Seçilen Kadınlarımız ve Şiddet * Mehmet Hekim

?Siyasal ve toplumsal hakların, kadın tarafından kullanılmasının insanlığın saadeti ve prestiji açısından gerekli olduğuna eminim.? Mustafa Kemal ATATÜRK
Kadınımıza Seçme ve Seçilme Hakkı?nın verilmesinin 78.yıldönümünü kutluyoruz. Gerçekten de kutlanmaya değer bir Cumhuriyet devrimidir bu hak. '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü'nde birçok etkinlikler yapılmış kadına şiddet protesto edilmişti. Dünkü gazetelerde ki bir iddia beni çok şaşırttı. ?Şiddet gören vekile koruma ?başlığı altında verilen haber bu ne perhiz bu ne turşu misali kadınımıza seçilme hakkıyla birlikte vekil yapıyoruz ama şiddete de ihmal etmiyoruz. Daha 15 gün önce kadına şiddete hayır demiştik oysa? Bu ülkede milletin vekili şiddet görüyorsa kadın milletini yapılan şiddeti siz düşünün artık?
?Avrupa Konseyi 2002 yılı raporuna göre dünyada her 4 kadından 1?i, Türkiye?de ise her 5 kadından 2?si fiziksel şiddet görmektedir. Yaşadığı şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı yüzde 48,5, hiçbir kuruma başvurmayan kadınların oranı yüzde 92?dir. (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verileri)
Kadınlarımız seçme seçilme gibi çok önemli hakkı çok kolay aldı ama şiddetle hala mücadele ediyor. Keşke şiddet yasalarla önlenebilseydi. Kısaca kadınlarımızın seçme hakkı tarihini hatırlayalım. Türk Kadın?ının Siyasal Haklarını kullanmasının kabulü ancak üç aşamada sağlanmıştır.
Birincisi: 3 Nisan 1930?da Belediye Yasasının 23.maddesi 18 yaşındaki kadınlara oy hakkı tanırken 24.madde de seçilebilme hakkı getiriyordu. Bu da ancak M.Kemal?in 32. maddeyi engellemesiyle sağlanabilmişti.
İkincisi: 26 Ekim 1933?te aşıldı.1924 tarihli Köy Yassı?nın 20 v3 25.maddelerini değiştiren yasa koyucu, ihtiyar heyeti seçiminde ve muhtarların belirlenmesinde kadınlara da seçme ve seçilme hakkı tanıdı.
Üçüncüsü: Türk Kadın?ının siyasal özgürleşmesini sağlayan seçme ve seçilme hakkıyla onurlandırılmasıdır.
3 Aralık 1934?te Atatürk?ün önerileri Başbakan İsmet İnönü?nün girişimleriyle 190 milletvekilinin imzaladığı kanun teklifi TBMM?ye sunuldu. O gün kadınlarımızın seçme seçilme haklarıyla birlikte, tam bir eşitlik sağlayan oturumu Meclis Başkanı Kazım Özalp topladı ve yönetti. Konu Teşkilat-ı Esasiye Kanunu?nun (Anayasa) 10 ve 11.maddelerinin değiştirilmesi, yani milletvekili seçme ve seçilmede ilgili maddelere ?KADIN? kelimesinin eklenmesi, sonuçta kadının siyasette erkekle eşitliğinin sağlanmasıydı. 05 Aralık 1934 günü bu kanun teklifi TBMM?ce onaylanır. Böylece kadınlarımız seçme seçilme hakkını birçok çağdaş sayılabilecek ülkelerden önce kazanmış olur. Kadınların ilk kez oy kullandığı TBMM 5. Dönem seçimleri 8 Şubat 1935'te yapıldı ve 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girdi.
Atatürk, 18 Nisan 1935? de kendisinin himayesinde İstanbul? da toplanan ve aralarında ünlü nükleer fizikçi Madam Eve Curie? nin de bulunduğu, dünyanın dört bir yanından gelen kadınların katıldığı ?Milletlerarası İlk Kadın Kongresi? delegelerine şöyle seslenir:
?Türk kadınının dünya kadınlığına elini vererek, dünyanın barış ve güveni için çalışacağına emin olabilirsiniz.?
Kuşkusuz Cumhuriyet tarihimizin en önemli yaptırımlarından olan Laiklik ve Kadın Hakları Devrimi, Aydınlanmanın temel yapıtlarındandır. Bu kazanım 1950?lerden sonra giderek sayıca çok aşağılara inmiştir.
Toplumumuzun yüzde 51?ini kapsayan kadınlarımıza, siyasette, icra ve karar organlarında, sivil toplum örgütlerinde gereken yer verilmezse çağdaş hukuk ve uygarlıktan söz edilemez.
Günümüz Türkiye'sinde kadınlarımızı hedef alan töre cinayetleri, en büyük sosyal yaralarımızdan biridir ve asla kabul edilemez, affedilemez. Ayrıca, kızlarımızın eğitimine yönelik engellemeler, kadınlarımıza iş yaşamında, sosyal yaşamda ve siyasette uygulanan psikolojik yıldırmalar ve fiziksel baskılar çağ dışı ve ilkel yaklaşımlardır. Cumhuriyet kadınları bu baskılara boyun eğmeyecek, tüm haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkacaklardır.
Türk kadınının aile yaşamında, geleceğimiz olan çocuklarımızı yetiştirmede, eğitimde, sanatta, sporda, iş dünyasında, sosyal yaşamda ve ekonomide olduğu gibi, siyasette de hak ettikleri yere geleceklerine olan sonsuz inancımla, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 78. yıldönümünü kutluyor; tüm Cumhuriyet kadınlarına saygılar sunuyor ve şiddetsiz günler diliyorum.