İbradı * Haydar Aksakal

08.04.2013 / 00:00

İbradı, Tanrı?nın Dünya?da insanlar için hazırladığı, güzelliklerin paylaşıldığı cennet bir diyar. Doğuda Akseki, Batıda Manavgat, Kuzeyde Derebucak, Güneyde Manavgat ilçeleri ile çevrilidir. Manavgat Irmağı?nın çıktığı topraklardır. Kesikbeli, Demirkapı, Kaplan Kapanı, Çeşkar ve Beş konak dağları uzayıp giden köknar, sedir, ardıç, dişbudak ve meşe ormanları ile kaplıdır. 800 metreye kadar makiler uzanır. Dağ keçileri ve yaban hayatın içinden fışkıran kardelenler doğaya ayrı bir güzellik verir. Doğa, her zaman canlı ve diridir İbradı Dağlarında? İl merkezi deniz seviyesinden 1050 metre, Orta Pınarcık Dağı?nın zirvesi 2500 metre yüksekliktedir. Dağlar arasında yer alan alüvyonlu küçük ovacıklarda; Gembos, Eynif, Üzümcü, Çukurviran, Sobuca ve Düzlen de tarım yapılmaktadır. Bademli, Değirmenlik ve Üzüm Dere?den çıkan suların oluşturduğu çay, Manavgat Irmağı?nın diğer kolları ile birleşir? İbradı İlçesi, Antalya?ya 180 km, Konya?ya 200 km, Akseki İlçesine 22 km, Manavgat İlçesine 93 km uzaklıkta, dağların arasında şirin bir yerleşim yeridir. Yörede, Akdeniz ve Kara iklimi arasında geçiş iklimi hüküm sürmektedir. Eylül ve Haziran aylarında yağış fazladır. Çoğu zaman kar yağışı görülür. En yüksek sıcaklık 32 derecedir. İbradı isminin kaynağı hakkında değişik söylenceler var. Bunlardan birisi Arapçada serin yer anlamına gelen ?Ebret? kelimesinden türetildiğidir. İlçenin 3 köyü, 1 beldesi, yukarı ve aşağıda diye iki mahallesi bulunmaktadır. Düzlen Mahallesi ilçeye 7 km, Çukurviran Mahallesi 12 km ve Aydınyayla Mahallesi ilçeye 8 km uzaklıkta yerleşime açılmıştır. Tanzimat?tan önce, İbradı İlçesi Nevai-i Alaiye?den sayılırdı. 1841?de oluşturulan Konya Vilayeti?ne ait idari yapılanmada; İbradı, Akseki?ye bağlı bir bucak haline getirildi. Kentin bu günkü yerine, ne zaman yerleştirildiğine dair bir kayıt yoktur. Pisidia sınırları içinde kaldığından, antik dönemden kalma harçsız yapılar Çukurviran, Kayadibi ve Soğukoluk bölgelerinde görülmektedir. Maşat yakınlarında Çukurviran Köyü?nün ortasındaki tepenin üzerinde bulunan anıt mezarın 1-2. yüzyıla ait olduğu söylenmektedir. İlçeye 25 km uzaklıkta Eynifte Kesikbeli yolu üzerinde, Bahadır Oluğu denilen yerde, Selçuklu döneminden kalma kervansaray yıkıntıları vardır. Ormana Köyü ile Unulla Köyü arasındaki tepenin üzerinde, Erymna Antik Kentine ait kale ve çeşitli kule kalıntıları dikkati çekmektedir. 18. Ve 19. Yüzyıllarda ilim ve zenginlik merkezi olan İbradı?yı Evliya Çelebi de ziyaret etmiştir. İbradı?da 1875?te Rüştiye mektebi açılmış, 1878?de zabıta teşkilatı, 1914-1916 yılları arasında PTT teşkilatı hizmete girmiştir. 20 Mayıs 1990 tarihinde 3644 sayılı kanunla, İbradı Beldesi, kendisine bağlı 3 köy ile birlikte idari bir yapılanma ile ilçe olmuştur. 