Zippasla Ülkesi ve Hititler ile İlişkiler * Haydar Aksakal

28.04.2014 / 00:00

MÖ 3-2. bin yıllarında Batı Anadolu'nun coğrafyası, geniş bir alanı kapsıyordu. Elde edilen bilgi ve verilerin çoğu, Hitit kaynaklarından günümüze ulaştı. Tarihin ilk çağlarından beri Tantalos Krallığı'nın yaşadığı bölgeye, Hititler Zippasla Ülkesi adını vermiş. MÖ 2. bin yıllarında varlığı bilinen önemli ülkelerden birisiydi. Hitit yazılı metinlerinde geçen isimler daha çok bu ülkelerin bulundukları bölgeler ile ilgilidir.

Bir konfederasyon olarak düşünülen Arzawa ülkeleri arasında, Zippasla Ülkesi de yer aldı. Hititler, Batı Anadolu'da savaştıkları, zapt ettikleri ülkeleri yakıp, yıktı ve tahrip ederek onları zayıflattı. Ege Denizi kıyılarına kadar indiler.

Hitit Kralı Murşili'nin oğlu, Arzawa ülkelerinin tamamı ve Wilusa Ülkesi ile savaştı. Kuzey Batı Anadolu içlerine kadar girdi. Hattuşili, saltanatının üçüncü yılında ve Hitit Kralı II. Tuthaliya Dönemi'nde yöresel kent devletleriyle yaptıkları savaşları kazandılar. Hititler zaferler elde ederek ülkelerine döndü. Arzawa bölgesinden elde edilen hazineler, esirler, kadınlar, sığır, koyun gibi hayvanlar Hititlerin Başkenti Hattuşa'ya götürüldü.

Hititler ve Arzawa ülkeleri arasında yapılan savaşlarda, Zippasla Ülkesi dağlık bir bölge olduğu için adı geçmemektedir. Hitit metinlerinde, zapt edilen ülkeler listesinde ismi yoktur.

Kral Tantalos'un torunu ve Pelops'un oğlu Attarissiya, baba memleketi Sipylus Dağı ve Zippasla ülkesini ele geçirmek için, 100 savaş arabasıyla Zippasla Ülkesi Prensi Madduwatta üzerine yürüdü. Madduwatta kaçarak II. Tuthaliya'ya sığındı. Devreye Hititlerin askeri gücü girdi.

Madduwatta, yeniden vasal prens, Zippasla Dağlık Ülkesi'nin kralı oldu. (Vasallık sistemi, Feodal sistemde, toprak sahipleri iç işlerinde bağımsız, silahlı adamlarıyla askeri ve ekonomik gücünü büyük bir devletin emrine vermesi, ona kul köle olmasıdır. Zamanla babadan oğla geçen bir düzendir).

Hititlerden güç alan Maduwatta, Arzawa üzerine gitti. Başarısız olan bir askeri hareketin sonunda, tekrar Attarissiya ile uğraşmak zorunda kaldı. Madduwatta ikili oynayan bir kraldı. Yardıma çağırdığı Hitit askerlerini Dalawa halkıyla birlikte pusuya düşürdü, Arzawa Kralı Kupantakuruntu ile antlaşma imzaladı. Daha sonra tüm Arzawa ülkelerini, Zippasla Kralı olarak ele geçirdi.

Hitit İmparatorluğu politik, ekonomik ve askeri güç olarak zayıfladı. III. Muttaşili döneminde Hitit ülkesi yağmalandı. Maduwatta, bu dönemde Arzawa kralıdır. Yöresel krallıklardan Mira, Happala, Kuvvaliya, küçük Arzawa onun egemenliği ve kontrolü altındadır.

Tarihin tekerrür ettiği söylenir; Arzawalılar da Hitit ülkesine uzanır, esir düşmüş yurttaşlarını kurtarır ve Hatti kentlerini yağmalar. Zaferi, Arzawa ordusu kazanmıştır. Bu olaylar üzerine Mısır firavunu, Arzawa kralına, Hitit ülkesinin parçalara ayrılmış olduğunu yazar.

