Doğru Bilinen Yanlışlar?

TÜİK işsizlik ve istihdama yönelik istatistikleri açıkladı? Açıklanan rakamlara göre Mayıs 2010?da işsizlik %11?e geriledi? 2009 Mayıs?ta bu oran %13,6 idi? Yani, 2,6 azaldı. Sevindirici bir gelişme?

TÜİK her zamanki gibi mevsimsel etkilerden arındırdığında, işsizlik Mayıs 2010 itibariyle aslında %12?ye gerilemiş oldu (www.tuik.gov.tr/istatistikler/issizlik.html)?

Yani mevsimsel etkiyi çıkardığınızda düşüş oranı aslında 1,6!..

Şimdi buna rağmen işsizlikteki azalmaya sevinmeyecek miyiz?.. Tabii ki sevineceğiz. Piyasalardaki beklentiden daha fazla azaldığı için gurur da duyacağız? Özellikle genç nüfustaki işsizlik oranında azalmaya daha da sevineceğiz? Geçen sene %24?leri gören bu oran, şimdilerde %20?lere yakın bir seviyeye geriledi? Bu ortamda, bu hay huy arasında, geçen sene her beş gençten biri işsizken, şimdi her dört gençten biri işsiz? Bir tanesini istihdam etmeyi başarmışız?

Lisans eğitimim sırasında istatistik hocam; ?propaganda yapmak isteyenlerin elindeki en büyük silah, istatistiktir!..? demişti?

Çünkü düzenlenen raporların kapısını biraz araladığınızda karşınıza irili ufaklı başka detaylar çıkıyor?

Şöyle ki;

Mayıs, Haziran, Temmuz aylarında mevsim etkisi ile işsizlik her sene azalış göstermiştir. Bu gerçek, 2009 ve 2010 mukayeseleri içinde geçerlidir? Örneğin, tarım dışı işsizlik oranının (sanayi ve diğer sektörler dahil ortalama rakam)%15?den %13,8?e düşmesi sevindirici, istihdam edilenlerin sayısının Nisan 2010?a göre Mayıs 2010 da 18.000 kişi azalması ise düşündürücüdür?

Bir çeşme düşünün? Suyu oldukça kuvvetli akıyor? Sonra giderek yavaşlamaya, debisi düşmeye başlıyor? Ama su yine de akıyor!.. Alın bu örneği işsizlik rakamlarına uygulayın? Yani 2010 geri kalan dönemi için (Haziran, Temmuz ve Ağustos hariç) işsizlikte yeniden artma olabilir? Nitekim piyasaların yılsonu tahminleri de %12-13 arasında?

Sonuç: İşsizlikteki azalma sevindirici olmakla birlikte, kalıcı gözükmüyor? Burada en çok dikkat edilmesi gereken nokta ise, genç nüfustaki işsizlik oranı? Bunun bir şekilde düşürülmesi lazım? Aksi takdirde, hangi hükümet iktidar olursa olsun, kucağında bir saatli bomba ile oturacaktır?

Sayın Başbakanımız meydanlarda işsizliğin propagandasını yaparak:? %10 demiştim, %11?e düşürdüm? O kadarcık yanılma da olur artık!..? diyerek evet istemeye devam edecektir? Ne yapalım, istatistiğin kaderi bu olsa gerek?

Bu arada sayın başbakanın bir söylemine takılmıştım? Geçen haftadan beri onu araştırıyorum? Nihayet rakamlara ulaştım.. Burada size özetini vereyim?

Sayın Başbakanımız kendisinden önceki DSP-MHP-ANAP koalisyonu sırasında IMF?ten 23,5 milyar dolar kredi alındığını, bunu kendilerinin ödediğini ve 8 milyar dolara düşürdüklerini açıklamıştı?

Şimdi rakamlara bakalım?

AKP 2002?de iktidara geldiğinde IMF?e olan borç, 13,9 milyar dolar? 2003?de 16,7 milyar dolar, 2004?te 18,4 milyar dolar, 2005?de 14,6 milyar dolar, 2006?da 10,8 milyar dolar, 2007?de 7,1 milyar dolar, 2008?de 8,6 milyar dolar, 2009?da 8 milyar dolar!…

AKP önceki koalisyon hükümetinden 23,5 milyar dolar borç devralmamış, sadece 13,9 milyar dolar devralmıştır? Koalisyon hükümetinin yaptığı anlaşma gereği, kredi alımları AKP döneminde de sürmüş 2003 ve 2004?de kredi alımları geri ödemelerinden fazla olduğundan borç stoku artmıştır? Özet olarak Sayın Başbakanımızın liderliğini yaptığı AKP hükümetleri, 2002-2009 arasında borç stoklarımızdaki azalma 15,5 milyar dolar düzeyinde değildir?

Ey istatistik, sen nelere kadirsin?

Toplumun hafızası zayıf olabilir ama rakamlar yanılmaz!..