Uysal Kurbanlık Aranıyor!..

Kurban Bayramı yaklaştı, belediyenin parklarının ağaçlarında levhalar: ?Kurbanlık Küçükbaş Hayvan Bulunur?. Aynı parkın girişinde başka bir levha,?Köpek Giremez?.
Sonracığıma marketlerde boy boy bıçaklar, hatta satır benzeri kesiciler, piknik yakınlarındaki marketlerin önlerinde de mangallar ve kömürleri, insanlar bayrama hazırlanıyorlar belli ki. Çok yakında naylon torbalar içinde kanlı taze etler, belki de çoğu hala seğirmede, bir yerlere taşınacak, sonra dereler, denizler yine ala boyanacak.
Öyle ya, adı üzerinde, ?Kurban Bayramı?. Birileri kurban edilecek. Bu kısım herkesin malumu da ben şimdi yazımın başlığına konu ettiğim Uysal Kelleyi anlatayım sizlere.
Ülkemizde uzun yıllara dayanan yanlış hayvancılık politikaları sonucunda son yıllarda et sıkıntısı ve yüksek fiyatlar devleti dışarıdan hayvan ithaline yönlendirdi, bunun sonucunda da ?Angus? adı verilen sığırlar gemilerle ülkemize getirildi. Bu hayvanların yolculukları ve sahiplerine teslimleri de ayrı birer maceraya dönüşmüş, güçlü yapılarıyla onları sahiplenenlere zor zamanlar geçirtmiştir.
Geçen yılki Kurban Bayramı?nda sokaklarda ?Angus? yakalama timlerinin akıllara ziyan görüntüleri hafızalarımızdan silinmeden bu yıl da yine bu hayvanlarla ilgili yakalama ve sahibine teslim görüntüleri basında yer almaya başladı.
Bunlardan bir tanesi geçtiğimiz hafta İstanbul Kağıthane?de hayvan pazarından kaçan Angus?un tam dört saat uğraştıktan sonra yakalanması ile ilgili oldu.
Pazardan saat 02.00 sıralarında kaçan yaklaşık 400 kiloluk Angus, sokaklarda uzun süre kovanmış, uyuşturucu tüfeklerle ateş edilerek uyuşturulmuş, kaçmaması için urganlarla ağaca bağlanmış ve sonuçta düştüğü çukurdan itfaiye aracı vinciyle kurtarılarak sahibine teslim edilmiş.Hayvanın sahibi ise, ?Anguslar huysuz, atlı kovboylar tarafından kovalanan hayvanlar, kurbanlıklar için pek uygun değiller. Yetkililerimiz biraz daha uysal hayvanları seçse daha iyi olur? demiş.
Öyle ya, kurbanlık dediğin canını verirken fazlaca direnmez, uysalca, yumuşakça boynunu uzatıverir kasabın keskin bıçağına!
Zaten bu dört yüz kiloluk hayvanların boyunlarını öyle keskin kasap bıçağı filan kesemez, yazılanlardan öğrendiğimize göre çok modern, testere türü mekanik aletlerce kesilmeleri gerekirmiş.
Yani kısacası, Kurban Bayramları için devletimizden uysal hayvan ithali talebimiz var.
Şair, ?Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime? demiş. Şimdi yaşayacağımız bayrama pek bir uygun geldi bu dize. Öyle ya; hemen her gün cami avlularından kalkan şehitlerin tabutları, depremde yerle bir olan insanların kaybettikleri yüzlerce yakınlarının iç karartan cenaze törenleri, hiç hız kesmeden devam eden kadına, çocuğa şiddet, soğukların kapımıza dayandığı şu günlerde sokaklarda korumasız aç, sefil gezen, insanların merhametlerinden nasiplenememiş zavallı masum kediler, köpekler, ormanlara terk edilmiş canlar ortada.
Kısacası ?Bayram gelmiş neyime kan damlar yüreğime?. Hele de bu bayramın adı ?Kurban?sa..(Ece Bilgin 28/10/2011)