Her zaman söylerim: gazetede her yazı yazan yazar değildir. Gazetelerde yazı yazanların bazıları da bir de kendilerine san taktılar. ?Ben köşe yazarıyım?, diye. Bana sorarsanız: ben köşe yazarı değilim; ama ?yazarım.?
Gazeteci Uğur Dündar, bugün Manisa?ya geliyor. Gazeteciler Cemiyeti ve Ticaret ve Sanayi Odası?nın davetlisi olarak.
Uğur Dündar; Zulmün önünde dimdik duran, onurunu satmayan bir gazeteci. Gözü pek. Otuz yıldır ülkemin çok derin konularına yiğitçe araştırıp yazdı, gözünü hiçbir budaktan esirgemedi. Öyle derin konuları ele aldı ki, o konuları da televizyonda da işledi. Zaman geldi ölümle tehdit edildi, zaman geldi çirkin iftiralara uğradı. Ama o hiçbirine boyun eğmedi.
Onu görmek isterdim. Ne çare ki gazeteci olmadığımızdan , köşe yazarı diye adlandırılanlar da Manisa?da çok olduğu için bu geceye davet edilmedi( öyle söylediler). Geceyi hazırlayanlar kendilerince belki haklılar.
Yine tekrarlamış olacağım. İyi ki köşe yazarı değilim, böyle bir kararı kendime yediremem. Yediremedim de. Samimi bulduğum için oğlum diyebileceğim kişiye bu konuyu açtığımda köşe yazarlarının çağrılmadığını o da ifade etti.
Gazeteye yazı yazmak için, zaman zaman topladığım belgeleri karıştırır, onlardan ilham alarak bazen değişik yazılar yazarım. Bu gün yine, evde arşivimizdeki bir yazıyı araştırmaya başladım. Aramamın nedeni, yazar, gazeteci kime denir diye bir yazıyı bulmak içindi. Şair, yazar, üstat Özdemir İnce?nin ?YAZAR-YAZICI-YAZMAN? yazısını kesip zamanında saklamıştım. O yazıyı, bulduğumda da derin bir soluk aldım. Yazıyı tekrar tekrar okudum. Ders verici niteliğinde olan yazısında, Özdemir İnce: ?bu yazıyı özellikle gazeteci kökenli? ?köşe yazarları?nın okumasını tavsiye ediyor. Lafı uzatmadan söz İnce?nin diyorum. Yazı şöyle:
?DÜNYA KİME DİYOR?
Türkçede iki meslek kimliği tutanın elinde kaldı.
Birincisi, şarkıcıların, türkücülerin, dansözlerin, mankenlerin el koyduğu ?sanatçılık?; ikincisi de gazetede yazı yazanların sahip çıktığı ?yazar(lık.?Uygar dünya dillerinde sadece edebiyat (şiir, öykü, roman, deneme?) alanında yazanlara yazar denir. İngilizcede işi iyice sağlama alabilmek amacı ile edebiyat için yaratıcı yazarlık (creative writing) deyişi kullanılır.
Örneğin Fransızcada gazetede yazı yazanların özel adları vardır. Baş yazara ?editorialiste? makale yazana ?r( edacteur? , fıkra ya da köşe yazana ?chroniguevr?. Tiyatro, müzik, sinema gibi özel konularda yazanlara ?courri ?eritse?, eleştiriye ?critıgue? havadis yazana ?echitier? politika yazana ?pupliciste?, röportajcıya ?reporter? denir.
MAŞALLAH BİZDE HERKES
Maşallah bizde gazetede yazan herkese yazar deniliyor ve buna kimse itiraz etmiyor. Yirmi yıl önce bir ?gazeteci yazar? unvanı türetilmişti. Gazete yazılarını kitap halinde yayınlayanlara ?gazeteci yazar? deniliyordu? Avrupa dillerinde gazeteci yazar diye bir kavram yoktur. ?gazeteci ve yazar? vardır. Yani hem gazeteci, hem de yazar özelliklerine sahip kişi: Oktay Akbal, İlhan Selçuk, Zülfü Livaneli, Ahmet Oktay, M.C. Anday, Yaşar Kemal, Mehmet Kemal, Çetin Altan?
Bizde herkes yazar. Gazetede yazı yazanlar kendilerine bir başka meslek sıfatı bulmalı. Ama buna itiraz edenler olacaktır. Oktay Akbal?ın, Yaşar Kemal?in, Zülfü Livaneli?nin sıfatını benim ?yazıcı? ya da ?yazman? dediğim dedikoducu ?echitier? için kullanmak aymazlık değil mi? Bu ne karşılık ?yazarlık? babamın malı olduğu söylenecektir. Ama yanlış. Hürriyet gazetesi?ndeki yerim babamın malı değildir. Hürriyet gazetesi?ne aittir.; ama ?yazar? sıfatı yüzde yüz tapulu malımdır. ?HÜRRİYET?TE YAZICIYIM.?
Çok değerli üstat böyle diyorsa, bende Haber Gazetesi?nde bu durumda YAZICIYIM.
YAZAR sanı da öyleyse benim de tapulu malımdır.