Veleddalin Amin

Sayın Başbakanımız Mısır?da Birleşmiş Milletler raporu için, ?Bu rapor bizim için yok hükmündedir. Ke en lem Yekûn?dur bu rapor!..? diyince bana da tv karşısında ?Veleddalin Amin? demek düştü!.. Sonra oturdum nelerin ardından bolca Veleddalin Amin demek zorunda kaldığımızı düşündüm. Baktım ki çevremizdeki pek çok şeyi mumla arar hale gelmişiz. Yiyecekten spora, edebiyattan sanata? Su içmek bile hayal değil mi?.. Bence hepsinin ortak bi noktası var: Herhangi bir şeyle ilgili belli bir sektör oluşuyor ve sanayileşiyorsa ondan hayır gelmiyor?
Çocukluğu ile arasına 30-35 sene koyanlar bi düşünsünler. Eskinin futbol kulüpleri ile yeniler arasında nasıl farklar var. Kabul, stadlar dört dörtlük, formalar aynalı. kramponlar çeşit çeşit? Ama o eski taraftarlığın tadı var mı?.. Günümüzde milyarlarca dolarlık sektör haline geldi, yabancının biri geliyo biri gidiyo, ama ortada Galatasaray?ın süper kupası haricinde ne var?..
Al mesela basketbolu? Eskiden tam amatör ruhla oynanırdı. Şimdilerde NBA?de oynayan Türkler, devşirmeler hepsi var, geçen sene elde edilen bi dünya ikinciliği. Uh- ah dev adam, on iki dev adam ama primi alana kadar. Sonra ortalıktan arazi adam!..
Hafta sonu ailecek denize gideceksin diyelim. Mangalı aldın, arabaya atladın. Bi kere benzin, gaz veya 10 numara yağ için para ödenecek? Denize girmek için halk plajları ücretsiz. Ama sabahtan akşama beyninin erimesini istemiyorsan bir şemsiye kiralayacaksın, en az 10 kağıt. Hanım diyecek, ?bey kırk yılda bir bi de şezlong tutalım.? Şezlong başına 10 Kağıt daha. Mangalın üstü için kanat alsan 15 TL. Dört kişiyi doyurmak için 50 kağıdı gözden çıkaracaksın. Çok keyiflendin ?iki tek atayım? dersen masrafı düşünmekten şişersin!..
Hanıma, kıza, oğlana birer makarna. Sen şambrelle de idare edersin. Hani bunun mayosu, havlusu?.. Donla da giremezsin ki!..
Eskiden balık yakalardık zıpkınla. Yılmaz zıpkınlarımız, paletlerimiz vardı. Şimdilerde milyonlarca liralık sektör oldu. Buğu yapmayan gözlüğünden, ıslak elbisesine, fenerinden derin su paletine. Hadi tekneyi boş ver, kıyıdan usul usul gireceksen bi teklik harcayıp takım düzmen lazım gelir. Kıydın paraya düzdün diyelim, balık nerede?..
Çipuralar, levrekler, karagözler hep çiftlik. Lağoslar Çin?den, Kalamar, ahtapot Afrika?dan. Dolan dur suyun içinde ışıl ışıl!..
Kendi halinde akşamları yürüyüş yapacaksın diyelim. Vur kendini sokağa ile olmuyor bu işler. Sürekli yürümek lazım. İlla bi koşu bandı alacaksın. Sonra güzel bi spor ayakkabı, sauna eşofman falan derken gör sen kredi kartı ekstreni. Ben kösele ile yürürüm de diyemezsin. Sen desen etraf izin vermez. Elinde pet şişe ile dingildeyen orta yaşın üzerindeki teyze sana öyle bi bakar ki, utanırsın!..
Pet şişe dedik dimi?.. Eskiden çeşmeye, yalağa elimizi dayar kana kana içerdik. Şimdi öyle mi?.. Ph değeri var, nitratı var, kalsiyumu var, magnezyumu var. Spordan sonra sporcu içeceği var. Yarım saat yürüyünce bozulan elektrolit dengenin yerine gelmesi gerekiyor. Sonra adım sayarı var, MP3 çaları var. Sektör her şeyi düşünüyor senin yerine merak buyurma!..
Velhasıl-ı kelam, etrafımızda eskiden bize keyif veren şeyler endüstrileştikçe, sanayiye dönüştükçe alınan haz ve keyifler azalmaya başladı. Ne yaparsan yap, sana para harcatmaya istekli bir dünyanın içine düşüyorsun. O kadar para harcayınca da keyif alamıyorsun.
Düşünsene?
Evde kendi kendine şarkı mırıldanacaksın, olmaz öyle şey. İlla ki Karaoke alacaksın!..