Ah Şu Erken Ölümler

Ölüyorum Tanrım / Bu da oldu işte / Her ölüm erken ölümdür / Biliyorum Tanrım / Ama, ayrıca, aldığın şu hayat / Fena değildir… / Üstü kalsın!
Cemal SÜREYA
• NEBİ USLU HOCA’MIZI KAYBETTİK.
Doğup büyüdüğüm Muğla, Milas’ta en az tarih öğretmenliği kadar tiyatro yönetmeliği ile tanınan, bir o kadar da sevilen Nebi Uslu öğretmenimizin geçtiğimiz hafta sonu, ölüm haberini alınca tüm öğrencileri gibi ben de çok üzüldüm. Milas Lisesi’nden benim tarih öğretmenimdi. Tarih dersi öğretmenliği ezbere dayalı olmasından dolayı zor bir ders olsa da bize dersi çok sevdirirdi. Onun sayesinde tarih dersinden hiç sıkılmadım. Fanatik Beşiktaş hayranıydı ve pazartesi ilk tarih dersi Beşiktaş maçı değerlendirmesi olurdu. Beşiktaş o hafta galip gelmişse Nebi Hoca’mızın keyfine değime… Selvi boyuyla 68 yaşında hayata veda eden sevgili öğretmenime nur içinde yat demekten başka elimden başka bir şey gelmiyor. Başımız sağ olsun Milas Lisesi mezunları, başınız sağ olsun Milas Şehir Tiyatroları…
• ÜRKÜTEN MESAJLAR
Denizli Anadolu Lisesi’nin üçüncü katından atlayarak yaşamına son veren 16 yaşındaki EMRE TÜRKMEN’İN arkadaşları, sosyal iletişim ağı Facebook’ta gruplar kurarak duygularını paylaşırken, acı ve öfke dolu mesajları “ sessiz bir çığlık ” gibi yükseldi. İşte öğrencilerin mesajlarından bazıları; “ Azıcık cesaretim olsa ben de gideceğim. Yetti bu aile baskısı.(Duygu E), Bekle beni Emre sıra bende…(Orhan), Okul, ÖSS, oğlum ders çalış, oku, yazılı, eve geç kalma, yaprak test, servis parası, Emre…(Onur),
Emre’nin arkadaşları mesajlarında aile, okul ve eğitim sistemini suçlamalarında haklı değil mi sizce? Hem ailelerin, hem eğitim sisteminin ve yöneticilerinin alması gereken ders yok mu sizce? Her şey sınav mı sizce? Her şey Emre’yi geri getirebilecek mi? Sen de nurlar içinde yat EMRE… Senden bir eğitimci olarak özür diliyorum.
• TRABZONSPOR–FENERBAHÇE MAÇINI İZLEMEDEN DÖNEN 4 KİŞİ, SAMSUN’DA GEÇİRDİKLERİ TARFİK KAZASINDA HAYATINI KAYBETTİ.
Ateş düştüğü yeri yakar diye acı bir söz vardır ya işte bu ateşlerden biri de Manisa’ya düştü. MESUT KELEŞ 2.Anafartalar Mahallesinde Bakkal Yakub’un oğluydu. Geçtiğimiz yıl Uşak Fen Lisesi’nden mezun olup iyi bir derece ile ODTÜ İşletme bölümüne kaydını yaptırmıştı. Mesut, tıpkı babası gibi sıkı bir Trabzonsporluydu. Geçtiğimiz hafta dayanamadı ve 3 arkadaşı ile birlikte Ankara’dan özel bir araçla Trabzon’a ve maça gittiler. Maç başlamadan birkaç saat önce babası, gayet mutlu bir şekilde oğlana maça gönderdim diye mutluluğunu anlatıyordu bana akşam sohbetimizde. Mesut ve arkadaşları Samsun yakınlarında direksiyon hâkimiyeti kaybedilmesi sonucu bir tır kamyonuna arkadan çarparak hayatlarını kaybettiler. Hepsi de yirmili yaşlarda. Salı günü cenazesine katılarak yıkılmış durumda bulunan mahallemizin sevimli bakkalı Yakup Usta’ya ve ağabeyi Murat’a sabırlar dileyerek mezarına toprak attım. Ateş, bu sefer gerçekten çok acı yakmıştı. Mesut’un ÖDTÜ’LÜ kızlı erkekli arkadaşlarının yürekleri parçalayan ağlayışları görüp de ağlamamak mümkün mü? Ellerinde ODTÜ VE Uşak Fen Lisesi çelenkleriyle uzun süre mezarının başından ayrılmadılar. Sen de Nur içinde yat MESUT! Sizler de nurlar içinde yatın Mesut’un arkadaşları… Başın sağ olsun Bakkal YAKUP…
Cemal Süreya’nın dediği gibi her ölüm genç ölümdür. Hele bir de yaş 19 olursa çok genç ölüm oluyor. Ah şu erken ölümler olmasa…