Bir Yeni Yıl Yazısı

Öncelikle yılın ilk gününü yaşadığımız şu saatlerde hepinizin yeni yılını yürekten kutluyorum. Dün bu saatlerde tatlı bir koşturmaca içersinde yeni yılı karşılama ve kutlama telaşının yoğunluğunu yaşıyorduk. Meyveler, pastalar, börekler, hindiler, kestaneler, gırla gidiyordu. Akşam saatlerinde herkes kendi ekonomi ve kültürüne göre yeni yılı karşıladı ve şu saatlerde de bunu yorgunluğunu atmaya çalışıyoruz. Pek çoğumuz da elinde gazete ve milli piyango biletiyle “acaba köşeyi döndüm mü?” heyecanı yaşıyor.
Her yeni yıla başlarken olduğu gibi yine dünyada barış dedik, sevgi dedik, sağlık dedik, bol kazanç, para, pul, başarı… neler demedik. İnternet iletileri olsun, telefon iletileri olsun hep bu kelimeleri tuşladı. Ağzımızdan en kolay çıkan dilek, mesajlarımızın en kolay kelimesi hep mutluluk oldu Geçen yıl da önceki yılda böyle yazmadık, söylemedik mi? Gelecek yıl iletilerimiz de böyle olmayacak mı? Peki, hiç çaba sarf ettik mi onun için. Mutluluğu yaşama geçirebildik mi? Resmini yapabildik mi? Mutluluk sevgi diye diye bebeklere tecavüz etmedik mi? Yaşlı dedelerimiz torunları yaştaki kızlara taciz ederken bizler seyretmedik mi? Ya “barış” adına silahları susturabildik mi? Filistin’de çocukların gözlerinin yaşı dindirebildik mi? Para, pul, başarı derken anamızı babamızı kardeşimizi komşumuzu kesmedik mi? Kapitalizmin yaramaz çocuğu kriz canavarını yaratmadık mı? Artık günümüz dünyasında mutlulukmuş, barışmış, paraymış gibi içi boş kelimeler midemi bulandırıyor. Bu kelimeleri yazmak değil yaşamak istiyoruz.
Bugünlerde bana “Bir yıl boyunca yaptığımız aktivitelerin toplam kaç gün ediyor biliyor musunuz?” diye gelen yeni yıl iletisi dikkatimi çekti. Acaba bizim ülkemiz insanı için mi, yoksa dünya insanı için mi yapıldı bilmiyorum ve merak ediyorum. Bizim ülkemiz insanı içinse pek doğru gelmedi. Siz ne dersiniz?
122 gün boyunca uyuyoruz
30 gün boyunca yemek yiyoruz
8 gün boyunca tuvalet yapıyoruz
23 gün boyunca yolda yürüyoruz
11 gün boyunca alışveriş yapıyoruz
9 gün boyunca telefonla konuşuyoruz
61 gün boyunca TV izliyoruz
4 gün boyunca hasta yatıyoruz
46 gün boyunca ev işleri yapıyoruz
11 gün boyunca gazete okuyoruz
Özellikle telefonla konuşma, TV izleme, sürelerine pek kafam almadı. Bana telefon ve TV izleme süresi daha çok fazla olmalı gibi geldi. Ayrıca kitap okumaya sıfır süre ayrılması çok düşündürücü geldi. Umarım 2009 yılında 365 gün kitap okuyan, birbirlerine “seni seviyorum” diyen toplum oluruz.

Siz ve Düşleriniz
Mutlu olduğunuz anlarda, duygularınızı çevrenizdeki kişilere açıklamaktan çekinmeyin…
Göreceksiniz, hem sizin mutluluğunuz daha da artacak, hem de onlar da bu mutluluktan paylarını alacaklar…
Karşılaştığınız kimi üzücü ve ters olayları düzeltmeye çalışmaktan kaçınmayın…
Bu uğurdaki çabanızın ve sağlayacağı sonuçların size, beklenmedik boyutta mutluluk vereceğinden kuşkunuz olmasın.
Dünyanın tüm yükünü tek başınıza omuzlamayın, başkalarını da paylaştırın…
Ki, bu yükü paylaştırdığınız kişilere de kendilerini geliştirme olanağı sağlamış olabilesiniz.
Gelecek sizi korkutmasın, her günününüz tek tek ve o gününüzün hakkını vererek yaşayın.
Geçmiş sizde suçluluk duygusu uyandırmasın; yaşanmış yaşanmıştır. Hatalarınızı bir suçluluk nedeni olarak değil, alınması gereken bir ders olarak kabul edin.
Çevrenizde kimseyi görmediğiniz anlarınızda bile yapayalnız kaldığınızı sanmayın. Her durumda size uzanacak bir dost eli her zaman vardır.