2011 Nüfus Sayımına göre İbradı kent merkezi?nde 1756 kişi bulunuyordu. Bir beldesi ve köyleriyle birlikte nüfusu 3076?ya ulaşmıştır. 2010 yılına göre %14,08 olan azalma, daha çok kentte görülmektedir. İlçe merkezi üç büyük yangın tehlikesi geçirmesine rağmen, 8 konak koruma altına alınmıştır. İbradı güzel evleri ve konaklarıyla ünlüdür, konaklar göz kamaştırmaktadır. 1889 yangınından sonra yaptırılan konutlar ilgi çekicidir. İki katlı, ahşap evlerin duvarları taş malzeme ile yapılmış, aralarına ahşap hatıllar yerleştirilmiştir. Pencereleri, kapıları ve oda tavanlarında tahtadan yapılma oyma bezemeler bulunmaktadır. 1905 yangınından sonra ilçede imar işlerinde büyük değişikler yaşanmıştır. Halkın büyük çoğunluğu geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. İbradılar, okumuş adam çokluğu ile gurur duyar. Devletin üst kademelerinden emekli olan İbradılar, doğdukları ve atalarının yaşadıkları topraklara dönerek yeni bir yaşamın kapılarını bu güzel beldede açmışlardır. 1914 Yılında İlçede 3 İlkokul, 1 Rüştiye bulunmakta idi. 1934 Yılında halkın kendi imkânları ile 6 derslikli bir İlkokul yapılmış, 1969?a kadar hizmet vermiştir. 1972?de ortaokul, 1992?de ise lise kuruldu. İlçede okuma yazma oranı % 96?dır. 1978?de açılan Halk Kütüphanesi hizmete devam etmektedir. İlçede turizm açısında önemli bir potansiyel oluşturan Altınbeşik Mağarası 1994 yılında Milli Park sınırları içine alınmıştır. İbradı?daki asırlık Kestane Ağacı da korunması gereken kültür ve tabiat varlıkları arasındadır, 900 yıllık olduğu söylenmektedir. İbradı-Akseki bölgesinde çevresinde ormanlar derin vadilerin içinde gözden ırak kalmıştır. Yaban hayvanları için sessiz ve güzel, yüksek değere sahip doğal bir yaşam ortamı sağlar. Dağlarda görülen soğanlı bitkiler bölge florasını önemli kılar. Dağların kayalık olması Yaban hayatı için önemlidir. İbradı yöresinin doğal kültür mirası olan endemik bitkiler, özellikle kardelen, kekik, yabani orkide, adaçayı, sümbül ve yaban hayatı tehdit altındadır. Koruma alanının genişletilmesi ve güvence altına alınması önemlidir. İbradı?ya yıllar önce gittim. Kentin sokak ve çarşılarından etkilendim. Konaklarını inceledim. Annem, babamın hafta da üç gün İbradı pazarına katırla mal götürdüğünü anlatırdı. Babam Hasan Aksakal, yaşadığı Sarıhacılar Köyünden bakliyat, manifatura ve tuhafiye eşyalarını ticaret uğruna yıllarca yıllarca İbradı?ya taşımış, haftanın üç gecesini han odalarında geçirmiş. İbradı çarşısında dolaşırken bunları anımsadım. İbradı?dan Manisa?ya dönüş için günümüzde kullanılmayan dağ yolunu seçtik. Levent Tuncer ile birlikte 2000-2500 metre yükseklikteki uçurumların kenarından Manavgat İlçesi?ne ulaşmaya çalışıyorduk. Zorlu bir parkura girmiştik. Zaman geçmek bilmiyordu. Yolda bizden başka kimse yoktu, arada sırada dağ keçilerine rastlıyorduk, korkmuştuk. Her şeye rağmen İbradı, doğa, dağlar ve orman çok güzeldi.