Batı Anadolu'da Luwiler tarafından mı yoksa yerel beylerin getirmiş olduğu Hitit ustaları yapıldığı tam olarak bilinmeyen bazı kaya anıtları ve taşlar bulunmaktadır. Luwi hiyeroglif yazılı anıtlardan birisi Kemalpaşa-Torbalı yolu üzerinde bir sınır taşı olarak kullanılan Karabel Kaya Anıtıdır. Karabel anıtında görülen çizim Batı Anadolu'daki ustalar tarafından çizildi, Mira Ülkesi Kralı Tarkasnawa'ya aittir. Arzawa ve Mira arasındaki sınır taşıdır. Mira Ülkesi, Zippasla Ülkesi'nin güneyinde, Karabel anıtının bulunduğu bölgeden Menderes vadisine, İzmir kıyılarına kadar uzanan topraklardı.

Diğer bir anıt, Akpınar yöresinde, Sipylus (Manisa Dağı) Kodinos kayalıklarında oyulan Dünyanın en eski Kaya Anıtıdır. Üstü yuvarlak, derin bir niş içinde oturan bir kişiyi göstermektedir. Anıtın sağında Hititçe “Zuvala” adı okunmaktadır. Göteborg, anıtı 13. yüzyıla tarihlendirmiş. Anıt, başlangıçta Niobe olarak algılanmış, daha sonraki yıllarda Kibele (Kybele) ve papaz olarak söylenmiş. Arkeologlara göre de Dağ Tanrısı. Anıtta, Kibele'nin bilinen formatı yoktur. Kibele dolgun göğüslü, geniş kalçalı ve sağında solunda aslan bulunan Anadolu'nun bereket tanrısıdır. Batı Anadolu'daki anıtlar yeterince ilgilenilmemiş, Sipylus Dağı ile Yamanlar Dağı'ndaki anıtlar karıştırılmıştır.

Söylencelere göre; Manisa'nın doğusunda, Koddinos kayalıklarında bulunan Dünyanın en eski Tanrısal Kaya Anıtı, Kral Tantalos'un oğlu Broteas tarafından, tarih öncesi bir zamanda babası Kral Tantalos adına yaptırıldı. Anıtın sağında, bir niş içinde binlerce yıldır unutulan bir bayan bir erkek portresinin Niobe ve olimpiyatları başlatan ve adını tarihe yazdıran Pelops'a ait olabileceği söylenmektedir.

II. Tuthaliya, kral olunca Arzawa ülkeleri ve Hapalla Ülkesi, Hititlere karşı saldırı hazırlığına girişti. Batı Anadolu'da tekrar askeri bir harekât başladı. Yöresel krallar, Arzawa federasyonu etrafında toplandı. Hititler, Arzawa'ya karşı ve etrafında toplanan kent ve ülkeler üzerine bir sefer düzenledi. Hitit Ordusu, değişik bir strateji uyguluyor, geceleri düşmanların üzerine savaş arabaları ve askerler ile saldırıyordu. Kazanan Hititler oluyordu.

Apkuisa, Seha Nehri Ülkesi, Pariyane, Happala, Arinna (Xanthos), Limiya Irmağı Ülkesi, Walbarimma ve Hattarsa'da yaşayanlar Hitit ülkesine sürgün edildi. Çok sayıda ganimet ve zenginliğe el konuldu. Hitit krallarının elde ettiği ganimetler, şükran ifadesi olarak koruyucu tanrılara sunuldu.

Hitit Ordusu, Arzawa seferi sonrasında, Prunda üzerine yürüdükten sonra, Seha Nehri Ülkesi kralı taraf değiştirdi. Hititler onu cezalandırmak için tekrar hazırlık yaptı.

Kral Manappantarhunda Hitit Kralı II. Murşiliye elçiler, yaşlı kadın ve erkeklerden oluşan annesinin de içinde bulunduğu bir heyet gönderdi. Hitit kralı onları bağışladı, Seha Nehri Ülkesini teslim aldı, af dileyen kralla bir vasallık antlaşması yaptı. Appawiya topraklarını ona verdi. Toprakların korunmasını ve yönetmesini istedi.

