Sınavların Ardından

Öğrencilerin kâbusu sınavları geride bıraktık. Her sene olduğu gibi ülke genelinde ilk sıraları paylaşan öğrencilerin kimlikleri, idealleri ve dershaneleri yazıldı, çizildi, konuşuldu. Her sene olduğu gibi öğrenci seçmelerin yanı sıra dershaneler savaşı da yaşandı.
Bu yılki sınavlarda son yıllarda olduğu gibi başarıdan çok başarısızlık konuşuldu. Özellikle yazılı basında “eğitim yine sıfır çekti. 1 451 973 öğrencinin katıldığı ÖSS sınavında 30.000 aday “ 0 “ puan aldı.”manşetleri , ”önlem alınmazsa gelecek yıl bu sayı iki katına çıkabilir “ alt başlıklarını okuyunca üzülmemek değil insanın tüyleri diken diken oluyor.
Eğitim sorunun yalnızca sınav dönemlerinde tartışmamalıyız. Eğitimdeki temel sorunları sadece “sistem ” olarak algılayıp vurun abalıya mantığından da kurtulmalıyız. Sonuçta sistemi yaratanlarda insanlar değil mi?
Peki, Eğitim Sistemindeki aksaklıklar ne olabilir? Böyle kapsamlı konuları üç beş cümle ile anlatmak yeterli olmaz. Ana başlıkları ile belirmek gerekirse;
• Öncelikle kaynak aktarmada çok bonkör olunmalı, eğitim sistemi paraya ve kaynağa doymayan bir sistemdir.
• Ülke genelinde tüm okullarımızda normal öğretim dönemine geçilmelidir. İkili sistem hem öğreten hem de öğrenen için uygun bir ortam değildir.
• Öncelikle ezberci eğitim anlayışından bir an önce uzaklaşılmalıdır. Düşünen, yaratan, soran, araştıran, aktif katılımı sağlayan bir eğitim anlayışı temel alınmalıdır.
• Eğitimin her kademesinde sevgi eğitimi verilmelidir.
• Yarışmacı, rekabetçi eğitim sistemi yerine yetiştirmeci, geliştirmeci sistem egemen olmalıdır. Buna paralel olarak da sınava odaklı eğitimden, performansa dayalı eğitim sistemi geliştirmelidir. Eğitim araç, sınav amaç mantığı en kısa zamanda terk edilmelidir. Yani yaratıcılığı ön plana çıkaran, düşünen, heveslendirici, eleştirici eğitim anlayışı herkes için geçerli olmalıdır.
Yıllarca üniversitelerde okuyup Kemal Tahir’leri, Orhan Kemal’leri adını duymayan onlarca insan tanıyorum. Okumayan, yazmayan, konuşamayan insan on yıl üniversitelerde okusalar ne olur. Ankara Ticaret Odasının yaptığı “Ekonomik Canlanma ve Büyüme Yol Haritası “adlı araştırmaya göre 40 milyon kişinin kitap okumadığının saptanması eğitim sisteminin zafiyetinin bir başka kanıtı olsa gerek.
Eğitimde sınav dönemlerinde “0” çeken öğrenciler için “ off , puff ” demektense , eğitimin sorunlarını sınav dönemlerinde tartışmaktansa gelin eğitimi ciddiye alıp sürekli tartışalım ve önemli konuları hayata geçirelim.
Yüksek puan alan öğrencilerimizi genelde istedikleri okullara yerleştirdik, düşük puan alanlar tercih yapmadılar veya yerleşemediler.
Ya 0 puan alan öğrencileri nereye yerleştireceğiz!