Meryem Ana * Haydar Aksakal

20.10.2014 / 00:00

Meryem Ana, İsevi (Hıristiyanlık) dininin kurucusu Hz. İsa'nın annesidir. Arapça: Meryem, İbranice: Miriam, Latince: Maria, Yunanca'da Mapia olarak isimlendirilir. Kutsal kişilerden birisidir. Meryem Ana ve Bakire Meryem olarak da söylencelerde yer alır.

Meryem, annesi tarafından Süleyman Mabedine adanmıştı. Meryem'in İsrail topraklarında yaşadığı, babasız olarak İsa'yı dünyaya getirdiğine inanılıyordu. Meryem'in kilise yaşamındaki konumu Hıristiyanlık dünyasında bazı bölünmelere neden olmuştur. Katolik kilisesi, Meryem'in bakire olduğunu, öldüğünde cennete alındığına inanmaktadır.

Protestanlar ise Günahsız Doğum'a inanır, Meryem'in bekareti ve göğe çıkışının kutsal kitapları İncil'e dayanmadığı gerekçesi ile reddederler. Meryem hakkında en çok bilgiyi Luka İncili içerir.

İsa'nın doğumu öncesi ve sonrası çıkan söylenceler Meryem'i çok üzdü. İsa'nın gösterdiği olağan üstü haller insanlar arasında çabuk yayıldı. Ama gözlerin açılması, hastaların iyileştirilmesi ve mezarlardaki ölülerin diriltilmesi; Allah'ın izniyle, Hz.İsa'ın gösterdiği kerametler arasında sayılıyordu.

Kur'an'ı Kerim ve İslam dini Meryem'e daha fazla önem vermiştir. Kur'an da adı söylenen tek kadın Meryem'dir. 19. sure, Meryem Suresi olarak isimlendirilir.

İsa'nın dünyaya geleceği, Melek Cebrail tarafından Meryem'e müjdelenmiştir. Doğum bir hurma ağacının altında, insanlardan uzak bir yerde olur, Meryem utanır… İlahi bir ses çocuğunun şerefli kılındığını söyler. Bakire Meryem'in çocuk doğurması toplumda tepkilere neden olur… Meryem bebeği işaret eder, İsa konuşmaya başlar, Allah'ın kendisini peygamber olarak seçtiğini söyler… İsa'ya otuz yaşında peygamberlik geldi. Ancak, üç buçuk sene peygamberlik yapabildi. Onun yeni getirdiği düzen ve din yaptığı çalışmalar, Yahudileri kızdırdı. Şekli ibadete fazla değer veren, Ferisi tarikatına mensup Yahudiler İsa'yı ortadan kaldırmak için her türlü tertibin içine girdi. Saltanatlarının elden gideceğini zanneden Vali Pilatus, İsa'yı yakalatarak çarmıha gerdirdi. Hıristiyanlığı kabul eden bir çok aile, gittikçe artan baskı ve eziyet karşısında Kudüs'ü terk etmek zorunda kaldı.

İsa'ya gönülden bağlı Havarileri'nde, Kudüs'de kalması zorlaştı. Muhtelif memleketlere dağılma kararı aldılar. St.Jean, Roma'nın egemenliğinde olan, Küçük Asya eyaletine gitmeyi düşündü. İsa ölmeden önce, Annesi Meryem'i St.Jean'a emanet etti. Meryem Ana, Havari St.Jean'la birlikte, MS 37'de Küçük Asya eyaletine geldi.

St.Jean, Ege Bölgesi'nde Hıristiyanlığı yaymak için faaliyette bulundu, yedi kutsal kilisenin yapılmasına öncü oldu. Akhisar, Alaşehir ve Sart'da kurulan kiliseler, Manisa yöresi içindedir. Manisa Dağı (Siyplos) üzerindeki nirengiye Meryem Taşı ismi verildi. Meryem Ana; Efes'e uzak olmayan Solmisos-Aladağ üzerindeki yeri, yerleşim için seçti.

St. Jean'ın, Meryem Ana için Bülbül Dağı üzerinde hazırladığı küçük ev, denizden 420 metre yükseklikte inşa edildi. Burası, Panaya Kapulu ismi ile anıldı. Meryem ana 60 yaşında vefat edinceye kadar bu evde yaşadı. Mezarı gizlendi.

Kudüs, Hıristiyanlığın merkezi haline geldi. MS 429'da Kudüs'e Piskopos olan Juvenal adında sahtekar bir papaz, Meryem Ana'ya ait mezarının Kudüs'te bulunduğunu iddia etti. Daha sonraları, bir çok kilise alimi ve tarihçi, Meryem Ana'nın Kudüs'te değil, Efes Kenti'nde öldüğünü muhtelif delillere dayanarak ispat etti.

E.Poulain'in öncülüğü ile, Solmissos-Aladağ üzerindeki, Meryem Ana'nın öldüğü evin harabeleri 1891yılında meydana çıkarıldı. Bu evin üzerine, beşinci yüzyılda kurulan küçük kilisenin isminin (Panaghia Capouli-Panaya Kapulu) verildiği tespit edildi.

Papa 13'ncü Leon,1896 da bir beyanname ile, Kudüs'te Juvenal tarafından Meryem Ana'ya ait olduğu ileri sürülen “Getsamin” Mezarının asırlar süren imtiyazlarını ebedi olarak kaldırdı.

Papa X. Pie de 1914 de; Panaya Kapulu'ya yapılan Haçı açıkça onayladı. Papa 12. Pius, İzmir Katolik Arşeveki Monsenyör Guiseppe Descuffi'ye 16 Temmuz 1951 senesinde gönderdiği 258115 sayılı bir yazı ile, bu yerin Katolikler için resmi bir Haç yeri olduğunu ilan etti. Böylece, Anadolu'da Kybele-Artemis-Diano kültü; Meryem Ana ile birlikte sona erdi.

Geçen yüzyılda Rahibe Anna Katherina Emmerich (1774-1824) transa girerek Meryem Ana ile ilgili ilginç bilgiler verdi. 1891 yılında, Lazarist papazları Meryem Ana'nın son günlerini geçirdiği evin yerini, köylülerin yardımı ile ortaya çıkardı. Evin temellerinin MS 1- 4 yüzyıla ait olduğu tespit edildi.

Meryem'in evi 1951 yılında restore edildi. Daha sonra küçük bir kilise haline getirildi. Şifa verdiğine inanılan Meryem Ana evini Hıristiyanlar kadar, Müslümanlar da ziyaret ediyor.

Her yıl Ağustos ayının 15. günü, Meryem Ana ayinlerine katılan Hıristiyanlar hacı olmaktadır.