Yazlık Fantezisi, Sokağa Terk Edilen Köpekler;

Arabaların arkasından baka kalan ve kışın ölüme terk edilen köpekler yaratmayın diye yazıyorum.
Havaların düzelmesiyle yazlıkçılar bir bir evlerine gelmeye başladı. Tabi özledikleri mangal partileri ile.
Komşum mangalını yakmış buram, buram kokusu tüm adayı kaplamıştı. İşte ilk kez onu o zaman gördüm. Mangalın kokusuna gelmiş bahçe kapısında duruyordu. Tahminen 5 aylık bir labrador kırmasıydı. Demir kapıdan komşuma şirin bakışlar atarak fark edilmek için iniltili sesler çıkarıyordu.
Komşum demir kapısını açtığında sevinçle kuyruk sallayarak kıvırta, kıvırta bahçeden içeri girdi. Bembeyaz tüyleri sevimli sıcak tavrı ile masaya yakın bir mesafede beklemeye başladı. Yenilen etlerin kemikleriyle bir güzel ziyafet çekti. Sonrada mangalın yanında kıvrılıp yattı.
Sabah oldu hafta sonu tatilini bitiren komşum, köpeği sevip kapısını kapatıp gitti. Ama o beş aylık sokak kırması labrador oradan bir daha ayrılmadı. Verilen yemeğin, gösterilen bir günlükte olsa sevgi ve ilginin ardından sahiplenmişti komşumun bahçesini. Kimse artık bahçenin önünden geçemiyordu. Sıkıysa birileri komşumun çitlerine dokunsun. O yavru bir anda canavara dönüşüyordu. Sincaplar ağaca hapsolmuştu. Kediler ise 100 metre yaklaşamıyordu.
Hani derler ya ?Kuş uçurtmadı? bizim yavru öylesine sahiplendi bahçeyi böylesine koruyordu.
Her geçen arabaya baktı inledi. Geldiler diye her duran arabaya sevindi, zıpladı. Aç susuz bekledi, bekledi, bekledi. Hiç terk etmedi o evi?
Güçsüz düştü. Ama yinede son gücüne kadar kovaladı sincapları, kedileri, çitlerin yanından geçenleri.
Açlığa susuzluğa rağmen terk etmedi bahçeyi. Labrador kırması benim kahramanım olmuştu. Açtı susuzdu ama evi korumak için direniyordu. Daha fazla dayanamadım ısırılmayı göze alıp köpeğim Kara?nın kuru mamalarından bahçeye koymaya başladım. Ama o bu jestime bile cevap vermiyordu. Eve adım bile attırmadı.
Yemek ve su koyacağım mesafeye kadar içeri girmeme müsaade ediyor, ama birkaç adım geride dişlerini çıkarıp hırlayarak mesafesini koruyordu.
Bekledi, bekledi?
Bir okşama birkaç kemik parçası için minnet mi, yoksa bir yere ait olma duygusu mu onu bu eve bağlamıştı acaba?
Kim bilir?
Benim seyahate gittiğim günlerde susuz kaldı aç kaldı. Ama yinede evi bekledi?
Seyahatten döndüğüm günlerde, baktım bizim kırma sevinçli herkese kuyruk sallıyor ve komşumun mangalının başında? Hemen koşup onları nasıl aç susuz beklediğini eve nasıl sahip çıktığını anlattım. Hikâyesi onları da duygulandırmıştı. Oh tam bizim ki kurtuldu diye düşünürken, cama yapıştırılan bir satılık ilanı gözüme çarptı? Ve komşum üzülerek
?Biz evi satıyoruz. İnşallah yeni gelenler sahip çıkar? dedi?Evi o hafta boşalttılar. Ama labrador kırması terk etmedi bahçeyi.
Bekledi, bekledi.
Evi göstermeye gelen emlakçılara saldırdı. Kimi zaman sopa yedi, kimi zaman hortumla ıslatıldı. Ama o direndi?Bir ay içinde ev satıldı. Bir hafta sonu evin yeni sahipleri geldi. Sanki onların ev sahipleri olduğunu anlamıştı. Eşyalar taşınırken yerlerde taklalar atıp şirinlikler yapıyordu?Hayırlı olsuna gittiğimde bizim kırma labradorun hikâyesini de anlattım. Komşum oralı bile olmadı. ?Eşim ve çocuklarım köpekten çok korkar? dedi.
Öylede olmuş.
Seyahatten döndüğümde labrador kırması evde yoktu? Evden atılmıştı?
O benim kahramanımdı. Onu bulmak için çok aradım. Sonra arabaya konulup bir kasabın önüne bırakıldığını öğrendim. İzini sürdüm?
Ve sonra onu buldum? Tüyleri dökülmüş suratında darp izleri bir ayağı aksar haldeydi. Kim bilir hangi kapılardan kovulmak için atılan taşlardan biri ayağına gelmişti.
Ve diğerlerinin yanındaydı. Yazın alınıp oyuncak gibi oynanan ve sonra terk edilen onlarcasının yanındaydı. ?Ekrem? kasabın atacağı kemikleri kapabilmek için bekliyordu. Hepsi cinsti. Ekrem abi anlattı.
