Assos – Behramkale (2) * Haydar Aksakal

26.06.2012 / 00:00
Assos Kenti, M.Ö. 560?da Lidya Devletinin eline geçti. Büyük İskender?in Batı Anadolu?ya gelişiyle bağımsızlığına kavuştu. M.Ö. 478?de ?Delos Deniz Birliği? kuruldu, ona katıldı…
Pers Kralı Dareios, M.Ö. 412?de Ispartalılarla antlaştı. Atina Donanmasını M.Ö. 407 yendi. Batı Anadolu kıyılarında yaşayanlar Pers egemenliğini kabul etmek zorunda kaldılar.
M.Ö. 387 yılında yapılan Antalkidas Barış antlaşmasından sonra, Eubolos, kendini Assos Kralı ilan etti. Ölümünden sonra yerine geçen, Hermesias?ın krallığı M.Ö. 345 yılına kadar sürdü. Büyük İskender, Granikos Çayı kenarında, Perslerle yaptığı savaşı kazandı. Bölgeyi onların egemenliğinden kurtardı. Bir ara Galyalıların eline geçen Assos Kenti, M.Ö. 216?da özgürlüğüne kavuştuktan sonra, Bergama Krallığı ile birleşti. M.Ö. 133 yılında Kral Attalos, Bergama Krallığını, vasiyet yoluyla Roma İmparatorluğu?na bıraktı.
Roma döneminde, büyük bir gelişme görüldü. Hıristiyanlığı kabul eden kentler arasında ilk sırayı aldı. Haçlı seferleri sırasında Assos tahrip edildi. 4. haçlı seferinde de İmparator Balwıng?in kardeşi Hendi Hainault kenti ele geçirdi. Assos 20 yıl Franklar?ın elinde kaldı.
Uzun yıllar Bizanslılar?ın elinde kalan kenti, 14. yüzyıl başlarında Osmanlılar ele geçirdi?
Assos antik kentinde ve çevresinde yaşayan insanların geçim kaynağı, hayvancılık, meyve, şarap ve zeytincilik olmuştur. Assoslu sanatkârlar demir ve gümüşü de işlemişlerdir.
Assos, sikke basımına M.Ö. VI. Yüzyılda başlamıştır. Sikkelerin üzerinde Tanrıça Athena, grifon, Medusa, aslan başı, üzüm salkımı ve kuğular görülmektedir.
Behramkale Köyü, Osmanlı döneminde yerleşime açılmıştır. Assos Kenti?nin planlanması güneyde, denize doğru olmuştur. Oysa köy antik kentin arkasında, ters tarafta kent surlarının içinde kurulmuştur.
150 haneli köy, 30 yıldır sit alanı içinde, yeni inşaat yasak, sadece restorasyona müsaade var. Köy içinde Assos mimarisinin taş işçiliğini tarihi dokusunu koruyan sokaklarda görmek mümkün. Köy içinde otel, pansiyon ve restoranlar bulunuyor.
Ören yerine çıkan yolun üzerinde, köylü kadınların evlerinde ürettikleri göz nuru, el emeği ürünler, kurulan tezgâhlarda yerini almış.
Köy içinde, Osmanlı döneminden kalma tek kubbeli ve kare planlı Hüdavendigar Camii, Osmanlı Sultanı I. Murat Hüdavendigar tarafından 14. yüzyılda yaptırılmıştır. Cami?nin giriş kapısı bir kilisenin kapısından alınmış. Caminin içinde yer alan kadırga resimleri, Osmanlı cami mimarisinin değişik bir örneklerinden birisidir.
Hüdavendigar Köprüsü, I. Murat tarafından Tuzla Çayı üzerinde kemerli olarak yaptırıldı. 600 yıldır ayakta durmaktadır.
18. yüzyıl gezginlerinin anılarına göre, kentteki mimari yapılar, iyi korunmuş durumda ve ayakta duruyordu?
Tapınağa ait birçok blok, 1838 yılında Sultan II. Mahmut tarafından Fransız Arkeolog Raoul Rochette?ye hediye olarak verilmiş ve Louvre Müzesi?ne götürülmüştür.
Amerikan Arkeoloji Enstitüsü, 1881 yılında Osmanlı Devleti?nden kazı izni aldı. J. T. Clarke ve F. H. Bacon?un kazıları 1883 yılına kadar sürdü. Çıkan eserlerin 3/1?i Amerikalılara verildi ve Boston Müzesi?ne götürüldü. Yüz yıllık bir aradan sonra devreye Türk Arkeolojisi girdi. Assos kazı çalışmalarına 1982?de Prof. Dr. Ü. Serdaroğlu tarafından başlatıldı, 2005 yılına kadar devam etti. 2006?da tekrar başlayan kazılar, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi adına Doç. Dr. Nusret Aslan tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı?nın desteği ile yürütülmektedir. Assos konutlarının bulunduğu bölümde kapsamlı bir araştırma yapılmamıştır.
Athena Tapınağı, M.Ö. 530?da Akropol?ün en yüksek noktasına Dorik üslupta inşa edilmiştir. Tapınağın dikdörtgen planlı yapısı, iki basamaklı bir kaideye oturmaktadır. Tapınağı çevreleyen 4,30 metre yüksekliğindeki sütun sıraları 6 ve 13?er sütundan oluşuyordu. 34 sütun başlığının 32?si sağlam bir şekilde bulunmuştur.
M.Ö. 400. yıla tarihlenen surlar dikdörtgen prizma şeklinde kesilen yöre taşlarından yapılmış. Agora, 150×60 metre boyutlarında, kentin merkezinde yer alıyordu. Ticari özelliklerin yanında resmi, adli ve dini fonksiyonları da vardı. Agora?ya geniş, kemerli bir kapıdan giriliyordu. M.Ö. 2. yüzyılda yapılan Gynasium, antik çağın akademik öğretim kurumlarıydı. Coğrafya, matematik, felsefe, Müzik, dil ve gramer dersleri verilirdi. Bouleuterion, (Kent Meclisi), düzenli toplanarak kentle ilgili kararlar alınırdı. Stoa, üstü örtülü galerilerdi. Kuzeydeki Stoa M.Ö. 3. yüzyılın sonunda yapılmış. Güneydeki Stoa, 115,5×12,42 metre ölçülerinde iki katlı bir yapıydı. Tiyatro M.Ö.2. yüzyılda kurulmuş, muhteşem bir eser.
Kentin Roma çağına ait konut alanından, kuzeydoğu-güneybatı yönünde bir sokak ve onu dik kesen bir cadde var. Konutlar M.Ö. ı ve 3. yüzyılda yapılarak kullanılmış. Daha sonra tahrip edilmiş. Antik yol, mezarlar, su sarnıçları, kilise kalıntıları ve tüm eserler, Anadolu?nun kültür mirasıdır.