Merhaba Sevgili Satranç Severler

Sizlerle bir kez daha birlikte olmaktan mutluyum.Değerli satranç severler;bu ay ki yazımızda satrancın ne kadar özveri gerektiren bir uğraş olduğu konusunu incelemek istiyorum.Değerli satranç severler satranç öğretmenliğini yaptığım bazı öğrenci velilerinden bazen şöyle sözler duyuyorum;”Hocam ben çocuğumu turnuvaya(Satranç yarışmasına) sokacağım ama madalya şansı nedir?” veya tam aksi olarak “Hocam çocuk turnuvada fazla yenilirse moral olarak çöküntü yaşar mı?”
Öncelikle genel olarak şunu söyleyeyim;bu yaklaşımların ikisi de bana göre yanlıştır! Değerli veliler çocuklarınızı hedefsiz bırakın demiyorum ama yalnızca madalyaya yönelik yarıştırmayınız!Unutmayınız ki çocuklarımız yarış atı değildir!(deyim için bağışlayınız.) Biz onların satranç öğrenmelerini ;satrancın onlara kazandıracağı yetenekler için istiyoruz.Satrancı bunun için tavsiye ediyoruz.Satranç çocuklara hayata atılmadan daha küçük yaşta ,hayat ile mücadele için gerekli yetenekleri erkenden kazandıracaktır…Hayat ile mücadele için gerekli yetenekler nelerdir?Bunlar;Kararlılık,azim,hırs,sabır,mücadelecilik,analiz,gözlem,hesap,centilmenlik,ta-hammül,temkinlilik gibi melekelerdir…İşte çocuklarımızın küçük yaşta satranç sayesinde bunları kazanması mümkündür!Bu çocuğun geleceği için çok büyük bir kazanımdır ve çocuklarımız için bir madalyadan daha önemlidir.Bu konunun bilincinde olan ve yalnızca çocukları ile satranç oynayabilmek için satranç öğrenmeye çalışan bir çok veli de tanıyorum.Sözümüz yalnızca madalya amaçlı olanlaradır.Çocuk düşünmeden adım atmanın bir bedelinin olduğunu o oyunu kaybederek satranç içinde öğrenecektir. Oysa bu alınacak büyük ders için çok önemsiz bir bedeldir!Çünkü bu tür yanlış adımların bedeli gerçek hayat içinde çok ağır ödenebilir!…Satranç sayesinde belki birkaç maç kaybederek ;en hafif bedel ile bu büyük dersi öğrenecektir…Önemli olan bu kazanımlardır.Bu yetenek kazançlarının yanında madalya hafif kalır değerli satranç severler!
Peki çocuklarımızın gönlünde ;yada velilerimizin gönlünde madalya kazanmak ,çocuklarının madalya kazanması hedefi olmayacak mı?Elbette ki olacak! Hedefsiz koşu olmaz!ancak üç aylık satranç oyuncusu olan çocuklarından madalya bekleyen veliler var ise,onlara şunu söyleyebilirim ki,”SATRANÇ UZUN SOLUKLU BİR KOŞUDUR!”Çevrelerinde var ise ,madalya kazanan çocukların ve ailelerinin şartlarını bir incelesinler…Onların ne kadar ne kadar uzun soluklu bir maraton koşucusu olduklarını göreceklerdir!…Onlar bu başarının bedelini yıllarca ter dökerek ve emek harcayarak ödemişlerdir…Satrançta başarının bedeli peşin ödenir.Başarı arkadan gelir!
Satrançta kolay kazanç yoktur!Gerçek hayatta da öyle değil mi?Hayatta kolay kazanca sapanların kirli işlere bulaşarak ;başlarının derde girdiğini bilmeyen yoktur…Onun için sevgili satranç severler;çocuğumuza başarıyı azar azar ;tırnakla kazıyarak ,sabır ile elde etmesini öğretiniz!…
Gelelim ikinci sorumuza;”Turnuvada çok maç kaybeden çocuk çöküntü yaşar mı?”Değerli satranç severler bu konu tamamen biz antrenörlerin ve siz velilerimizin çocuklarımıza sunacağımız bakış açısına bağlıdır…Çocuklarımıza kazanmanın ve kaybetmenin teknik ve doğal bir konu olduğunu ;turnuvanın;kendi satranç tekniğimizi ve felsefemizi sınama alanı olduğunu ;oyunu kaybettiğimizde tekniğimizin ve görüş açımızın eksikliğinin ortaya çıktığını ;bununda değiştirilebilir ve geliştirilebilir bir durum olduğunu anlatır isek;çocuk ta herhangi bir komplekse kapılmadan kazanmayı ve kaybetmeyi hayatın doğal bir gerçeği olarak algılar…Sorun olmaz,çalışır ve tekniğini geliştirir!Ancak siz çocuğu madalya şartlanması ile aşırı yükler ve kaybettiğinde azarlar ,gerilim altına sokar iseniz;yani tabiri caiz ise yarış atı gibi görür iseniz;o zaman çocuk ta maç kaybını dünyanın sonu gibi görebilir!…
Sevgili satranç severler !ÇOCUKLARINIZA SATRANCI NE ŞEKİLDE SUNAR İSENİZ; O ŞEKİLDE SONUÇ ALIRSINIZ!…DOĞRU DÜŞÜNCE DOĞRU SONUÇ!EKSİK DÜŞÜNCE EKSİK VE YANLIŞ SONUÇ!

Görüşmek dileği ile ;Esen kalın!…Satrançla kalın!
GENS UNA SUMUS!(Biz bir aileyiz!Latince)

17.01.2007
ALİ KEMAL TURAN
ANTRENÖR,HAKEM