25.03.2013 / 00:00
Nikel, gümüş parlaklığında beyaz sert bir metaldir. Doğada kobalt ile birlikte, içinde arsenik bulunur. Paslanmaz çelik, kimyasal araç ve gereçleri imalinde, bozuk para üretiminde, dekoratif gümüş yerine de kullanılır. Manyetik bir alan içinde boyut değiştirme kabiliyetine sahiptir. Atom numarası 28, Atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, kolayca işlenebilen ve tel haline gelebilen bir elementtir. Kullanılan madenlerin en sertidir. Yeryüzünde bol miktarda yoktur. Maden ocaklarından çıkarıldığı zaman, başka madenlerle karışık haldedir, saf halde göktaşlarında bulunur. Nikel, maden çevherinin elektrik fırınında ergitimesiyle elde edilir. Arıtma için kimyasal elektroliz yöntemine başvurulur. Metalürjik yöntemle üretilir.
Nikelin tarihi MÖ 20 yılına kadar uzanır. Çin kaynaklarına göre, beyaz nikel Doğu Asya?da MÖ 1400-1600 yılları arasında kullanılmıştır. Nikelin içinde bulunan mineraller cama yeşil renk vermek için kullanılmıştır. 1751 yılında İsveçli mineralog ve kimyacı Baron Axel Fredrik Cronstedt, bakırı nikolitten ayırmaya çalışırken nikeli elde etti. Nikel bir alaşım metaldir. Alaşım olarak kullanım alanı çok geniştir.
Nikel, üretim için latentik yatakları ve ana mineral pentland magnatik sülfit yataklardan çıkarılır. Dünya nikel üretiminin % 30?u Kanada?nın Sudburgy bölgesinden çıkarılmaktadır.
Dünyadaki toplam nikel rezervin yüzde 40?ı Rusya?nın Nonlsk bölgesinde yer alıyor. Diger Nikel yatakları Fransa, Avustralya, Küba ve Endonzya?da bulunmaktadır. Son yıllarda Türkiye?nin batısında bulunan nikel yataklarının Avrupa?daki tesisler için uygun özellikte olduğu tespit edilmiş, araştımalar ve nikel madeni çıkarma işi Batı Anadolu?ya kaydırılmıştır.
Nikel sülfit buharının ve tozunun kanserojen olduğu söyleniyor. Metalin oluşturduğu zehirlilik ve karbonun oluşturduğu Ni (CO)4 gazı çok zehirli bir gazdır.
İnsan vüuduna temas edecek olan ürünlerdeki nikel miktarı AB tarafından düzenlenmiştir. Dünya?daki nikel rezervilerinin 90 yıl içinde tükeneceği söyleniyor.
Doğal hayat yaşamın kendisidir. Doğa canlı olduğu gibi, tüm canlılarla da iletişim halindedir. Onun yok olması insan soyunun da yok olması demektir.
Manisa?nın Turgutlu, Akhisar ve Gölmarmara ilçelerinin tam ortasında tüm heybetiyle yükselen Çal Dağı?nda sülfirik asit yöntemiyle nikel çıkarmaya hazırlanan şirketin 100 bin ağaç kestiği söyleniyor. Çal Dağı?nda nikel arayacak şirketin VTG Madencilik olduğu resmen ilan edildi. VTG Madencilik?in Sardes şirketini satın alışı ve Çal Dağı?ndaki maden işletme hakkı devralması 15 Eylül 2011. İstanbul Ticaret Odası?na tescil tarihi ise 6 Ekim 2011.
Tepkiler üzerine şirketin örnek gösterdiği Finlandiya?daki nikel işletmesinin faaliyetlerini dudurduğu bildirildi.
Doğanın katledilmesiyle insanın katledilmesi arasında bir fark yoktur, ikisi de canlıdır. Bilinen bir gerçek var. Nikel madeni işletilir ve Çal Dağı?ndaki nikel işletmesi faaliyetlerine devam ederse, dünyanın en bereketli Gediz Ovası, doğa ve doğayla bütünleşmiş olan yöre insanırın ölümünün yakın olduğu söyleniyor.
Güne Bakış Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Nurgül Yılmaz, nikel madeni ile ilgili görüşlerini şöyle açıklıyor: ?AVRUPA KOVUYOR, BİZ KOYNUMUZA SOKUYORUZ? İnsan ve doğa?nın katledilmesine sebebiyet verecek bu şirketleri bir tek biz Türkler koynumuza kadar sokuyoruz. Akıllı olan Türkler midir, yoksa bu vahşeti yapan şirketleri ülkelerinden kovan Avrupalılar mıdır bilinmez ama? Bilinen bir gerçek var ki; VTG Madenciliğe devredilen Turgutlu Çal dağ Nikel Madeni, İlçe?nin doğasının ve halkının çok yakın zamanda katili olacak.?
?European Nickel şirketi hiçbir ülkede alamadığı izni Türkiye?de sürdürdüğü lobi faaliyetleri ve güçlü diplomatik ilişkiler sonucu kolayca elde edebildi. Firma diplomatik ilişkiler ve baskılarla Türk hükümetinin zayıf yönlerini kullanmış ve sonunda istediği ÇED Raporu?nu kimselerden habersiz alabilmişti. Dolayısıyla devlet (ya da hükümet) gücünü de arkasına alan şirket, tüm Gediz vadisini yok edecek bir potansiyele sahip projeyi Çal Dağı'ndaki paravan şirketleri vasıtasıyla uygulamaya koydu.?
?Turgutlu Çal Dağı?ndaki nikel madeni, Çal Dağı?ndaki korkunç katliamına devam eden VTG Madencilik; öncesinde Sardes?in, daha öncesinde de European Nickel (ENK) şirketinin idi. ?Beleşe? denilebilecek kadar ucuz bir yöntem olan ?sülfürik asit liç usulüyle açık nikel madeni işletmesi? yöntemi doğaya, çevreye ve insana verdiği zarardan dolayı, Dünya?nın hiçbir yerinde kullanılmasına izin verilmiyor. Kullanan şirketlerde O ülkelerden kovuluyor.?
Turgutlu ve yöresinde, bu ülkeyi seven duyarlı insanlar biraraya geldi. TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu? kuruldu. Maden şirketi, platmormun hazırladığı ve ses getiren toplantıya katılmadı.
TURÇEP 25 Kasım 2012 tarihinde organize edilen panelin sonuç bildirgesinde diyor ki: ?Bu madeni savunmayı artık ?İnsanlık Suçu? sayacağız.
?Gediz Vadisinin yok edilmesine izin vermeyeceğiz?
?Panelde Gediz vadisinde toprağın üstünün altından çok daha değerli olduğu, bu madeninse ülkemiz ve halkımıza hiçbir gerçek getirisinin olmadığı ortaya konulmuştur. Buna karşılık maden işletmesinin ciddi bir çevre felaketi içerdiği, insan sağlığı açısından en başta kanser gibi tehlikeli hastalıklara neden olacağı, yöremizin tüm su kaynaklarının maden işletmesinin ihtiyacı için tüketileceği ve ciddi su sıkıntısı yaşanacağı panelde bilimsel verilerle vurgulanmıştır. Ayrıca Gördes?te de kapalı sistemle uygulanmak istenen nikel işletmesi ile birlikte Çal Dağı ve Gördes madencilik uygulamalarında sülfürik asit kullanımı nedeniyle söz konusu çevre felaketinin tüm Gediz havzasını kapsayacağı bilimsel olarak gösterilmiştir.? (1)
Kaynakça: 25 Kasım 2012TURÇEP Paneli Sonuç Bildirgesi