Eğitim Karnesi * Işıl Soğukpınar

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) eğitim araştırması geçen hafta Paris'te kamuoyuna duyuruldu.
PISA, OECD tarafından 2000 yılından itibaren uygulanan ve dünyada çokça ses getiren bir değerlendirme. Yani bir tür sınav/test. PISA,Uluslararası Öğrenci Başarısını Değerlendirme Çalışması anlamına gelen bir kısaltma. Türkiye, PISA'ya 2003'ten itibaren dâhil oldu. Ardından 2006, 2009 ve 2012 yıllarında da katıldı. 2012sonuçları, 3 Aralık 2013 Salı günü açıklandı
65 ülke arasında yapılan ve matematik, metin anlama, fen bilimleri Birleşmiş Milletler'e bağlı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) gerçekleştirdiği kategorilerinde başarıyı karşılaştıran araştırmaya göre Türkiye ortaöğretim kalitesinde 44. oldu.
15 yaşındaki öğrenciler üzerinde gerçekleştirilen araştırma, Türkiye'nin Vietnam, Sırbistan, Estonya gibi ülkelerin de eğitim ortalamasının altında kaldığını gösterdi.
Üçer yıllık periyotlar halinde planlanan PISA projesi, matematik, fen bilimleri ve okuma becerilerini kapsamakta ve her dönemde bu üç alandan birine ağırlık verilmektedir. Ülkemiz PISA'ya söz konusu üç yılda da sırasıyla 4855, 4942 ve 4996 öğrenci ile katılmıştır.
Türkiye PISA 2012'de toplam 65 ülke arasında genel ortalamada 45. sırada. Türkiye, Matematik'te 44, Okuma – Anlama Becerilerinde 42., Fen Bilgisi'nde ise 43. sırada. Bu sıralama ise OECD ortalamasının çok altında.
Eğitim ile ilgili göstergelere ve araştırma sonuçlarına baktığımızda eğitim karnemizle başarı sıralamasında iyi olmadığımızı görmekteyiz.
Eğitim alanında son yıllarda tüm okullara internet bağlantısı, bilgisayar, akıllı tahtalar, yansıtım makinesi gibi teknolojik araçlar kazandırılmasına rağmen atılan bu adımlar olumlu sonuçlar getirmekle birlikte, kapsamlı bir eğitim reformuna olan ihtiyaç devam ediyor. Sınıfları teknolojik araçlar ile donatmak çok önemli bununla birlikte bir o kadar da önemli olan düşünen, üreten, araştıran, paylaşan, sorgulayan öğrencilerin yetiştirilmesinde.
…………………………………………………………………………………………….
Bir gün okula bir din öğretmeni gelmiş çocuklara adlarını soruyormuş bir çocuğu kaldırmış adını sormuş Fatih demiş Dinci: sen bize bir Fatiha duası oku demiş okumuş yerine oturmuş. Bir kişi daha kaldırmış adını sormuş Kevser demiş dinci sen bize Kevser duası oku demiş okumuş yerine oturmuş. Dinci köşeye sinmiş olan bir öğrenciyi kaldırmış adını sormuş Yasin demiş ama arkadaşlar kısaca Suphaneke derler demiş.