Yarın 14 Şubat Sevgililer Günü. 14 Şubat Sevgililer Günü öyküsünü iyi kötü hepimiz biliyoruz, bu konuda her ne kadar değişik bir kaç hikâye de anlatılsa, din adamı Valentin'in ölümüyle sonuçlanan hazin hikâyede noktalanıyor hepsi.
Zaman değiştikçe gelenekler, kutlamalar, törenler adetler de değişti. Eskiden sadece gençlerce ya da tek tük kişilerce kutlanan Sevgililer Günü şimdi neredeyse resmi bayram ilan edilecek. Bunun nedeni 14 Şubat’ta paranın belini nasıl kırarım, tüketimi, harcamayı nasıl hızlandırırım diye düşünen parlak zekâlar. Öyle ya eskiden bugün gelince ek gelir olsun diye bir iki demet çiçek, yapma gül satarlardı köşelerde, caddelerde, bir gün olsun iyi para kazananlar da oluyordu.
Şimdi en mütevazı sevgililer bile tek taş pırlanta istiyor.
Yarın için sevgiliniz yok diye üzülüyorsanız sevgisiz kalanların yanında ne kadar şanslısınız. Sevgilinizin olmasını çok isteyenler nasıl olsa bir gün olur; ama sevgiyi yaşayamayanlar yeryüzünün en bahtsız insanları olmalı.
Bu yıl da Sevgililer Günü’nü sevgilisiz geçireceksiniz diye içten içe hüzünlenenlerden misiniz? Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Pek çok ‘yalnız’ insan bugünlerde en az sizin kadar hüzünlü, belki bir o kadar öfkeli. Bu Sevgililer Günü de nereden çıktı diye hayıflanıp duruyor, yalnızlığını, tek başınalığı hatırlattığı için. Aralarından bazıları ise halde ısrarlı, “sevgilisizler günü icat edelim” fikrinde.
Sevgilisizler için gün bulmakta gecikmemişler
Sevgilisizler için Siyah Gün
Akıllarına nereden geldi bilinmez ama “sevgilisizler günü” konusunda erken davranan bir ülke varmış: Güney Kore. Sadece 14 Şubat’ı değil, her ayın 14’ünü sevgililere dair bir güne çeviren Güney Koreliler, sevgilisi olmayanlar için de “Siyah Gün” ilan etmişler. 14 Nisan’da sevgililer evlerinde otururken, sokaklar, giysilerinden en küçük aksesuarlarına kadar siyahlar içinde olan bekârlarla dolup taşıyormuş. Siyah Gün’ü kutlayan bekârlar, restoranlarda bir araya gelip “jajangmyeon” adında siyah renkli sosla yapılmış siyah noodle’lar yiyorlarmış.
Bizde de böyle bir olur mu bilinmez.
Bugün gazetelerde çıkan bir haber de dikkat çekiciydi.”Türklerin 14 Şubat tercihi sevgili değil, evcil hayvan”mış.
14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla yapılan uluslararası bir ankette, Türklerin yüzde 49’unun Sevgililer Günü’nü sevgilisi yerine kedi veya köpek gibi baktığı evcil hayvanla geçirmeyi tercih ettikleri sonucu ortaya çıkmış.23 ülkede yapılan bu anket sonucuna göre gençlerin yaşlılara oranla daha az âşık oldukları dikkati çekiyormuş.
“ Dışarıdaki sevginin içimdeki sevgiyle hiçbir yakınlığı yoktur… İçimdekine inanmak varken dışarıdakine inanmak büyük bir yanılgıdır.”diyor Cezmi Ersöz. İçinizde yaşattığınız, büyütebileceğiz, inandığınızda hayal kırıklığı yaşamayacağınız değerli sevgilerle olmanız dileyiğle.