Akhisar Arkeoloji ve Etnografya Müzesi * Haydar Aksakal

15.07.2013 / 00:00

Antik dönemden günümüze ulaşan Akhisar tarihi bir gizemler yumağıdır. Batı Anadolu'da bulunan ilk açık hava Tapınağı Akhisar'a 18 km uzaklıkta Yortan Medeniyeti'nin yaşandığı Karakurt Beldesi toprakları içinde kurulmuştur.

Akhisar, Manisa'nın kuzeybatısında, Manisa İli'ne bağlı modern bir ilçedir. Yüzölçümü 1754 km_. 2011 yılı adrese dayalı nüfus sayımına göre Akhisar'ın nüfusu 159.650 kişidir. 104.777 kişi ilçe merkezinde yaşamaktadır. Ege Bölgesi'nin en kalabalık ilçelerinden birisidir.

Akhisar Manisa'ya 40 km, İzmir'e 92 km, Bandırma'ya 190 km, İstanbul'a 470 km uzaklıktadır. Bandırma-İzmir, Ankara-İzmir demiryolları üzerindedir.

İlçeye bağlı 9 belde, 86 köy bulunmaktadır. İlçe merkezinde 14, beldelerde 20 toplam 34 mahalle muhtarlığı vatandaşa hizmet etmektedir.

İlçede kaymakamlık, Bakanlıkların Taşra teşkilatı olan ilçe müdürlerinin tamamı ve ilçe Özel İdare Müdürlüğü vardır. Adli yönden ağır ceza merkezidir. Kentte A3 Tipi Kapalı Kapalı/Açık Ceza İnfaz Kurumu bulunmaktadır. Akhisar'da 2 adet Askeri Havalimanı bulunmakta, Akhisar Hava Meydan Komutanlığı ve havalimanı lojistik amaçlıdır.

Akhisar'ın tarihi MÖ 3.000'li yıllara uzanıyor diye yazılmasına rağmen, gerçek tarihi çok daha eskilere Kral Tantalos zamanına, Atlantislilerin yaşadığı döneme kadar uzanmaktadır.

Yortandan çıkan eserler MÖ 4-5 bin yıllarına tarihlenmektedir.

İzmir ve Pitane kentini kuran Amazonlar da bu bölgede akınlarını gerçekleştirmiş, Amazon komutanlarından Thyateira, Akhisar'daki antik kentin adıyla birlikte anılmıştı. Antik kent MÖ 24'de Ege Bölgesi'nde meydana gelen büyük bir depremin sonunda yıkıldı.

Thyateira antik kenti, insanların kentte yaşadığı dönemlerde Pelopia, Ohipko ve Semiramis gibi isimlerle anıldı. Pelopia, Olimpiyatları başlatan ve tarihe adını yazdıran, muhteşem Sipylus (Zippasla) Ülkesi'nden Peloponnesos'a göç eden ve kral olan Pelops'un kızıdır. Dedesi Atlantis medeniyetini kuran Atlas, Babaannesi bütün dünyanın saygıyla andığı bilge kadın Manisalı Niobe'dir.

Akhisar tarih boyunca çok el değiştirmiştir. Hititler, Akadlar, Lidyalılar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Saruhan Beyliği ve Osmanlılar bu topraklarda egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Lidyalılar döneminde Akhisar önemli kentler arasında yer almıştır.

Bizans İmparatoru Kostantin tarafından Gölmarmara'ya sürgün edilen Tyeder, Akhisar'da beyaz taşlardan Aspro Kastro Kalesi'ni inşa ettirdi, kentin ismi de bu isimle anılmaya başladı.

Akhisar'da eski devlet hastanesinin bulunduğu bölgede MÖ 3 binli yıllara tarihlenen mezar ve antik eserler bulunmuştur. Thyateira, bugünkü modern Akhisar Kenti'nin altında kalmıştır. Söylencelere göre, toprağın altında kalan sütunlu bir caddenin konumu bilinmektedir. Çeşitli kazı ve çalışmalarda bulunan eski kent binalarıyla ilgili kalıntılar kent merkezindeki Tepe Mezarı denen yerde bulunmuştur. Burada sütunlu bir yol ile asbisli kolosol bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Yapının MS 4. Yüzyıla tarihlenen dini bir yapı olduğu söylenmektedir. Tepe Mezarlığından çıkan sütunlu yol Thyateira akropolüne uzanmaktadır.

Akhisar İlçesi'nde Ulu Cami, Paşa Camii, Şeyhisa Camii ve Yeni Gülruh Camii ile Hashoca Mahallesi'nde Türkiye'nin ilk kütüphanelerinden birisi olan Zeynelzade Kütüphanesi bulunmaktadır. Akhisar'ın yakın çevresinde tarihi yerler ve kral mezarları ve açık hava tapınakları bulunmaktadır.

Akhisar'ın tarihi ve etnografik özelliklerini ortaya çıkarmak, turizm sektöründe kentin adını duyurmak için Akhisar Arkeoloji ve Etnografya Müzesi kurulmuştur. Günümüzde müzeler halkı eğitmeyi, kültür ve bilimi topluma aktarmayı hedeflemiştir. Akhisar Müzesi'nde 492 arkeolojik eser, 90 adet etnografik eser bulunmaktadır. Bunların dışında 117 Elütlük eser Akhisar Belediyesi, 410 adet eserde Ege Linyitleri ve Akhisarlı vatandaşlar tarafından müzeye bağışlanmış, toplam eser sayısı 1051'e ulaşmıştır.

Müzede dikkati çeken en önemli eser Gökçeler Köyü'nde bulunup, Manisa Müzesi'ne getirilen ve tekrar Akhisar Müzesi'ne gönderilen erkek kabartmasıdır. MÖ Erken 5 yüzyıla tarihlenmektedir. Ayak bileklerinde hal hal olduğu, saçlarının kıvırcık olmasından zenci olduğu söylendi, bunların doğru olmadığını Prof. Dr. Fahri Işık, erkek heykelini müzede inceleyerek söyledi.

Müze, modern bir yapı ve sergileme tekniğiyle oluşturulmuş. Müzenin Akhisar'a kazandırılmasında emeği geçenleri kutluyorum.