Çağımız Nasıl Bir İnsan Tipi İstiyor?

Akıllı Olmak Bir Şey Değil, Mühim Olan O Aklı Yerinde Kullanmaktır. Descartes

?Küreselleşme? olgusu, iş hayatına hazırlanan gençlerin işini artık iyiden iyiye zorlaştırmaktadır. Hem uluslar arası pazarlar, hem de iç pazar daha nitelikli, kariyerli insan kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Bu küresel tehdide karşı gençlerimiz artık yaşam hazırlıklarına ilköğretim yıllarından itibaren başlamalıdır. Ne yazık ki birkaç ay sonra sınavlara girecek olan ve dershane kapılarında gecesini gündüzüne takan gençlerimizin hedefleri ve kariyer planlamaları olduğu söylenemez. Fırsat buldukça,dershanelere giden gençlerimizle yaptığım sohbetlerde kendilerinin bir hedeflerinin olmadığına çok kereler tanık oldum. En sık rastladığım da ?- Hele bir puanımız gelsin veya bir yerlere gireyim de neresi olursa olsun? yaklaşımıydı. Günümüz iş koşullarının ne kadar rekabetçi olduğu dikkate alındığında bu tutumun yanlışlığı alabildiğine hissediliyor.

Önümüzdeki ders yılında, ortaöğretimdeki öğrenci sayısı 1.750.000 ?i genel liselerde, 2.500.000 ? i mesleki ve teknik liselerde olmak üzere, toplam 4.250.000 ?e ulaşacak, bu kademedeki okullaşma oranı ise % 75 ?e yükselecektir. Yine Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre önümüzdeki birkaç yıl içersinde yükseköğretime giriş için başvuran aday sayısının 2 milyona aşacağı tahmin edilmektedir. Ulusal ve uluslararası pazarlardaki iş alanları gençlerimiz tarafından iyi anlaşılmalı, gençlerimiz bir yandan bilinçli bir şekilde ÖSS öncesinde yönlendirmeli, diğer taraftan da yalnız üniversite mezunu değil, ayrıcalıklı ve nitelikli teknoloji ile donatılmış bireyler olarak yetiştirilmelidir

Artık üniversite sınav başarıları; bir işe yerleşmede, hatta 21.yüzyıl insanı olmada yeterli olmayabiliyor. 21. yüzyılı yaşadığımız bu günlerde ve yıllarda artık bazı bilgi ve beceriler için altyapı olması gerekiyor. Bu bilgi ve beceriler neler olabilir dersek; plastik kartların para yerine geçtiği, dünyanın sanal paraya doğru gittiği dönemde teknolojik okuryazarlık, kültürel okuryazarlık, bilimsel okuryazarlık, etkili iletişim becerileri, yaratıcı düşünme becerileri ilk akla gelenler olarak sıralanabilir. Artık doğru bilgiye, doğru zamanda ve en hızla ulaşabilen, ışık hızını, ışığın durdurulmasının ne olduğunu, insanın klonlanmasının ne anlama geldiğini bilen, dijital kütüphaneleri kullanan insan kaynakları avantajlı hale gelecektir.

Evet, 21.yüzyıl gençlerinin işi çok zor. Onlar için hayat kolay olmayacak. Küreselleşen dünya düzeni ?Ne iş olsa yaparım abi!? tipi genç değil, mesleki hedeflerini çok iyi belirleyen, sürekli öğrenen, başta teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, dil kültürü ve zenginliğine sahip, kişiler arası iletişime açık, yaratıcı ve girişimci ruha sahip olan gençler istemektedir. Son dönemlerde televizyonlardaki bazı yarışmalardaki basit soruları bilemeyen gençlerimiz görmek insanı derinden üzüyor.

Hayattaki en zor işlerin başında değişim olgusu gelmektedir. Artık eğitim sistemimiz küreselleşen dünya için değil, kendimiz için yeni bir eğitim felsefesi ve ruhu yaratmalıdır. Eğitimsel değişim mutlak hale gelmiştir. Bu felsefeyi ve ruhu; çağdaşlık anlamında Atatürk?ün gösterdiği yoldan, yaratıcılık anlamında Köy Enstitüleri ruhundan almalıyız. Ezberciliği değil; yaratıcılığı, sorgulamacılığı, bilgiden yeni bilgiler üretmeyi ilke edinmeliyiz.

KÜLTÜRLÜ OLMAK

Hoca?ya sormuş öğrencisi:

?Hocam, kültürlü olmak için ne yapmak gerekir??

Hoca demiş ki:? Üç tane üniversite bitirmek gerekir??

Öğrenci üç üniversite bitirmiş gelmiş.

-Hocam, üç üniversite bitirdim, şimdi kültürlü oldum mu?