Sultan Nevruz * Bedriye Aksakal

AKSAKAL'CA
22.03.2013 / 00:00
Babam, gazetelerden beğendiği yazıları da kesip saklamış. Notlarının arasında 21 Mart Sultan Nevruz Günü ile ilgili bir yazı da var.Yazı şöyle. Nevruz Günü: ?İslam folklarında Muharrem ve Taziye olarak görülür.
Nevruz, eski İran takvimine göre yılbaşıdır. Kelime Farsça?dır.Nev= yeni, verüz= gün; ?Yeni Gün? demektir. İlkbaharın başlangıcı sayılan Nevruz, Rumi(mali) Mart ayının dokuzuncu ve bugün kullandığımız Miladi Mart?ın da 22. gününe tesadüf eder. Güneş bugün (Mamel:Koç) burcuna girer. Gece ve gündüzde eşit olur.
Nevruz; kıştan kurtulma, bahara kavuşma günü olarak kabul edilir. Prof. Dr. Ali Haydar Bayat bir panel konuşmasında, Nevruzu şöyle açıklamıştır:
?…Türk kültürünün içinde bir olay var. Mesir macunu 22 Mart?ta atılıyor. 22 Mart gece ve Gündüzüne eşit olduğu ve baharın başladığı gün. Bu da orta doğu halklarının bir bayram olarak geçirdiği Nevruz günüdür. Bizim Anadolu?da yıllardır unuttuğumuz ve adını telaffuz etmekten çekindiğimiz Nevruz olayını, bizim dışımızdaki gruplar kendilerine mal etmektedirler. Halbuki işte bu gün Azerbeycan?da, Özbekistan?da Nevruz milli bir bayram olarak kutlanmaktadır. Türklerin efsanelerinde Ergenokan?dan çıkış günüdür ve bu Orta Asya Türk Dünyası?nda böyle olduğu gibi Osmanlı Devleti ve ondan önce Selçuklu Devleti?nde milli bir bayram, dini bayramların arkası sıra milli bir bayram olarak kutlanmakta idi. Osmanlı sarayında 22 Mart günü sarayın hekim başı tarafından özel suretle hazırlanmış ve 41-50 çeşit baharat ihtiva eden macun özel bir merasimle hükümdara ve hükümdar ailesine takdim edilirmiş. Eşrefsaat yani gece ve gündüzün tam eşit olduğu anda yenmesiyle faydalı olacağı inancından dolayı müneccim başının takvimine bakılarak hangi saat yenileceği söylenirmiş. Hükümdar da müneccim başıya, hekim başıya ve macunu hazırlayan kişilere özel hediyeler verirmiş. Bu sarayın dışında, devlet erkanı arasında da yürürlükteymiş…?(Mesir macunu ve Altarnatif Tıp Panel Konuşmaları bak)
Anadolu?da Muharrem ile ilgili uygulamalar çok güzel bir zenginlik göstermektedir. Özellikle Bektaşiler ve Aleviler… Muharremin on gününde oruç tutarlar. Bu oruç on iki imam için tutulur. Bu Muharrem Orucu Nefes?te de dile getirilmiştir:
?İşte geldi öşür orucu
Bunu tutan sevap sayılır.
Bir orucu bin devden ileri
Hakikat katında rahmet yazılır.

Öşür orucunu tutan
mümin tutmayan yezit
Sil onu defterden kazıt
Öşür fark etse tutsa yezit
Müminler içinde mihma sayılır.

Öşürü tutun güruhu naci
Yerde insan gökte melek duacı
Öşürü fark etse tutsa bir bacı
Cennet-i alada hür yazılır.

Birisini tutan duasını güdür
İkisini tutun Hak?ka yeter
Üçüncü tutan Cennete gider
Engin ol ayn_i ceme yazıl.
Dördünü tutana dolu dediler
Eşini tutana veli dediler
Altısını tutana ulu dediler.
Engin ol ay-i ceme yazıl.

Yedisini tutana hulle biçer
Sekizini tutan saz gibi geçer
Dokuzunu tutan yüksekten uçar.
Engin ol ayn_i ceme yazıl.

