Merhaba Sevgili Satranç Severler….
Bir yazımızda daha birlikteyiz. Değerli satranç severler bu hafta “sporda başarı ve centilmenlik” arasındaki ilişkiyi inceleyeceğiz…Sevgili satranç severler genelde sporda;özelde ise satranç sporunda başarı zor,emek ,çaba ve konsantrasyon isteyen uzun soluklu bir çalışma ile gelmektedir.Öyle ki; satranç sporu sporcunun ve ailesinin yaşamının önemli bir bölümünü kapsar hale gelmektedir.Okulda çalışmalar ,evde çalışmalar,bilgisayar ve internet maçları,özel antrenörler tutarak çalışmalar,yerel turnuvalar,şehirler arası turnuvalar ve şampiyonalar,hafta sonu çalışmaları yoğun bir zaman,emek ve para harcamayı ve güçlü bir aile desteğini gerektirir….Özellikle çocuklarını satranç sporuna yönlendiren aileler ;bilinçli ailelerdir.asla “saldım çayıra,Mevla,m kayıra!” türünden düşünen aileler değillerdir… Duyarlı,hassas ,çocuğunun öğretmenleri ile diyalog içerisinde olan;tansiyon ölçer gibi çocuğunun nabzını devamlı kontrol altında tutan ailelerdir…Bizde satranç antrenör ve eğitmenleri olarak;bu tür aileler ile çalışmaktan kıvanç duymaktayız.Onlar biz antrenörlere seçkin bir çevre içerisinde olduğumuz hissini (sağolsunlar!) her zaman tattırmışlardır.
Sevgili satranç severler insan eğitmek zor ve meşakkatli bir iştir.Bir antrenör ve eğitmen olarak ;bizler çocuklara yeni karılmış bir hamur gibi şekil vermeye uğraşırız!Satranç gibi “derin bir okyanus” olan sporu onlara kavratmaya uğraşırız.Her zaman söylerim; satranç hayatın küçük bir örneğidir.Hayatın içinde ne varsa ,satrançta da o vardır…İşte çocukların kafasında satranca şekil verirken;aslında onlar gerçek hayata hazırlamakta olduğumuzun bilinci içerisindeyiz…O yüzden verebileceğimiz teknik satranç bilgilerini ;onların kişilik ve ruh yapılarını da şekillendirerek ve olgunlaştırarak vermek zorundayız.
Değerli satranç severler başarı olgunluk ile birlikte taçlandığı zaman değer kazanır!Kişilik ve ruhen olgunlaşmamış bir sporcunun başarısı ;”şöhret olup ta bunu taşıyamamış ve “ne oldum delisi” olmuş;olmadık sansasyonlar yaratan magazin artistlerine benzer!…çocuğun egolarını erken geliştirir ;çocuk bu başarıyı taşıyamaz ve satranç gibi derin bir sporda ,en ufak bir yenilgi ile bu ego;şişirilmiş bir balon gibi söner ve yer ile bir olur…
Değerli satranç severler sporda olgunluğun bir diğer adı ” centilmenlik” ise;şunu söyleyebilirim ki;satranç sporu centilmenlik açısından kurallara ve cezai yaptırımlara bağlanmış ve satranç hakemlerine bu alanda geniş cezai yaptırım olanakları sunulmuştur.Dünya satranç federasyonu (FİDE) kurallarının 13/4. maddesi bu centilmenlik dışı kuralları yaptırımlara bağlamıştır…
Değerli satranç severler ;biz öğrencilerimize her zaman rakibini tebrik ederek oyuna başlamasını,oyun sonunda sonuç ne olursa olsun;rakibini tebrik ederek oyundan kalkmasını istisnasız olarak her yaştaki sporcumuza uygulamakta ve göstermekteyiz…Kaybettiği zaman “süt dökmüş kedi gibi” duran;kazandığı zaman “küçük dünyaları ben yarattım” havasında olan sporcular ;satrancın felsefesini ve mesajını algılayamamış sporculardır.Bu bir ölçüde biz eğitmenlerin eksiğidir…Bu sporcular satranç eğitiminin ruhsal yönünü özümseyememiş sporculardır!
Öğrencilerimde her zaman dikkat ettiğim bir ölçü de; sporcunun teknik bilgisi kadar ruhsal kişiliğinin de satranç sporuna ne kadar uygun hale geldiği ve olgunluk ,öz disiplin,yaptığı işe
yoğunlaşma konusunda ne halde olduğudur… Bana göre olgunlaşmamış bir kişiliğe sahip sporcu ;ham meyveye benzer ve bir eğitmen olarak ;BANA HİÇ BİR ZAMAN TAD VERMEZ!…
Esen kalın ve Satrançla kalın.Saygılarımla…
Msn Adresim: ali_kemal_turan@hotmail.com
Ali Kemal Turan
Satranç İl Hakemi
2,Kademe Satranç Antrenörü