Aydın Olmak * Mehmet Hekim

Hep eskiden beri merak eder olmuşumdur, ?Aydın? kime denir, ?Aydın Olmak? nedir? diye. İlk zamanlar eğitim öğretim görmüş özellikle üniversite mezunu meslek sahiplerine, bilim, sanat ve felsefe ile uğraşanlara ?Aydın ? olarak sıfatlardım. Yaş ?kemale ve kâmile? erince beynimde tasarladığım aydın tipi ile örtüşmeyen görüntüler oluşmaya başladı. Ülkesine, bağımsızlığa, savaşa, barışa, çevre kirliliğine, eğitime, sağlığa, sevgiye sırt çeviren, vurdumduymaz insanların sayısı ne yazık ki çok arttı. Hepsi birlik olup parti kursalar veya sivil toplum örgütü oluştursalar zirve yaparlar. Aydın olma adına bireysellik, bencillik, köşe dönmecilik, yalan ve riyakârlık sabit fikirlilik almış başını gidiyor. Öyle görüntü kirliliği oluştu ki enteller, magandalar aydınlar birbirine karıştı gitti.
?Aydın?ın çok değişik tanımları yapılabilir. Okur-yazar olmak, belli bir eğitim ve öğretim yapmış, bir diploma almış olmak, güzel yazmak ve konuşmak aydın olmak, aydın sayılmak için yeterli değildir.?Aydın ? tanımını geniş anlamda toparlarsak şöyle bir sonuç çıkabilir. Bencillikten, önyargılı ve koşullanmışlıktan kurtulmuş, kendini yenilemeyi ve aşmayı başarmış, duygu ve düşünce soyluluğu, insanlık nitelikleri, kişilik düzeyiyle seçkin, saygın, onurlu, topluma katkıları, gelişmelere etkileri olan, çalışkan, özverili, duyarlı, sorumluluk bilinciyle güvenilir kişilere ?aydın? denilir.
Toplumda ?Aydın Olmak? ciddi bir sorumluluk ister. Geçmişte belki de ülkenin en zor şartlarında, darbe günlerinde ?Aydınlar Bildirisi ?adı altında tavır koyarak bedel ödemek zorunda kalmışlardır. Tarih aydın insanların savaşımları sonucu yazılmıştır.
Elbette ?aydın ? olmanın reçetesi yoktur. Ama genel anlamda ?aydın insan? sevgiyle dopdolu, erdemli, hoşgörülü, kendi alanında özgün düşünen, yorum ve eser koyabilen, değişmeye, gelişmeye, kendini yenilemeye ve eleştiriye açık olan, ulusun ve tüm insanlığın sorunlarının çözümü için geçerli çözümler üretebilen, çağdaş, tutarlı bilgi, beceri ve duyuşsal özelliklerle donanık olan bireydir.
Ülkemizde aydın olmak demek başta son yıllarda bize ve dünya halklarına iyiden iyiye vahşileşen emperyalizme karşı durabilmektir. Her türlü haksızlığa karşı olmaktır. İnsan haklarına, hayvan haklarına sahip çıkabilmektir. Öğretmense İlk san?ına, sendikasına öğrencisine, velisine, doktorsa hastasına, örgütüne, mimar ise şehrine sahip çıkabilmektir. Cumhuriyete ve Atatürk?e sahip çıkabilmektir. Sevmek sevilmektir. Aydın olmak okumaktır, okutmaktır ve her güzelliği sahiplenmektir. Her aydınım diyen aşağıdaki Rıfat Usta?nın şiirini okuyarak aynaya bakmalıdır? Bugün ölüm yıldönümü olan UĞUR MUMCU olmak demektir. Yoksa aydın olmak mürekkep yalamak, at gözlüğü takıp deve kuşu gibi kendini kuma gömmek değildir?

AYDIN MISIN?

Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun

Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol

Tam çağı işe başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Her satırında buram buram alın teri
Her sayfası günlük güneşlik
Utanma suçun tümü senin değil
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol

Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol
Rıfat ILGAZ Karakılçık adlı şiir kitabından (1969)