Şah matayim onunda zahmet
Onbirini tutana erdi rahmet
Onikisini tutana soru sual yok
Açılmıştır ona cennet kapısı.?

Sultan Nevruz * Bedriye Aksakal

21 Mart Sultan Nevruz Günüydü. “İslam folklarında Muharrem ve Taziye olarak görülür.
Nevruz, eski İran takvimine göre yılbaşıdır. Kelime Farsça'dır.Nev= yeni, verüz= gün; “Yeni Gün” demektir. İlkbaharın başlangıcı sayılan Nevruz, Rumi(mali) Mart ayının dokuzuncu ve bugün kullandığımız Miladi Mart'ın da 22. gününe tesadüf eder. Güneş bugün (Mamel:Koç) burcuna girer. Gece ve gündüzde eşit olur.
Nevruz; kıştan kurtulma, bahara kavuşma günü olarak kabul edilir. Prof. Dr. Ali Haydar Bayat bir panel konuşmasında, Nevruzu şöyle açıklamıştır:
“…Türk kültürünün içinde bir olay var. Mesir macunu 22 Mart'ta atılıyor. 22 Mart gece ve Gündüzüne eşit olduğu ve baharın başladığı gün. Bu da orta doğu halklarının bir bayram olarak geçirdiği Nevruz günüdür. Bizim Anadolu'da yıllardır unuttuğumuz ve adını telaffuz etmekten çekindiğimiz Nevruz olayını, bizim dışımızdaki gruplar kendilerine mal etmektedirler. Halbuki işte bu gün Azerbeycan'da, Özbekistan'da Nevruz milli bir bayram olarak kutlanmaktadır. Türklerin efsanelerinde Ergenokan'dan çıkış günüdür ve bu Orta Asya Türk Dünyası'nda böyle olduğu gibi Osmanlı Devleti ve ondan önce Selçuklu Devleti'nde milli bir bayram, dini bayramların arkası sıra milli bir bayram olarak kutlanmakta idi. Osmanlı sarayında 22 Mart günü sarayın hekim başı tarafından özel suretle hazırlanmış ve 41-50 çeşit baharat ihtiva eden macun özel bir merasimle hükümdara ve hükümdar ailesine takdim edilirmiş. Eşrefsaat yani gece ve gündüzün tam eşit olduğu anda yenmesiyle faydalı olacağı inancından dolayı müneccim başının takvimine bakılarak hangi saat yenileceği söylenirmiş. Hükümdar da müneccim başıya, hekim başıya ve macunu hazırlayan kişilere özel hediyeler verirmiş. Bu sarayın dışında, devlet erkanı arasında da yürürlükteymiş…”(Mesir macunu ve Altarnatif Tıp Panel Konuşmaları bak)
Anadolu'da Muharrem ile ilgili uygulamalar çok güzel bir zenginlik göstermektedir. Özellikle Bektaşiler ve Aleviler… Muharremin on gününde oruç tutarlar. Bu oruç oniki imam için tutulur. Bu Muharrem Orucu Nefes'te de dile getirilmiştir:
“İşte geldi öşür orucu
Bunu tutan sevap sayılır.
Bir orucu bin devden ileri
Hakikat katında rahmet yazılır.
Öşür orucunu tutan mümin tutmayan yezit
Sil onu defterden kazıt
Öşür fark etse tutsa yezit
Müminler içinde mihma sayılır.
Öşürü tutun güruhu naci
Yerde insan gökte melek duacı
Öşürü fark etse tutsa bir bacı
Cennet-i alada hür yazılır.
Birisini tutan duasını güdür
İkisini tutun Hak'ka yeter
Üçüncü tutan Cennete gider
Engin ol ayn_i ceme yazıl.
Dördünü tutana dolu dediler
Eşini tutana veli dediler
Altısını tutana ulu dediler.
Engin ol ay-i ceme yazıl.
Yedisini tutana hulle biçer
Sekizini tutan saz gibi geçer
Dokuzunu tutan yüksekten uçar.
Engin ol ayn_i ceme yazıl.
Şah matayim onunda zahmet
Onbirini tutana erdi rahmet
Onikisini tutana soru sual yok
Açılmıştır ona cennet kapısı.”