Nazik Hoca * Haydar Aksakal

04.02.2013 / 00:00
Türk eğitim sistemine uzun yıllar hizmet eden, birçok eğitim kurumunda, değişik yerlerde öğretmenlik yapan Nazik Erik, 10 Ekim1919 tarihinde Isparta?da doğdu. İlk orta ve tahsilini burada tamamladı. Çocuk yaşında memleketine hizmet etmeyi düşlüyordu. Ülkesi için idealist gençler yetiştirecekti. Ortaokul öğretmenlerinden İsmail Hakkı Bey bir dersinde 'Ne olmak istiyorsunuz?' dediği zaman: ?Son nefesimi kürsüde vereceğim âna kadar öğretmen?… diye yazmış.
Liseyi Antalya?da okudu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji bölümünden mezun oldu. Anadolu?nun çeşitli kentlerinde, lise ve eğitim enstitülerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. Isparta?da Süleyman Demirel Üniversitesi?nde Türkçe okutmanı olarak görev yaparken anadil dersleri eğitimi verdi.
Türk Edebiyatı hakkında dergilerde makaleleri yayınlandı. Semiha Ayverdi?nin öğrencisi oldu. Hatıralarını ve denemelerini kaleme aldı. Yumuşak ve tatlı sohbeti ile dikkatleri üzerine çekti. Engin kültürü ve öğretmenliğiyle aydın bir insandı. Milli eğitime adanmış bir ömür yaşadı. Memleketi Isparta?ya ziyaretine gelen okuyucuları ve öğrencileriyle edebi ve kültürel sohbetler yapıyordu.
Nazik Hanım, edebiyat derslerimize giren sıradan bir öğretmen değildi. Nazik, kibar ve hanımefendi bir insandı. Günler geçtikçe, onun farklı yapısını tanımaya başlamıştım.
Beni okumaya yönlendiriyordu. İlk söylediği, okumamı istediği yazar Semiha Ayverdi?nin ?Mesih paşa İmamı? isimli kitabı olmuştu. Edebiyat derslerinden yorgun çıkıyorduk. Günlerimiz Manisa Kütüphanesi?nde araştırma ile geçiyor, kitaplar arasında yolculuğa çıkıyordum. Çantamız hazırladığımız bilgi fişleri ile doluyor, bizler bilgi yükleniyorduk.
Nazik Hanımla, ders aralarında birlikte olmayı düşlüyorduk arkadaşlarla.
Günlerimiz yeni kitaplar okumakla geçiyor, onların özetlerini edebiyat öğretmenimiz Nazik Erik?e veriyorduk. İngiliz klasiklerinden Sorel ve Oğlu kitabından etkilenmiştim.
Evde hazırladığımız ?İnsan? isimli kompozisyon çalışmalarını, arkadaşlar sınıfta okuyordu. Yazılanları Nazik Öğretmen beğenmiyor, olmamış, olmamış derken parmak kaldırdım, yazdığım yazıyı bende okumak istemiştim. Seninki de olmamıştır deyince, ısrarcı oldum. Bir gece önce babamdan ve Kur?an tefsirinden İnsanın yaratılış bahsini okumuş ve aldığım notları hazırladığım yazıya yerleştirmiştim. Yazımın sunumunu bitirmiştim, sınıfta bir sessizlik oldu. Nazik Hanım gür sessiyle; ?Bu yazıyı sen yazamazsın, sen yazmamışsın? diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Yazdığıma dair yemin billâh para etmedi, Edebiyattan Eylül dönemine kaldım.
Yine bir gün sınıfa geldiğinde sessizdi, sıraları dolaştı ve gürledi; ?Cebinizde ve üzerinizde ne varsa çıkarın, masanızın üzerine koyun.? Ne olduğunu anlamamıştık, Nazik Hanımı seyrediyorduk. Çocuklar dedi kompozisyon dersimizin konusu masanızın üzerine koyduğunuz nesneler! Neler yoktu ki masaların üzerinde paralar, kalemler, mendiller, çakılar, kartvizitler, şekerler, fotoğraflar ve muskalar… Nazikçe seslendi, konumuz cebinizden çıkan eşyalarınız! Bunları yazacaksınız?
Nazik Hanım, diğer öğretmenlerimizi de konuşmalarıyla etkilemeye başlamıştı. Okulda nerede olura olsun, etrafında öğrencilerden bir demet oluşurdu. Anılarımızı fotoğraf karelerinin içine alarak, onunla öğrenciliğimizin güzel geçtiğini düşünüyorduk.
Yaşantımızın her anında Edebiyat öğretmenimiz Nazik Erik?in nerede olduğunu sorguladık. Manisa?ya bir gelişinde, onu gece yarısı Manisa?da Laleli Mahallesi?nde bir dostunun evinde ziyaret etmiştim.
Onunla en son buluşmamız ve konuşmamız, okul arkadaşım Gazanfer Sanlıtop?un iş yerinde düzenlediği Manisa gecesinde oldu. Eski öğrencileriyle sohbet etti. Yazdığım kitapları kendisine sunduğumda gözleri ışıl ışıl oldu.
Öğretmenimiz son yolculuğuna, yaşadığı memleketi Isparta?da 25 Ağustos 2012 tarihinde uğurlandı.
Başlıca Eserleri: Şamar oğlanı, Bu problemler, Bu eğitim, Orda Bir Medeniyet Var Uzakta, Dünden Yarına, Benim Ispartam, Bu öğretim, Kalemin Ucundan, Ulu Çınarın Gölgesinde, Okullarımızda Ana Dili Öğretimi, Yeni Okuma Yazma Sistemi, Nazik Anne?den Dersler.