Merhaba sevgili satranç severler!
İnsanlığın var oluşundan bu yana ;bir canlı olarak kendi varlığının farkına varan insan ;kendisine daima “Ben kimim?,Neyim?,Nereden geliyorum?,Nereye gidiyorum?,Varlığımın amacı ne? “gibi kendini ve çevresini anlamaya yönelik sorular sormuştur!…Elbetteki bu sorulara ,çevresinde oluşan kültürlere göre farklı cevaplar almış;kendisini saran sosyal ve kültürel oluşumların kendisine sunduğu açıklamalara göre;hayatına anlam yüklemiş ve kişiliğini oluşturmuştur.Sosyal,kültürel çevre ,tarih ve zaman değiştikçe;insanlığın keşiflerinin,bilim ve teknolojinin ışığında ,hayata katılan anlam ve kişilik oluşumları da değişime ve gelişime uğramıştır.
Bu değişim sürecinde insan;daima zihninin sınırlarını zorlamış;hiçbir zaman kendisine sunulan hazır kalıplar içerisinde de kalmamıştır.İncelediğimizde görüyoruz ki ,üç dört bin yıllık bir geçmişi olan SATRANÇ;ta insan düşüncesinin evrimine önemli katkıda bulunmuştur.Sayısız olasılık hesapları ve hamle seçenekleri ,oluşan varyantları ile satrancın bu katkısı yadsınamaz bir gerçekliktir!Ülkemiz nüfusunun yarıdan fazlasının genç oluşu,ülkemizdeki okuma yazma oranının Avrupa ülkelerine oranla düşük kalması,gazete ve kitap okuma alışkanlığının eksikliği;satrancın ülkemiz insanının düşünsel evrimine katkısını elzem haline getirmektedir!…
Matbaanın icadından iki yüz elli yıl sonra ülkemize girmesi gibi ;satranç,ta ,biraz gecikerek de olsa;nihayet önemi anlaşılarak keşfedilmiş,İş Bankasının desteği ve okullara ders olarak konması ile bir ivme kazanma sürecine girmiştir.Satranç Federasyonumuzun da bir kurumsallaşma sürecine girmesi bu gelişimi hızlandırma açısından bir ivediliktir.
Sevgili satranç severler!
Yaşamın ve var oluşun öyle kolay izah edilemeyen bir olgu olması ve karmaşıklığı ,tarihten bu yana oluşan farklı açıklamaların çeşitliliği ve fazlalığından bellidir.Satrancın hayatın küçük bir minyatürü olduğu ve hayatın nasıl kompleks bir mekanizma olduğunu da en iyi satranç severler bilirler.Olası hamle seçenekleri arasında gezinirken,aslında BEYNİMİZİN KIVRIMLARI arasında nasıl bir derin yolculukta olduğumuzu yine en iyi satranç severler anlayabilirler.Gerçek hayatta doğru sandığım bir düşünceye dayanarak yaptığım bir satranç hamlesinin nasıl bir hüsrana uğrayarak,bana o düşünce biçiminin eksikliğini ispatladığını bana satranç göstermiştir.Satranç gerçek hayattaki düşüncelerimizin sağlamasının ve sınamasının yapıldığı bir alandır!… Değerli satranççılar biliyoruz ki yaklaşık olarak beynimizin yüzde on,unu kullanıyoruz.İşte beynimizin henüz keşfedilmemiş bölgelerini keşfetmek,zihinsel sınırlarımızı genişletmek,yani dünyanın kutup noktaları gibi,beynimizin kutup noktalarını ,beynimizin amazon ormanlarını keşfetmek yine satranç sayesinde mümkündür!…
Satrancı çocuklarımıza öğretmenin de ,onları düşünce fakiri olmaktan kurtaracağı ,yaşamı anlamak ve yaşama mücadelesini vermek için gerekli yetenekleri onlara kazandıracağı da açıktır!..Sevgili satranç severler;ünlü filozof ve düşünce insanı Descartes,in “Düşünüyorum o halde varım!” diyerek insanın var oluş gizemine getirdiği açıklamadan esinlenerek;ben de diyorum ki;”Düşünüyorum o halde satranççıyım!”Satrançla kalın ve düşünün!Görüntünüz ünlü heykeltıraş Rodin,in “Düşünen Adam” heykeli gibi olsun!Ama asla “arpacık kumrusu gibi” olumsuz düşünmeyin!Nice düşünen adamlar ve düşünen satranççılar yetiştirmek dileği ile!…Esen kalın ve satrançla kalın!…
ALİ KEMAL TURAN…2.kademe antrenör-İl Hakemi