Assos ? Behramkale * Haydar Aksakal

25.06.2012 / 00:00
Assos, Batı Anadolu?nun ve Kuzey Ege?nin tarihle iç içe büyüleyici köşelerinden birisidir. Edremit Körfezi?nin batı uçunda, Kadırga Burnu?nun 3 km. kadar batısında yer alıyor. Zeytin ağaçları arasından balıkçı teknelerini izleyebilirsiniz. Taş evlerin tarihsel dokusu, Assos Kenti?ne özgüdür. Dantel gibi kıyıların ve türkuaz renkli denizinin bulunduğu Assos?a taşlar diyarı da diyebilirsiniz. Yörede çıkan taşlar, binlerce yıldan beri, çevrede bulunan tüm eserlerde kullanılmıştır. Köy sit alanı olduğu için, tarihi özelliğini korumuştur. Turistik tesisleriyle konuklara elverişli tatil imkânları sunuyor.
Assos Antik Kenti, Çanakkale İli, Ayvacık İlçesinin Behramkale Köyü?ndedir. İstanbul?a 400, Ankara?ya 734, İzmir?e 238 ve Ayvalık İlçesi?ne 17 km. uzaklıktadır.
Büyük kentlerden direkt otobüs seferleri yok. Ezine ve Edremit İlçeleri?nden kolaylıkla ulaşım sağlanıyor. Ayvacık, Küçükkuyu ve Altınoluk?tan saat başı kalkan minibüslerle kente ulaşabilirsiniz.
Behramkale Köyü?nde sokaklar ve konutlar birbirine benziyor. Tanrıça Athena?nın izlediği, Assos Kenti?nin etrafındaki koylar, gizemli bir cennet.
Limanda balıkçıları izlerken, ağlarına takılmış balıkların oynaştığını görürsünüz.
Assos, Anadolu?nun kültür mirasıdır. Athena Tapınağı?nın sütunları arasında dalgalan Türk bayrağını fotoğraf karelerine almak için saatlerce beklediği hatırlıyorum?
Assos Antik Kenti?nde limanla kent arasında yükseklik farkı var. Assos, deniz seviyesinden 236 metre yukarıda, sönmüş bir volkanik tepenin sarp kayalıkları üzerinde, andezit kayalıkların arasındadır. Kentin inşaatında yöre taşı andezit kullanılmıştır. Yöre taşlarından yapılan lahitler, ihraç ediliyordu? Assos, antik dönemin önemli kentlerinden birisiydi.
Kentin tarihi M.Ö. 1.000 yıllarına kadar uzanır. Yaklaşık 3.000 yıldır etkinliğini sürdüren bir Anadolu kenti. Antik dönemde kentin yüzü teraslar halinde denize bakıyordu?
Osmanlı yerleşiminden sonra, kentleşme ters istikamette gelişti ve Behramkale Köyü ortaya çıktı. Kentin çevresi, M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilen, 3200 metre uzunluğunda, 8 kulesi bulunan, 20 metre yüksekliğinde surlarla çevriliydi?
Kente giriş iki ana kapıdan sağlanıyor. Biri köyün içinden geçerek ulaşacağınız, sizi Athena Tapınağı?na götüren kapı. Diğeri iskeleye inerken soldaki Batı giriş kapısı?
Doğu ve Batı kapısının önündeki alan dokuz yüz yıl, mezarlık (nekrapol) olarak kullanılmış, burada anıtsal mezarlarda bulundu. En eski gömülerde yakılan cesetlerin külleri küplere ve içine de, ölü için sunulan hediyeler konmuş. Daha sonra lahit şeklindeki mezarlar kullanılmış, onlar da hazine avcıları tarafından soyulmuş.
Köyün içinden geçerek Athena Tapınağı?na ulaşmaya çalışıyorduk. Yol üzerinde Aristo?nun yeni dikilen heykeli vardı. Efsaneye göre; Assos Kralı Hermias, ünlü düşünür Aristoteles?i Assos?a davet eder. Aristo, Öğretmeni Platon?un ölümünden sonra M.Ö. 347?de kente gelir. Hermias?ın danışmanı ve dostu olur. Assos Kenti?nde felsefe okulu kuran Aristo, kralın kız kardeşi güzeller güzeli Pythias?a âşık olur. Sonunda, onunla evlenir ve üç yıl daha burada kalır. M.Ö. 344 yılında Lesbos (Midilli) Adası?nın doğu kıyısındaki Midilli Kentine gider?
Antik kentin en yüksek noktasında Athena Tapınağı tüm ihtişamıyla duruyor. Arkaik çağda Anadolu?da yapılan ilk Dor Tapınağı. Athena kentin koruyucu tanrısıymış. Tanrıça zaman içinde bu tapınağı koruyamamış, depremlerde yıkılmasına seyirci kalmış. Tapınağın kutsal odasında bulunan tanrıça heykeli Amerikalılar tarafından götürülmüş.
Tapınağın sütunları üzerinde bulunan frizlerde (kabartmalar) Herakles ile ilgili bir hikâye anlatılıyor. Sağlam sütunlardan çıkarılan kalıplarla yeni yapılan sütunlar, görkemli Ege Denizi?ni yukarıdan görüyor. Assos rüzgârı, sizi antik çağlara götürecek kadar etkili?
Frizlerin bir kısmı Boston, Louvre ve İstanbul Arkeoloji Müzesi?ndedir. Sütunların bulunduğu alana, tapınağın bir maketi konmuştur.
Assos Antik Kenti?nin güney yamacında, İskeleye inen yolun solunda, Midilli Adası karşısında kurulmuş olan tiyatroya uzanıyoruz. 2.500 kişilik Roma Çağı Tiyatrosu, bir depremde yıkılmış. Daha sonra, taş ocağı olarak kullanılmış. Tiyatronun yıkılan duvarları, yenileme çalışması sonunda yeniden aslına uygun olarak inşa edilmiştir. Tiyatronun kapasitesi şimdilik 1.500 kişilik. Çeşitli festivaller ve konserlere ev sahipliği yapıyor.
Assos Agorası kentin en hareketli merkeziydi. Karşılıklı iki stoa ile çevrili, üzeri kapalıydı, yürüyüş ve oturma alanları bulunuyordu. Agora?nın etrafında Gymnasion, Meclis Binası ve Bizans Kilisesi kalıntıları bulunmaktadır.
Assos?da ilk kazılar Amerikalılar tarafından 1881?1883 yıllarında yapılmış, kentin mezarlığı ortaya çıkarılmıştır.
1995 yılından beri Assos Antik Kenti?nin sponsorluğunu Efes Pilsen üslenmiştir. Çanakkale Üniversitesi Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanlığı, kazılara devam etmektedir. Çıkan eserler Çanakkale Arkeoloji Müzesi?nde sergileniyor.
Tunç Çağı?nda (M.Ö. 3.000?1.200), yörede insanların yaşadığına dair arkeolojik buluntulara rastlanmıştır.
Homeros; Troia?nın güneyinde yaşayan Leleglerin, Truva Savaşı?nda, bölgede denizcilik ve korsanlık yaptığını söylemektedir.
Lesboslu Hellenikos, Assos?un M.Ö. 700?lü yıllarda Midilli Adası?ndan buraya göç eden Aioller tarafından kurulduğunu bildiriyor. Aioller, Aka?lardan başkaları değildi. M. Ö 1.400?1.100 yılları arasında Anadolu topraklarına göç ettiler. (Devamı yarın)