II. Muvattali döneminde, Seha Nehri Ülkesine Mana Patarhunda'nın oğlu Masturi kral oldu. Hitit Kralı Muwatalli onu kız kardeşi Massunizi ile evlendirdi. Damat ve kral olan Masturi, Hitit krallarının taht kavgaları sırasında III. Murşili'nin oğlu Urhi Tesup'un yanında yer almadı ve onu korumadı.

Seha Nehri Ülkesinde Tarhunaradu isimli bir kişi, Ahhiyawa kralının desteğiyle isyan başlattı. Hitit kralı isyanı bastırdı. Tarhunaradu ve ona yardım edenleri Arinna'ya sürdü.

Zippasla Kralı Maduwatta, Happala'yı kendi topraklarına katınca, devreye tekrar Hititler girdi ve eski krala ülkesinin topraklarını geri verdi.

Hitit ordularının komutanı Hannutti, Aşağı Ülkeden sonra Happala Ülkesine doğru ilerledi, Maduwatta, Pisaya giderek karışıklık çıkardı, üç ana grupta toplanan Lukka kentlerini kendisine bağladı, Happala Ülkesi'ni işgal etti. Hitit Krallığı'na bağlı Zippasla Ülkesi kralı Maduwatta, Hititler aleyhine girişimlerde bulundu. Gücünü artırdığı bir dönemde tüm Arzawa ülkelerini elinde tuttu. Hitit Kralı II. Tuthaliya tarafından kendisine teklif edilen, Hitit Ülkesine yakın Hariati topraklarını istemedi, Zippasla Dağlık Ülkesi'ne yerleşti.

Madduwatta'nın Batı Anadolu topraklarındaki işgalleri ve genişlemesi Hitit Kralı I. Arnuwanda Dönemi'ne kadar devam etti. Pitassa Kenti'ni de Hititlere karşı kışkırttı ve Arzawa'nın kuzeyindeki Lukka Ülkesi'ni işgal etti. Düşman bildiği Ahhiyawalı Attarissiya ile birlikte Alaşiya'yı (Kıbrıs Adası) yağmalamaya kalktı.

Hititlerin Zippasla Ülkesi ve çevresiyle askeri ve ekonomik ilişkileri, Mikenleri ve uygarlığını tanımalarına neden oldu. Zippasla ve Hititler, Ahhiyawa ülkesi için önemliydi. Hititler, Ahhiyawa Ülkesi ile dostça ticari ilişkilere girdi. Kuzeybatıdan gelen kalay yolunu önemsiyorlardı.

MÖ 15. yüzyıldan itibaren Batı Anadolu'nun kıyı bölgelerinde devlet kuran ve Mikenlerin soyundan gelen Kral Attarissiya ve Ahhiyavalılar eski vatanlarını, babalarının ve dedelerinin topraklarını tekrar ele geçirmek için askeri bir güç haline geldiler.

Ahhiyawa Ülkesi'nin deniz ile bağlantısı olduğu tüm bilim adamlarınca kabul ediliyor. Miletos, Mikenlerin kurduğu bir kent olarak adını duyurdu, tarihteki yerini aldı. Bu antik yerleşim yerinde ve Batı Anadolu kıyılarında kazı ve yüzey araştırmalarında çok sayıda Miken keramiği ele geçirildi. Miletos (Millawanda) Anadolu'da önemli bir Miken yerleşimi. Bir zamanlar deniz kenarındaydı. Ahhiyawa gemileri güçlüydü, ticaret için Asur limanlarına kadar gittikleri söylenmektedir. Ahhiyawalılar, Batı Anadolu'da güçlü bir devlet oluşturacak kadar toprağa ve insan gücüne sahip değildi.

Batı Anadolu'da bulunan birçok yerel krallıkların coğrafi konumu, elde yazılı belgeler olmadığı için tartışma konudur.

IV. Tuthaliya ile Amurru Ülkesi kralı arasında imzalanan Sausgamuwa antlaşmasında Mısır, Babil, Asur ve Ahhiyawa krallarının Hitit krallarıyla eşit olduğu kabul edildi.

