Unutulmayan Sessizlik * Asım Öztürk

Öyle büyüyor ki sessizlik
Maviyi çelip düşürüyor koşarken
Kalıyorum kıyısında evrenin;
Kırık bir cam örseliyor
Durmadan ışığımı,
Yitik bir zaman denizinde
Sonsuzluk küreğim oluyor,
Çektikçe uzaklaşan bendeki o kıyı;

Şimdi damlayıp çoğalan acım
Öyle derinleşiyor ki yaram
Uzun sürmez bu ayrılık
Günün geceyle örtüşmesi
Kumun ısıtması
Kendine gömülü taşın çatlaması
Uzun sürmez;
Her sözcük kendi hançerini bilemez
Bu yara,
Kanadıkça hiç geçmez;

Bir kıvılcım gibi yitip gitmek karanlıkta
Sessizliğe gömmek yaşanmış ne varsa;
Duymak atları,
Çözülmüş çayırlar gibi,
Duymak
Kanadından öte renk
Kanadından öte zaman olan kelebeği
Karanlıklar denizinde yok olan
Gölgelerle sürüklemeli,
Bir an
Küçücük bir çıt sesi
Bir uçurumun dinlenmesi
Sözcükler kaldı
Konuşulmayan düzlüklerde

Düşlük Dergisi Ocak 2002 sayısı