Geçenlerde Kipa?dan 4 Liraya plastik bi sabunluk aldım. Duvara yapıştırıyosun. İçine sabun koyuyorsun. Sabah bi bakıyorsun akşamdan doldurduğun sabun lavaboda yüzüyor?
Yeniliğine verip akşam bi daha dolduruyorsun, ?n?oldu acaba?? stresiyle geçen bi uykunun ardından sabah aynı manzara. Sabun lavaboda. Hatta taşanı yerlerde?
Düğmesine basılınca sabunu vermesi gereken sabunluk, daha elini değdirmeden korkudan olsa gerek gevşiyor ve akıtmaya başlıyor?
Bi de üstüne bi kilit koymuşlar ve yine plastikten bi anahtar vermişler. O anahtar olmadan açıp dolduramıyorsun. 2cm?e 2 cm verdikleri kullanma kılavuzunda anahtarın kaybedilmemesi gerektiği önemle duyuruluyor tüketiciye? 3 Punto ile yazılan kılavuz, benim için olsa olsa ?kıllanma kılavuzudur? başka da bi şey demiyorum!..
Akşam mutfakta oturup damlatmasını seyretmenin keyfine doyum olmuyor. Bi kadeh rakı, bi tas beyaz leblebi eşliğinde seyrediyorum. O da, ?tıp tıp tıp? damlatmasını sürdürüyor. Müzeyyen Senar?dan aldığım keyfi almaya, 3 kere tıplamanın ardında şerefine kadeh kaldırmaya falan başladım?
Bazen çok sıkışırsın, umumi bi helaya dalarsın. Rahatlığın ardından, bi bakarsın lavaboda senin özene bezene aldığınla boy bile ölçüşemeyecek bi sabunluk görevini eksiksiz yerine getirmekte. Yolda görsen dönüp bakmazsın ama, bi bakmışsın ne damlatıyor, ne nazlanıyor, ne de ürküyor?
Bu sabunlukları bazen insana benzetiyorum ben?
Gerekli olduğunda ağzını açan, gerisinde tevekkülle susan ama her daim orada olduğunu bildiğin ve ne zaman lazım olsa işlevini eksiksiz yerine getireceğini bildiklerine?
Tıpkı siyasetçiler gibi?
Daha doğrusu olmasını istediğimiz siyasetçiler gibi?
Gerekli gereksiz ağzını açmayan ama lazım olduğunda da açmasını bilenler gibi?
Misal?
Salı günü yerel gazetelerin internet sayfalarını taradım, CHP Genel Başkanı adına düzenlenen fezleke hakkında konuşan bi tek Turgay Koç?a, o da Yarın Gazetesinde Selman?ın haberi olarak rastladım?
Sanki Selman il başkanının işi gücü arasında damlamış ve ?ne düşünüyorsunuz?? diye sormuş gibi bi havası var Sayın Koç?un? Her insanın söyleyebileceği benzer şeyleri söyleyerek ?idare etmiş ? durumu sanki? Hani şuna inanasım geliyor; Sayın il başkanı Selman?dan öğrenmiş de soru üzerine konuşmak durumunda kalmış?
Eğer ?Eczacı Özgür? olmasa koskoca Manisa?da CHP adı silinecek hafızalardan?
Tek kişilik parti gibi!.. Çalışıyor, didiniyor, her toplantıya, her etkinliğe katılıyor?
Bunlar yetmiyor, verdiği soru önergeleri ile silkeliyor? Her daim halkın arasında olmaya çalışıyor?
Son seçimlerde 3 vekil çıkardı CHP eğer yanlış hatırlamıyorsam. Diğer ikisini arada bul!..
Örgütü ara da bul?
Sayın yöneticiler Ankara ve İzmir?de söylenenleri tekrar ediyorlar çoğu zaman?
Bunu için basın toplantılarına, bildirilere ne gerek var?..
Altına bi, ?Den den? koyarsın olur biter?
Şimdi bi sürü küfür ve hakaret dolu mail gelecek biliyorum?
Yazacaklara naçizane önerim;
Bi düşünsünler bakalım?
Manisa?da kaç tane CHP?ye gönül vermiş seçmen var. Kaçının adreslerini, telefonlarını biliyorlar?.. Kaç tanesine bi çay içimi uğradılar? Düğün, dernek, cenazelerine katıldılar?..
Bi (yaşı geçtim) kuru pasta alıp il başkanlığına davet ettiler sohbete?..
Varsa yoksa delege? İyi de seçimler delege oylarıyla kazanılmıyor ki?..
Başkan hakkında fezleke düzenlenmiş. Ankara parti grubu ayakta!. İzmir il örgütü ayakta!.. Hemen organize oluyorlar yürüyüş falan?
Ya Manisa örgütü?.
?Tıp tıp ? demeyeyim?
?Den den? diyeyim!..
Hep disipline veriyorlar ya birilerini alışmışlar komplo teorilerine?
Şimdi parti içi muhalefet, Baykalcılar falan? Allah sizi başımızdan eksik etmesin il örgütümüz!.. Yoksa nasıl müzmin muhalefet oluruz biz?