Tarhunaradu, Ahhiyawa kralının desteği ile Seha Nehri Ülkesi topraklarında isyan çıkardı. Hitit kralının isyanı bastırmasına rağmen, zamanla otoriteleri zayıfladı.

Kuzey Batı Anadolu'da bulunan Wilusa Ülkesi (Troia), Hitit Kralı Labarna Dönemi'nde Hitit Ülkesi ile dostluk ve kültür ilişkisi içindeydi. II. Muwatalli Dönemi'nde Wilusa Kralı Alaksandu, Hititlerin vasallığını ve egemenliğini bir antlaşma ile kabul etti.

Hitit Kralı I. Arnuwanda döneminde, Madduwatta, Wallarima kentini Hititlerin elinden aldı. Seha Nehri Ülkesi topraklarına kattı. Arzawa Ülkesi Kralı Uhhaziti, Ahhiyawa Kralı ile birlikte Hititlere saldırdı, Millawanda'yı ele geçirdi.

Arzawa Kralı Tarhandaradu, Hitit Ülkesi topraklarında Niğde-Kilisehisar bölgesine kadar ilerledi. II. Murşili, Arzawalı düşmanlarıyla, Walma kenti yakınlarında, Astarpa Irmağı üzerinde karşılaştı. İki tarafın savaş arabaları ve askerleri savaştı. II. Murşili, Uhhaziti'nin oğlu Piyamainara'yı yenerek onu Arzawa'ya kadar takip etti. Hitit askerlerinden kaçan halk, Arinanda Dağı'na ve Puranda kentine sığındı. Piyamainara babasıyla Ege adalarından birisine kaçtı. II. Murşili, Ahhiyawa Kralı'ndan kaçan düşmanlarının iadesini istedi. Ahhiyawa Kralı politik davranarak Hititlerin isteğini kabul etti. Ahhiyawa'ya bağlı insanlar, Millawanda Kenti'nde yaşamaktaydı, onların geleceği ve yaşamı kral için önemliydi.

Kış mevsimini batı Anadolu'da geçiren II. Murşili, ertesi yıl Puranda'yı kuşattı, çok sayıda esir ve ganimetle ülkesine döndü. Arzawa Ülkesi, askeri, ekonomik ve insan gücünü kaybederek güçsüz bir duruma düştü, vasallık antlaşmalarıyla küçük bölgelere bölündü, Hitit krallığına bağlı prenslikler haline geldi.

III. Hattuşili Dönemi'ne ait olan, Ahhiyawa kralına yazdığı bir mektup, Batı Anadolu ülkelerinde devamlı sorun çıkaran Piyamarudu adlı kişiyle, Hitit kralının mücadelesini anlatır. Piyamarudu, Attarimmake kentini yakıp yıktı. Lukkaların kralı, Ahhiyawa kralının kardeşi Tuwagalama'dan yardım istedi. Hititlerin karşı saldırısı ile geriye çekilmek zorunda kaldı. Attariya kenti hariç tüm ülke, yakıldı, yıkıldı ve yok edildi.

II. Tuthaliya ve Arnuvanda Dönemi'nde Zippasla Ülkesi Kralı Maduwatta'nın Batı Anadolu ve Arzawa ülkelerindeki faaliyetleri Hitit tabletlerinde “Maduwatta'nın Suçları” başlığı altındaki metinlerde anlatılır.

MÖ 14-13. yüzyıldan itibaren Arzawa topraklarında Mira-Kuvvaliya ülkeleri etkinliklerini artırdı. İzmir-Kemalpaşa'daki Karabel Anıtı, Manisa'dakiAkpınar Anıtı, Aydın'daki Surat Kaya Anıtı ve Afyon'daki Beyköy yazıtı Mira-Kuwwaliya ülkesinin sınırlarını belirliyordu.

III. Hattuşili Dönemi'nde, Ahhiyawa kralı ile Millawanda Kralı Atpa, Wilusa Ülkesi üzerine Piyamarudu'yu gönderdi. Seha Nehri Ülkesi'nin çağrısı üzerine Batı Anadolu'ya gelen Hitit ordusu Wilusa Ülkesi'ne yapılacak saldırıyı önledi.

