek derecede yan etkileri var maalesef. Vücut kemoterapi alımıyla kanserli hücreyle savaşırken diğer taraftan bağışıklık sistemini de anbean kaybediyor. Sağlıklı hücrelerin de yok edilmesinin yanında mide bulantıları, eklem ağrıları, saç dökülmeleri yapıp sözün açığı dağ gibi insanları Attilâ İlhan'ın tabiriyle “çöp gibi ipince bir oğlan”a dönüştüren bir tedavi yöntemidir. El mahkum bir tedavi yöntemidir. Kanserli hücreden kurtulmak için çekilen çile kutsaldır dedirten bir tedavi yöntemidir.

Kanser evimizin bir ferdi gibi olmuşken tabii olarak tedavi yöntemlerinin yanında “önlem” adına da yapılan çalışmalar vardır. İsrail'de geliştirilmekte olan bir kanser aşısı vardır. Hoş kemoterapinin kullanılmadığı bir yer olan, tohum hammaddesi ve genetikte rakip tanımayan İsrail'den böyle bir atak doğrusu düşündürücü.

Ailenizden birilerinin kanser teşhisiyle kemoterapi tedavisi görmesi size böyle bir yazı yazdırabilir. Evet hepimiz bir gün öleceğiz. Öyle veya böyle… Kader olgusunun yanında kanserin en sevdiği şey olan stresten uzak durun demek ne kadar inandırıcı olur bilemesem de siz yine de stresten uzak sağlıklı bir yaşamı tercih edin. Tercih sizin tekelinizde olmayabilir elbette ama kalıcı olmadığımızı bilmemek de insanı her türlü kötü olaya karşı refah içinde tutmanın bir yolu olabilir.

Şunu da unutmamak lazım, “erken teşhis-ameliyat-kemoterapi-ışın” dörtlüsü sizin sekteye uğrayan ömrünüzü uzatabilir.

Stresten her daim uzak durun; sağlıkla kalın…