Hep yoğunluğuna yaşamaya çalıştık Ataol Behramoğlu?nu tanıdıktan sonra. Bitkin düşmedik belki bir çiçeği koklamaktan; ama koklamaktan bitkin düşeceğimiz Kaf Dağı?nın ardındaki çiçeği aramaktayız hala. Gökyüzüne saatlerce bakabiliyoruz, denize, kuşa, çocuğa? Onunla karışıp kopmaz kökler salabiliyoruz. Arkadaşımızı sımsıkı kucaklayabiliyoruz da kavgaya tüm kaslarımızla , gövdemizle, tutkuyla girdiğimiz ise?
Geçtiğimiz hafta Manisa şiir, müzik, duygu coşkusu yaşadı. 1 Mart günü Hedef Eğitim Kurumları ve SNS Fuarcılık Hizmetlerinin işbirliğiyle Lale Salonu?nda ünlü şair Ataol Behramoğlu ve Müzisyen Haluk Çetin vardı.
Hedef Eğitim Kurumları adına Kurucu Semih Balaban konuştu önce. Eğitimin ezberlenebilecek bilgilerle sanat ve sanatçılardan kopuk olamayacağını gösteriyordu. Ataol Behramoğlu da gündüz katıldığı Hedef Koleji?ndeki öğrencilerle sohbetini anlatırken bu kurumdaki öğrencilerin ne kadar yaratıcı fikirlerinin, aydınlık düşüncelerinin olduğunu anlattı. Öğrencilerin duygulu tanımlamaları ve bilimsel saptamaları ile pırıl pırıl olan bu çocukların kendisini heyecanlandırdığını söyledi. Özellikle, kadın şair niçin yok, sorusu ve çocukların bu soruya yanıtlarını çok beğenir Behramoğlu. Şaire göre ?Erkek kendini her biçimde gösterir. Kadın üzerindeki baskı kalkarsa kadın da kendini ifade edebilecektir, kadın şair çoğalacaktır.?
Şair ?Seni Düşündüğüm Zaman? şiirini okumaya başladığında hepimizin içinde bir çocuk bahçesinin kapıları açılmış dünyanın bütün çocukları dolmuştu içine. İlkbahar gibi bir şey olmuş anlatılmaz bir sevinç kaplamıştı.
Parkta Rastladım Adam adlı şiiri okumadan önce şiirin kendisine nasıl hakim olduğunu gördüklerinin şiire yansıdığını anlattı. Fakir Baykurt?un bu şiiri dinlediğinde ?Trakya Türkçesini ne güzel kullanmışsın, kırk yılın köylüsü, evceğiz, başcağızlarını sözcüklerinde olduğu gibi? değerlendirmesi de çok anlamlıydı
Kendi anlatımına en yakın şairin Mehmet Akif Ersoy olduğunu belirtti.Mehmet Akif?in Türk şiirindeki ?öykü şiir? ustalığını Seyfi Baba şiirinden dizeler okuyarak örnekledi. Mehmet Akif?i seviyor görünenlere de sitem etti ? Mehmet Akif yaşasaydı bunları yanından kovardı.?dedi.
Türkiye Üzgün Yurdum şiiriyle salon da üzgün dolaştı Anadolu?yu yüreğiyle
?Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinde yanan
Haramilerin elinde bulunan
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Güngörmüş, bilge toprağım
Yunus, Pir Sultan ve Nazım?
Türkçenin güzelliği üzerine de değerlendirmeleri vardı.?Türkçe muhteşem bir dil.Bu kadar mı muhteşem olur bir dil. Bu dilin bin yıldır bu coğrafyada yaşamasının nedeni bu özlülüğüdür. Bugün Hedef Kolejinde çocuklara ,ben geliyorum, cümlesini İngilizce ,Fransızca, Almanca söyleyin bakayım dedim uzun cümleler kurdular farklı dillerde. Türkçe kadar özlü başka bir dil yoktur.Türkçemize sahip çıkalım?
?Barış Davası?ndan Maltepe Askeri Cezaevindeyken yazdığı Hapishanede Bir Sabah Türküsü adlı şiiriyle Mustafa Balbay?a ve cezaevindeki diğer gazeteci yazarlara selam uçurdu.
? Avlunun dört yanı dikenli teller
Tellerin gerisinde nöbetçiler bekler
Kapanır uykusuzluktan gözleri
On gündür çocuk sesi duymadım
Özledim “baba” deyişini kızımın
Özledim beni görünceki sevincini…?
Timur Selçuk?un bestelediği Kızıma şiiri ise hepimize yaşam kullanma kılavuzu idi
?Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım
Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım
Zulmün önünden dimdik tut onurunu
Sevginin önünde eğil kızım?
Bir Ülke Nedir şiiri hem gülümsetti hem düşündürdü hepimizi
?Bir ülke nedir diye sordum
Cebi dolu birine
Ülke paramdır dedi
Gerisinden bana ne
Bir ülke nedir diye sordum
Cebi delik birine
Şöyle bir süzdü beni
Dedi ki git işine?
Tek Başına adlı şiiri çoğunluğun içindeki tek başınalığın tehlike feryadıydı
?Ve tek başınaydılar
Bu arada birileri
Onlar adına
Karar vermekteydi
Tek başına olduklarını sananlar
Topluca ortadan kaldırıldılar…?.
Yunanistan?da bir şiiri okurken salonda bir çocuk ağlar, aynen benim kızım gibi ağlıyor, diye düşünür şair
?İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerinin tonu?
Demokrasi şehitleri ve Sivas?ta yitirdiklerimiz için yazdığı Zülfü Livaneli bestesi olan ?Yasamak bu yangın yerinde
Her gün yeniden ölerek? i seslendirdi.
Müzisyen Haluk Çetin Ataol Behramoğlu şiirlerini büyüleyici sesiyle yorumladı.
Yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizin yanında yaşayacaklarımızdan da öğreneceklerimize dair umutluyduk salondan ayrılırken.