Madduwatta'nın Arzawa Kralı Kupantakurunta ile antlaşma yaparak Arzawa toprakları üzerinde söz sahibi olması, Zippasla Dağlık Ülkesi'nin Arzawa'ya yakın olduğunu gösterir.

Zippasla ve Hariati Dağlık Ülkesi'nin, Kütahya İl sınırları içindeki Murat Dağı topraklarında olduğu doğru değildir. Zippasla Ülkesi'nin Manisa Sipylus Dağı'ndan Murat Dağı'na kadar uzanan bölgeyi kapsadığı söylenmektedir.

Ahhiyawalı (Akhalar=Mikenler) Mikenlerin, Atalarının Manisa Sipylus Dağı'ndan Kral Tantalos ve Pelops dönemlerinde, Batı Anadolu kıyılarına indikleri kabul edilmektedir. Manisa Bölgesi'nden göç edenler, Yunanistan'a Batı Anadolu'daki uygarlığı götürdü. Arkeolojik kazılarda, Thebai Kenti'ndeki Miken sarayında zengin Linear B kil tabletleri ve Luwi hiyeroglifli bir silindir mühür ele geçirildi.

Troya ile Miletos kazılarında ortaya çıkan Miken keramiğinin kil yapıları birbirine benzemektedir. Troia çevresinde ortaya çıkarılan keramiklerden Geç Tunç Çağı'nda, Troya ve çevresinin Anadolu'nun eski kültür çevresine ait olduğu anlaşıldı. Buluntular, Troya ile Miken dünyasının ticari ve kültürel ilişkilerini göstermesi bakımından önemlidir.

MÖ 2. bin yıllarında, Erken Tunç Çağı'ndan Helenistik döneme kadar yerleşim gören Alaşehir-Gavurtepe Höyüğü, Anıtsal Yapı ve çevresi, önemli ticari yollar üzerinde olduğunu göstermektedir. Coğrafi konumuyla, doğusunda yer alan Hititler ve batısında bulunan yerleşim yerleriyle bağlantı kurabilecek bir konumdadır. Höyüğün çevre duvarlarıyla çevrili anıtsal yapının yerel bir Bey'e ait olduğu söylenmektedir. Höyüğün etrafında ele geçirilen Miken keramikleri, gaga ağızlı küçük testicikler höyüğün önemini artırdı. Önemli ticari yollar üzerinde bulunan Gavurtepe Höyüğü'ndeki Anıtsal Yapı arkeolojik buluntular ışığında önem taşımaktadır.

Batı Anadolu'da yer alan krallıklar, Miken dünyası ile ticari ve kültürel ilişkiler içindeydi. İzmir-Urla Liman Tepe kazılarında, Miken keramiği ve figürün başlıkları ele geçirildi. Konutların bulunduğu alanda tekstil, maden ve şarap üreten atölyeler ortaya çıktı.

Sardis Antik Kenti'nde yapılan yüzey araştırmalarında, küçük bir köy görünümünde olan yerleşim yeri izlerinin Eski Tunç Çağı'na kadar gittiği görüldü. Saldırılara karşı güçlü kaleler inşa edilmiş, korunmak için önlem almaya çalışmışlar. Höyüklerde MÖ 2. bin yıllarına ait malzemeler ele geçirildi.

Antik Milet kenti, Kalkolitik Dönem'den günümüze kadar yerleşime açıktı. Bir dönem Hititlerin, bir dönem Ahhiyawa'nın hâkimiyeti altında kaldı. Millet Kenti'ndeki Athena tapınağı çevresindeki buluntular kentin MÖ 2. Bin yıllarında buraya yerleştiğini ortaya koydu.

Miler çevresinde, “Değirmen Tepe” höyüğünün 1,5 km güneybatısında Miken mezarlığı tespit edildi.

Kaynakça: (1) Rabia Özcan, Yazılı Kaynaklar ve Arkeolojik veriler ışığında MÖ 2. Binyıl Batı Anadolu Tarihi ve Coğrafyası Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2007, T.C. Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Ana Bilim Dalı.