?Bunlar yavru olarak alınıp yazlığa getirirler. Sonrada büyüyünce şehre götürülmedikleri için terk ederler. Aşısı ve sokak deneğimi olmadığı için onlarcası ölür. Bu köpekler kendini bilmezlerin yazlık fantezileri ?
Koşup sarılmak istedim. Ama iki adım geri attı. Artık hırlamıyordu. Tam tersi, korkup siniyor, kuyruğunu kıstırıp kaçmaya çalışıyordu. Onun güvenini kazanmam uzun sürdü.
Şimdi bir adı var. Benim Kara?nın arkadaşı ?Beyaz? oldu ve bahçemde ona da bir yer açtım.
Ama asla evi sahiplenmedi ve asla bir daha insanlara güvenmedi…
Beyaz?ın acıklı hikâyesi. Yüzlercesinden birisi.
Yaz mevsimi başlıyor. Etrafınızda onlarca sokak köpeği olacak, kemik atarken onlarında bir ruhu olduğunu ve sizi sevebileceğini unutmayın?
Lütfen onlara sahip çıkın? Onlarda bir yere ait olmak sahiplenmek istediğini aklınızdan çıkarmayın?
He bu arada, yaz başında getirilip sokağa terk edilen köpeklerin sayısı giderek artıyor. Her yaz yaşanan bir trajedidir bu?
Lütfen onlarında bir kalbi var. Arabaların arkasından baka kalan ve kışın ölüme terk edilen köpekler yaratmayın?
Bu yazlık fantezisine bir son verin. Köpekleri çocuklarınızın yazlık oyuncağı değil hayat boyu dostu olmasını sağlayın. Bu yazlık fantezisinden vazgeçin.
“Beyaz koş kızım? Sarıl bakiyim babana?”
Bizimki yine sokağa atılmıştı. Küstü sanki dünyaya insanlara anlayamadı olanları çekti gitti.
Aylarca gözükmedi. Sonra bir gün beyaz tüylü yavru yorgun bitap ve hasta olarak yolda gördüm. Uyuz olmuş yaralanmıştı.
O benim için bir kahramandı. Ve bu yaşamı hak etmiyordu. Durduğumda kuyruğunu kıstırıp kenara çekildi sindi. Hemen kaçtı. Kim bilir neler gelmişti başına?
Veterinere götürdüğümde atılan taşların morlukları belliydi. Kafasını okşarken kendini bana bıraktı. Yapılan aşıların acısını bile unutmuştu onu sevdikçe bir kedi gibi mırıldanıyordu.
Asla eskisi gibi olmadı. Ama şimdi benimle birlikte? Evimin köpeği Kara?nın en iyi arkadaşı. Artık bir adı var. Beyaz. Birde tasması?
Ama asla evi sahiplenmedi. Asla eskisi gibi olmadı. Ne sincaplar umurunda nede kediler. Hep gözü o evde?
İşte yazlık köpeklerinden sadece bir örnek.
Sokaklarda unutulmuş, bırakılmış onlarcasından sadece biri?
Her yaz sevip karnını doyurup sonrada terk ettiğimiz onlarcası gibi?
Köpek demeyin onlarında bir kalbi var?
Sevilip terk edilmenin acısını onlarda hisediyor?( Gecce Yayın Gurubu/Gecce.com yazarlarından Bengüç Özerdem)
Yazlıklardan dönüldü. Karne hediyesi olarak alınan nice kedi ?köpek oralarda kaderine terk edildi. Kaderlerinin ne olacağı belli. Sayın Özerdem?in belirttiği gibi bulundukları yeri terk etmeyecekler, gözleri yolda kulakları bir araç motorunun ya da bir çocuğun sesinde olacak.
Açlık ve susuzluk baskın gelecek hiç bilmediği yollara düşecek. Aynı kaderi daha önce yaşamış ama sağ kalmayı başarmış olanlar onu kabul etmeyecekler, yiyeceklerine ortak görecekler ölümüne saldıracaklar. Saldırıdan kurtulabilirse, daha öncekilerin arasına kabul edilirse zor günler başlayacak. Beyaz gibi şanslı olan o kadar az ki?Bu arada yeni sezon gelinceye kadar iki kez doğum yapacak. Ortalama 11 yavrudan toplam 22 yavru acıya, açlığa dünyaya gelecek. Yarısı dayanamayıp hayatını kaybetse diğer yarısı yeni sezona yetişkin köpek olarak sürüyü oluşturacak. Yaz sezonu hazırlıklarında sahil belediyelerinin sorunu çözme yolu köpekleri toplayıp başka yerlere terk etmek ya da bir gecede ? yakalamak için uyuşturuyoruz hikayesiyle ? zehirleyip öldürmektir. Böylece iki günde ortalık yeni sezonun tatilcileri için temizleniverecek. İnsan için keyifli, eğlenceli geçecek olan o tatil , terk etmek üzere aldığı hayvan için sonu ölüm olan acı bir sürecin yine başlangıcı olacak.
Onlar hediye edilecek eşya değil, oyuncak değil. Hepsi bir can ve duyguları biz insan oğlundan çok daha ağır yaşıyorlar. Ömürlerinin sonuna kadar bakmayı göze alamıyorsanız ?sahiplenmeyin?. Aldınız, sevdiniz TERK ETMEYİN !
Sevgi ve saygılarımızla,