Kitapkolik Toplum Olmak

İçinde bulunduğumuz hafta “ Kütüphaneler Haftası” olarak kutlanıyor. Okumanın ve kitabın önemi, zevki, alışkanlığı için sayfalar dolusu yazılar yazılsa yine yeterli olmayacağı kanısındayım. Hep okuma alışkanlığı üzerinde ne kadar geride kaldığımız yazıldı, çizildi. Yanlış da sayılmaz tabii ki, ülkemizde bir yılda basılan kitap Japonya’da bir günde basılıyor. İsveç’te nüfusun yarıdan daha fazla günlük gazete satılıyor. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz “Kitabınızı değiştirelim daha çok okuyalım” kampanyası düzenlemiş. Okumaya davet konusunda güzel bir adım sayılır. Ancak keşke insanlarımızın elinde değişecek kitap olsa… Her şeyden önce okumaya niyet olsa…
Okumayan bir toplumuz. Öğrencilerle hep tartışmışımdır, sigara sağlığa zararlıdır. Akciğer ve cep kanseri yapar, inadına içiyoruz. Kitap yararlıdır inadına okumuyoruz ne yaman çelişki bu böyle…
Çanakkale On sekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Remzi Kıncal’ın, ‘Lise Öğrencilerinin Televizyon Dizilerindeki Mesajları Algılamalarında Medya Okur Yazarlığının Etkisi’ konulu araştırmasında ilginç sonuçlar ortaya çıktı. 40 öğrenciyle yapılan çalışmada, liselilerin yüzde 85’inin dizi izlediği, bunların yüzde 65’lik bölümünün ise günde en az 3 diziyi takip ettiği belirlendi. En çok izlenen diziler arasında ‘Kurtlar Vadisi’ başta olmak üzere, ‘Avrupa Yakası’, ‘Kavak Yelleri’, ‘Arka Sokaklar’ ve ‘Binbir Gece’ yer alıyormuş. Bana göre araştırma sonucu çok abartısız. Bırakın liselilerin dizikolik olmasını, aynı araştırma ilköğretimde, hatta okul öncesinde yapılsa aynı sonuç alınırdı. İlköğretimin ilk sınıflarında öğrenciler hangi saatte hangi dizinin yayınlanacağını eksiksiz biliyorlar.
Lise öğrencileri ayda 3 kitap okuyor diye bir araştırma sonuçlarını ne zaman okuyacağız acaba! Ne zaman gençlerimiz “İsmail YK, Grup Bilmem Ne” yerine Fazıl Say’ları Âşık Veysel’leri, Musa Eroğlu’ları, Mahzunileri dinleyecekler. Ne zaman Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Orhan Kemal’leri okuyacaklar. Cahit Arf ve Gelenbevi İsmail Hakkı’ları tanıyacaklar.
Altın günlerinde diziler konuşulursa, gece evde çıt çıkmadan dizler soluksuz izleniyorsa, öğrencilerden kitap okumalarını beklemek saçma olmaz mı? Önce okumaya, kitap almaya büyükler olarak kendimizden başlamalıyız.
Bu kafayla gidersek “Kütüphaneler Haftasında” yılın dizisini belirlemekten öte gidemeyip küçük beyinler olarak küçük şeyleri tartışırız. Haydi, hep birlikte dizikolik toplum olmaktan kurtulup, kitapkolik toplum olma adımını atalım.
************ * ******* ********************
Senin IQ Kaç?
Einstein ölünce öteki tarafta sorgu melekleri sınavdan geçirip , dünya defterini okumuşlar.Üstad,insanlığa olan katkılarından dolayı cennete gitmeyi hak kazanmış.Einstein’i büyük bir kapıdan içeri büyük bir bahçeye getirmişler.Burası cennetmiş.Tripleks bir villa ve etrafı çiçeklerle kaplı bir bahçe vermişler.Einstein,sevinçle yerleşmiş ve yaşamaya başlamış.
Bir gece geç saatlerde purosunu tütütrüp kitap okurken kapısı çalmış.Metrakla kapıyı açınca karşısında bir adam görmüş.
Adam:”Benim IQ’um 180 “demiş
Einstein çok sevinmiş ve hemen adama,”Gel içeri seninle Quantum Fiziği,İzafiyet Teorisi,biraz da felsefe konuşalım “ demiş.
Adamı 7 gün 7 gece misafir etmiş.
Bir süre sonra yine bir akşam kapı çalınmış.Yine bir adam:” Benim IQ’um 90 “ demiş.
Einstein :”Gel seninle şiyaset ve ekonomi konuşalım “ diye içeri almış adamı..
Adam 7 gün ve 7 gece kalmış villada,
Aradan yine vakit geçmiş ve bir gece vakti kapı çalınmış,Yine bir adam:
“Benim IQ’um 15” demiş.Einstein bakmış bakmış;”Buyur içeri konuğum ol “ demiş.”Seninle de futbolu ve dizi filmleri konuşuruz.”